Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) Trabzon Şubesi, 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı İlköğretim Haftası açılışı dolayısıyla yaptıkları basın açıklaması ile Eğitim Sistemindeki sorunlara değindiler.
Trabzon Hükümet Konağı önünde Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Engin Nur'un yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“2022/2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞINDA EĞİTİMİN DURUMU
Bugün 12 Eylül 2022 Pazartesi yeni eğitim öğretim yılı başladı. 19 milyon 300 bin öğrenci 1 milyon 140 bin öğretmenimiz, 200 bin diğer eğitim emekçilerimizle birlikte yeniden iş başı yaptık. Tüm öğrencilerimize, velilerimize, eğitim emekçilerimize, halkımıza ve ülkemize başarılar diliyoruz hayırlı olsun.
Ülkemizde, eğitim alanında uzun yıllara dayalı devasa sorunlar bugün itibariyle katlanarak devam etmektedir. Bilimsel araştırma kuruluşları ve sendikamız Eğitim Sen Genel Merkezinin hazırlattığı eğitim raporu göstermektedir ki ülkemizin eğitimi alanındaki sorunlar gittikçe derinleşmektedir.
Öğrencilerimizin genel başarı her yıl geriye düşmekte, çağın ihtiyaçlarına ve insanlığın çağdaş birikimlerine uygun bilimsel gelişmelerin ışığında nitelikli bir gençlik - kuşak yetiştirilememektedir.
Siyasal iktidarlar özellikle bugün itibariyle 42 yılının nefretle karşıladığımız 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi sonrasında eğitimin niteliğini aklın ve bilimin ışığında değil, kendi gerici ideolojilerine uygun insan yetiştirmeyi esas aldılar. Özellikle son yıllarda eğitim alanında hızla bilimsel, laik eğitimden uzaklaşılıp, siyasal iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli dinci tarikat - cemaat - vakıf yapılarının devreye sokulmasıyla adeta geriye getirilen yeni bir eğitim sistemi hayata geçirilmeye başlandı.
Bu durum aynı zamanda, toplumsal barışımızı bozmakta yeni kuşaklar arasında kutuplaşmaya ayrımcılığa neden olmaktadır. Çağın ihtiyacına uygun gençler yetiştirilememekte yetişmiş insan gücümüzde yurt dışına çıkmaktadır.
Bu Eğitim Öğretim Yılımız da Acil Çözüm Bekleyen Sorunlarla Açılıyor
Yıllardır okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri giderilmemişken, kalabalık sınıflar, ikili öğretim ve taşımalı eğitim sorunu 2022/23 eğitim öğretim yılı başında da varlığını sürdürmektedir.
Türkiye'de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları bizzat iktidar ve MEB eliyle yapılan yasal düzenlemeler ve fiili dayatmalar eşliğinde sürdürülmektedir. Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen 'piyasacı' ve 'dini eğitim' merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemektedir.
Türkiye'nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye'de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir.
Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar iktidar ve MEB tarafından görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ekonomik krizden sonra halkın en önemli ve öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir.
Mevcut eğitim sistemi okulda ve toplumsal yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin müşteri olarak görülmesini hedeflerken, eğitim sistemi içindeki sınıfsal eşitsizlikler giderek derinleşmektedir. Aynı okul içinde sınıflar, aynı bölgede okullar ve farklı bölgelerdeki okullar sürekli birbirleriyle rekabet içine sokulmuş durumdadır.
Okullarda, özellikle eğitimde 4+4+4 düzenlemesine geçilmesinin ardından sınıfsal bölünmeler geçmişe oranla çok daha net bir şekilde yaşanmaya başlamıştır. Okullarda aidat veren sınıf, aidat vermeyen sınıf ayrımları yapılmakta, aidat veren öğrenciler fiziksel olarak daha temiz ve daha donanımlı sınıflarda okurken, aidat vermeyen öğrenciler daha az donanımlı sınıflarda ve sağlıksız koşullarda eğitim görmeye zorlanmaktadır.
TALEPLERİMİZ
Eğitim öğretimin herkese eşit ve parasız bilimsel demokratik laik esaslara göre yeniden düzenlenmesini istiyoruz
MEB tarafından çeşitli cemaat tarikatları ve vakıflarla yapılan işbirliği protokolleri iptal edilsin
Eğitimin planlanması yönetimi ve denetimi ve atamalar siyasal kadrolaşma yoluyla değil liyakat esasına göre yapılsın
Köy okulları yeniden açılsın
25 kişilik sınıflar esas alınarak yeni derslikler (okullar) yapılsın
Öğrencilerin ihtiyaçları kadar devlet yurdu yapılsın
Özel tarikat ve cemaat yurtları kapatılsın
Okullarımıza yeterli bütçe ayrılsın
Okullarımıza yardımcı personel ataması yapılsın
Öğrencilerimize ücretsiz ulaşım ve yemek sağlansın
Tüm özel okullar kamulaştırılsın
EĞİTİM EMEKÇİLERİ AÇISINDAN
1-Öğretmenlik meslek kanunu iptal edilsin
2- Kariyer basamaklarına yönelik uygulama kaldırılsın
3- Tüm öğretmenler arasında eşit işe eşit ücret ödensin
4- Tüm eğitim emekçilerine kira ve ulaşım yardımı yapılsın
5. Tüm eğitim emekçileriyle ilgili banka promosyonları güncellensin
6- Eğitim öğretim ödeneği yılda iki defa bir maaş tutarında tüm eğitim emekçilerine ödensin
7- Tüm eğitim emekçilerine yoksulluk sınırının üstünde insanca yaşayacak ücret (maaş) ödensin
Eğitim Sen, tüm eğitim emekçilerinin sesi olmaya devam edecek ve ekonomik, özlük, mesleki, sosyal ve demokratik haklarımız için mücadelesini yükseltecektir. Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın Eğitim Sen!