HABER61 - HABER SERVİSİ - LEVENT USTABAŞI - RÖPORTAJ
Giresun Ziraat Odası'nın eski başkanı ve halen yeni bahçe kurulumu, fındık üretimi, modern tarım tekniklerinin, uygulanması, fındığın sosyolojisi, fındık tarımında çocuk işçiliğinin önlenmesi, sertifikalı üretim gibi birçok konuda danışmanlık ve koordinatörlükler yapan fındığın duayeni Özer Akbaşlı ile; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki fındık üretimini, çeşitliliği, verimliliği, toprak yapısını, çiftçi örgütlenmesini, devlet desteklemelerini, tarım sigortası konuları hakkında konuştuk.
(Yukarıdaki görüntülerde Özer Akbaşlı'nın Oregon eyaletindeki fındık bahçesinin çekimini görüyorsunuz...)
İşte Özer Akbaşlı ile röportajdan öne çıkanlar:
- 15 Mart - 5 Nisan 2019 tarihleri arasında Amerika'da fındık üretim eyaletleri olan Oregon ve Washington'da 20 kaldınız. Ziyaret sebebiniz neydi?
+ "Giresunlu bir hemşerim olan Mehmet Sipahioğlu Amerika'da yaşıyor. Kendisinin üç adet restaurantı, bir de bina boyama üzerine taşeronluk firması var. Karadenizli olması sebebiyle toprak ve fındık onun vazgeçilmezi. Mehmet Bey, Washingron eyaleti Olimpia şehrinde 830 dönüm fındık dikilebilecek bir arazi olduğunu ve arazinin pazarlıklarını tamamladığını ancak satın almadan önce benim de gelip bakmamı istedi. Ziyaretimin asıl amacı buydu."
- Araziyi satın aldınız mı peki?
+ "Evet, aldık. Fiyatını söylemekte bir sakınca görmüyorum. Mukayese yapabilmeleri adında Mehmet Bey, dönümüne 890 USD Dolar ödedi. Arazinin yaklaşık 700 dönümlük fındık dikilebilmeye uygun alanı var. Kalanı ise harman, çiftlik evi ve diğer müştemilatlar için gerekli olan alan. Amerika'da fındık bölgesi genelined taban suyu problemi var. Gerek Oregon gerekse de Washington bölgelerinde Amerika'nın kuzey bölgeleri. Yani Kanada sınırının hemen altı. Bu bölgelerde doğal sular ve nehirler çok. Kışları da bol yağışlı geçiyor. Bu sebeple taban suyu problemi yaşanıyor. Bu durumun fazla olması halinde fındık ağaçları zarar görebilir. Arazilerdeki suların drenaja alınmasına müsaade etmiyorlar. Irmaklarda koruma altında. Fakat buna rağmen fındığın yetişebileceği ortalama %75 bağıl nem iklimi bölgede yakalanabiliyor."
- Bu kadar araziye fidan bulabildiniz mi?
+ "Evet, bulduk. Amerika'da fidancılığı yapan hem fındık üreticileri hem de doku kültürü labaratuvarları bulunuyor. Biz her ikisi ile de görüştük. Bir kısmını labaratuvarlardan bir kısmını a üreticilerden sipariş ettik. İlk teslimat 2020 yılının Ocak ayında olacak. Fidanların da tanesine 6 USD Dolar ödeme yaptık. Çeşit olarak McDonald ve Yemhiil çeşitlerinde karar kıldık. Fidanlarımızın bir kısmı 13 aylık; bir kısmı da 15 aylık olarak bize teslim edilecek."
- Peki bu bölgede fındık tarımına ilgi nasıl?
+ "Çok iyi olduğunu söyleyemem. Bildiğiniz gibi Amerika ülke genelinde 45-50 bin ton fındık üretimi yapıyor. Kısaca kıta ülkesi ve milyonlarca hektar arazileri olmasına rağmen ürettikleri fındıkların tamamı bizim Trabzon'un üretimi kadar yok. Yeni bahçe kurulması için yatırımcıların fındığa ilgisi çok az. Amerika'da fındık tarımı yapılacak bölgelerde yaban hayatı çok güçlü. Dolayısı ile fidanların 8-9 yıl büyüme süreleri birçok olumsuzları da beraberinde getiriyor. İstediğiniz herşeye kafanıza göre müdahale edemiyorsunuz. Yasalar ve onların uygulayıcıları size hiç bir alanda göz açtırmıyor."
- Fındık bahçesi kurmak ve üretimini yapmak ekonomik anlamda kar getirir mi?
+ "Amerika'da en küçük fındık bahçesini biz aldık. Sadece 830 dönüm. Fındık üreticiliğinde küçük çiftlik modeli yok; kurulu bahçelerin tamamı tarım işletmeciliği şeklinde. Birçoğu da LTD. olarak yönetiliyor. En güzel örneği de hemşerimiz Oltan ailesinin OO Agriculture Oregon LLC. olarak Oregon kentindeki 4.000 dönümlük yatırımları gösterilebilir. Bahçelerinin tamamını gezme fırsatı buldum. Cenk Oltan Bey, çok çalışkan ve profesyonel birisidir. Çiftliklerin başında bir koordinatör ve bir kaç mühendis bulunuyor. Çalışanları bizlere çok yardımcı oldular ve bilmediğimiz birçok konuda bizlere yol gösterdiler. Esas sorunuza gelecek olursam, eski bahçelerde üretim dönüm başına ortalama 250 kilogram fakat yeni kurulan bahçelerde dönümünde 400 kilo kadar ürün elde edildiği söyleniyor. Fındık tarımının tamamı makinelerle yapıldığı için maliyeti oldukça düşük. Türkiye olarak; bir kilogramı fındığı 2 Dolar'dan aşağıya mal edemezken, onlar 0,80-0,90 Dolara mal ediyorlar. Dolayısıyla halen fındık üreticiliği yapanlar ve yeni başlayanlar bizden çok kazanıyorlar."
- Amerika gelecekte fındık üretiminde Türkiye için tehdit oluşturur mu?
+ "Hayır, bu mümkün değil. Birincisi arazi yapısı açısından; ikincisi de fındık işçiliği konusunda Amerikalılar'ın ilgisinin azlığı. Ya da şimdilik ilgileri az diyelim. Benim düşünceme göre, önümüzdeki 50 yıl böyle bir şans vermiyorum."
- Üretimlerini nasıl değerlendiriyorlar?
+ "Biraz önce de söylediğim gibi birçok çiftlik Limited Şirket. Üretimlerini topluca değerlendiriyorlar. Endüstriyel veya parekende. Bu arada bir de bölgede kurulu kooperatifleri bulunuyor. 1949 yılında kurulan pazarlama, komisyonculuk ve birçok konuda hizmet veren Oregon Hazelnut Growers and Handlers var. Orayı da ziyaret etme şansım oldu. Her bir kooperatif üyesi kooperatifi için aktif çalışıyor. Kooperatif, çiftçilerin hemen her konusunda yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor. Fakat asıl işleri ise fındık tarımı. Oregon Üniversitesi ile müthiş bir birliktelikleri var. Özellikle yeni çeşitlik konusunda sürekli bir yenilik içerisindeler. Ayrıca fındığın kurutulması, toplanması, soyması ve harman işlemlerinde her türlü yardımı sağlıyorlar."
- Devletin fındığa ve fındık üreticisine bakış açısı nasıl? Siyaset var mı?
+ "Hayır. Amerika dünyanın en büyük modern ve tarım ülkesi. Başta hayvancılık olmak üzere her türlü tarım için; modern tarım teknikleri ve makineleşme ile icra ediliyor. Amerikalı çiftçiler ne üretirlerse üretsinler; bu üretimler en ucuz maliyetle üretmeyi ve karlılığı hesap ediyorlar. Kısacası tarımda da vahşi bir kapitalizm söz konusu. Yapılan işlerin hiçbir yerinde duygusallık ve sosyal sebepler yok. Tüm üretim ve çalışmalar bir takvim çerçevesinde yapılıyor. Devlet tarımsal yatırım yapanlara az veya çok yardımcı oluyor. Özellikle de araç gereç ve altyapı hususunda her türlü desteği veriyor. Fakat ülke genelinde çiftçilerin siyasi gücü çok yüksek. Alacakları faizler çok düşük ve çok uzun vaadeli."
- Sosyoloji ve duygusallık yok derken ne kastettiniz?
+ "Ne kastettiğim aslında çok açık. Ağlama ve sızlama yok. Abim onu dedi; ablam bunu dedi.Herkes işini yapıyor. Ne kadar fazla üretirim ve en ucuza nasıl mal ederim düşüncesi var. Tüm anlayış bunun üzerine inşa edilmiş. Hemen herkes 10 saatten fazla ve yılın tüm günleri aynı tempo ile çalışıyor. Mazeret yok. Araziler bölünmemiş. Baba ölünce iş bitmemiş. Orada da kaçak işçi, çocuk işçi gibi problemler var. Fakat hiçbir durum üretimi engellemiyor. Meksikalılar kaçak çalışıyor; beraberinde de çocuklarını çalıştırıyorlar. Asgari ücret saatlik 14 dolar. Kaçak işçide çalıştırsan; o işçilik ücretini çalıştırıyorsun. Ekonomide kayıt dışı diye birşey yok. Herşey para politikası üzerine kurulmuş. Vergi kaçırmak ise en ağır ceza."
- Çok teşekkürler. Eklemek istediğiniz birşey var mı?
+ "Ben teşekkür ederim. Eklemek istediğim birşey daha var. Bu ülkenin çiftçilerini devlet; gemilerle dünyayı gezdirmeli ve bizim çiftçimiz günde 10-12 saat ve tüm yıl aynı tempo ile çalışılıyor görmeli. Şuanda Karadeniz'de fındık öncesi bahçe altı yabancı ot temizliği yapıyoruz. Yevmiye 400 TL. 8 saat çalışacak adam 5 saatten fazla çalışamıyor. Çayı, kahvesi, telefonu vs. say sayabildiğin kadar... Yazık bu ülkenin kaynaklarına. Gerçekten üzülüyorum. Biz bu çalışmama mantığı ile 500 yıl geçse de Batı toplumunu yakalayamayız. Gerçekten çalışmıyoruz."