Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, mahalle ve esnaf ziyaretleriyle vatandaşlara cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatıyor.
Sanayi, Değirmendere, 2 ve 3 Nolu Bostancı mahallelerini ziyaret eden Başkan Genç, anayasa değişikliğiyle Türkiye'yi geleceğe taşıyacak altyapının oluşturulduğunu belirtti. Mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayamadığına vurgu yapan Başkan Genç, "Türkiye'de yönetim sistemi sorunu sadece AK Parti'yle gündeme gelen bir konu değil. Rahmetli Demirel, Özal, Erbakan ve Türkeş'in değişik zamanlarda başkanlık sisteminin gelmesiyle ilgili değerlendirmelerine şahit oluyoruz. Başkanlık sistemi ilk kez bugün gündeme gelen bir şey değil. İlk kez bunu AK Parti'de gündeme getirmedi. Peki, şimdi neden rahatsız oluyorsunuz? Bunu muhalefete sormak gerekli. Sırf bu sistemi AK Parti gündeme getirip referanduma sunduğu için mi buna itiraz ediyorsunuz. Bunu halka açıklayın. İlk önce neye karşı çıktığınızı bir anlayalım. Herkes şu anda Türkiye'nin mevcut parlamenter sistemle yönetilemeyeceğinde hem fikir. Bu krizlere gebe bir sistem... Olası bir koalisyon durumunda AK Parti döneminde elde edilen tüm kazanımlar bir bir kaybolacak. Ülkemizde 15 yılda ekonomide, sağlıkta, eğitimde, altyapıda ne büyük devrimler yaptığımızı hepiniz şahit oldunuz. AK Parti iktidarında Trabzon'a gelen bu yatırımları kim imkan edebilir. Yapılanlar ortada... Hastaneler, adliyeler, okullar, yollar, tüneller... Bütün bunları kim hayata geçirdi?" dedi.
ŞAHISLARLA İLGİLİ BİR MESELE DEĞİL
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsıyla ilgili bir sistem olmadığını dile getiren Başkan Genç, "Bu sistem kendisini Türkiye'ye vakfetmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a münhasır bir sistem değildir. Bu sistem geleceğe daha sağlam ve güçlü bir ülke olarak adım atmasıyla ilgili bir sistemdir. Dolayısıyla, bizler referandumda Türkiye'nin geleceğini oylayacağız. Cumhurbaşkanımız bu sistemi kendisi için istemiş değil. Herkes ölümlü, o da bir gün vefat edecek... Ama istiyor ki Türkiye'ye kalıcı, hükümet krizlerini sona erdiren bu sistemi getirelim. Ülkemiz sürekli bir istikrara kavuşsun. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede istediği her makama ulaştı. On yıl başbakanlık yaptı. Şimdi de cumhurbaşkanlığı yapıyor. Şu anda bile halk desteği sayesinde istediğini yapabilme gücü olan Sayın Cumhurbaşkanımız niye böyle bir sistemi kendisi için istesin. O istiyor ki Türkiye, kısır siyasi çekişmelerle, polemiklerle zaman kaybetmesin. Proje ve yatırımlar hızlı bir şekilde hayata geçirilebilsin."
GÜÇLÜ HÜKÜMET KURULACAK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanının en az 51 oyla seçileceğini belirten Başkan Genç, bunun güçlü bir hükümetin kurulması için en önemli unsur olduğuna dikkat çekerek, "Öncelikle biz anayasamızdaki yönetim sistemi değişikliğini gerçekleştiriyoruz. Türkiye, zaman zaman kesintiye uğrasa da demokratik cumhuriyet rejimiyle yönetiliyor. Şimdi biz bu demokratik cumhuriyet sistemi içinde yönetim değişikliğine gidiyoruz. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçiyoruz. Şimdi böyle bir zamanda neden böyle bir değişikliğe gidiliyor diye halkımız soruyor. Üç dönemdir tek başına iktidar olan AK Parti neden böyle bir değişikliğe gidiyor? Tek başına çözülemeyen meseleler mi var? Tek başına iktidar olsanız da devlet mekanizması içinde muktedir olamama gibi bir durum söz konusudur. Daha önceki yıllarda halkımızın seçimle iktidara getirdiği partiler darbelerle iktidardan uzaklaştırıldı. 1960, 1970, 1980 ve 1998'deki 28 Şubat postmodern darbesiyle seçilmiş iktidarlar hükümetten uzaklaştırıldı. Bu değişikliğin temel sebebi şudur. Ülkemize demokrasiye geçildiği andan itibaren hiçbir zaman milli irade devletin bütün kademelerine tam olarak hakim olamadı. Yani, devlet mekanizması içinde milli iradenin erişemeyeceği kapalı alan olmuştur. Buna, ister bürokratik oligarşi diyelim, askeri yapı diyelim, ister derin yapı diyelim. Bu milli irade ne zaman o kapalı devreye erişip orayı milli irade alanına geçirmek istese o liderlerin sonu hazin olmuştur. Rahmetli Menderes ve Özal gibi..." diye konuştu.
YENİ SİSTEM MİLLETİ ESAS ALIYOR
Parlamenter sistem gibi başkanlık sisteminin de cumhuriyet rejimleri içinde son derece demokratik bir sistem olduğunu vurgu yapan Başkan Genç, 15 Temmuz gibi hain darbe girişimlerinin tekrar yaşanmaması için herkesin 'Evet' oyu vermesi gerektiğini söyledi. Başkan Genç, "Son örneğini 15 Temmuz'da hep beraber yaşadık. Milli irade korunamadığı zaman iki sonuç ortaya çıkar. Ya millet iradesine sahip çıkar ya da darbe olur. Son örnekte, millet sistemin koruyamadığı iradesine kendisi sahip çıktı. Yeni sistem iddia edildiğinin aksine yine demokratik bir yönetim sistemidir. Yasama, yürütme ve yargı yine ayrı olacak. Yani tek adamlık sistemi değildir. Burada tek patron millettir. Tamamen milletin iradesine giden bir sisteme geçeceğiz. Ve sürekli istikrarlı bir sistem olacak, hiçbir zaman da koalisyonlar krizler olmayacak. Şu anda gelen sistemde halkımıza iki tercih sunuyoruz. Bir tercihte doğrudan başkanı ve hükümeti seçecek diğer tercihte hükümetin icra edeceği kanunları uygulayacak millet meclisini seçecek. Burada yetki millete geçiyor. Şu anda devlet merkezli bir yönetim sistemi var. Gelecek sistem ise milleti merkeze alan bir sistem olacak. Yani devleti esas alan yönetim sisteminden milleti esas alan yönetim sistemine geçeceğiz." diye konuştu.
HUKUK BİRLİĞİ SAĞLANACAK
Anayasa değişikliğiyle askeri mahkemelerin kaldırılarak hukuk birliğinin sağlanacağına dikkat çeken Başkan Genç, "Hep şikayet konusu olan askeri mahkemeler ve sıkıyönetim kaldırılacak. Bu da demokrasi yolunda çok önemli bir adımdır. HSYK'nın yapısı değişiyor ve bu kurul HSK adını alıyor. HSK'da 22 üyeyi, 13 üyeye düşüyoruz. Seçilme yaşı 18'e indiriliyor. Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılıyor. Geriye kalan bütün maddeler hükümet modeliyle ilgili maddelerdir. Şimdi mevcut hükümet modelinde çift başlılık var. Mecliste çoğunluğu kazanan parti cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları ve hükümeti seçiyor. Buna hukukta seçilmiş krallık deniyor. Hükümet hem yürütmeyi hem yasamayı tamamıyla kontrolü altına alıyor. Bizim önerdiğimiz sistemde yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı halk seçiyor. Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini halk seçiyor, bu milletin seçtikleri de yargıyı seçiyor. Mevcut sistemde cumhurbaşkanının sorumluluğu yok. Rahmetli Ecevit ile Cumhurbaşkanı Sezer arasında yaşanan anayasa krizini hatırlayın. Peki, bunun hesabını kim ödedi. Millet ödedi, siyasi partiler ödedi. Yeni modelde ise bakanlar dışarıdan atanacak. Eğer meclisten seçilirse milletvekilliği düşecek. Yasamayı sadece meclis yapacak. Hükümet kanun teklifi veremeyecek. Herhangi bir konuda 200 milletvekili araştırma önergesi verebiliyor. 301 milletvekilinin imzasıyla cumhurbaşkanının yargılama yolu açılıyor. Bütçe kanun teklifini, cumhurbaşkanı hazırlayıp meclisin onayına sunulacak. Meclis, onaylamadan bütçe yürürlüğe giremiyor. Eğer, bütçe onaylanmazsa bir önceki yılın bütçesi enflasyon oranına göre artırılarak yürürlüğe girecek."