Haber61 - Haber Servisi - / HEKİMSEN Trabzon Şubesi'nde torba yasasına ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Dr. Hidayet Şal,"Bu torba yasa tasarısıyla; hekimler cezalandırılıyor, hekimlik bir torbaya konmak isteniyor" ifadelerini kullandı.
Doktorların ve sağlık çalışanlarının katılmış olduğu toplantıda Şal, torba yasa tasarısındaki bazı maddeleri HEKİMSEN olarak kesinlikle kabul etmediklerini belirterek açıklamalarına şu şekilde devam etti;
"Bu torba yasa tasarısıyla; “Meslek icrası esnasında ölüme veya engelliliğe neden olmaksızın sağlığın kısa süreli ve geçici olarak bozulmasına yol açmak” bizi mesleğimizden men ettirebiliyor.
Bu torba yasa tasarısıyla; “Personele, hastalara ve yakınlarına fiili saldırıda bulunmak” biz darba uğrarken kendimizi savunsak bile, bizi mesleğimizden men ettirebiliyor...
Bu torba yasa tasarısıyla; ülkemizin dört bir yanında hemen her gün hekimlere şiddet uygulandığı, hatta hekimlerin canına kıyıldığı görmezden geliniyor; buna rağmen şiddet uygulayan kişi hekimmiş gibi hekimler meslekten men edilmekle tehdit ediliyor.
Bu torba yasa tasarısıyla; hekimler cezalandırılıyor, hekimlik bir torbaya konmak isteniyor.
Hekimlere haklarını vermeyip sadece ceza vermek yolunu seçen bu anlayış yüzünden, son 3 yılda yaklaşık 4 bin civarında hekim çaresizlikten yurt dışına gitmiş, 9 bin hekim ise kamudan ayrılmıştır. Sizlere soruyorum; “Yaptım oldu” anlayışı ile, hekimleri ilgilendiren yasalar veya yönetmelikler çıkartılırken hiçbir hekim sendikasının ve meslek örgütlerinin görüşlerini dikkate almamakla, gaspedilen hakları için mücadele edenleri ise ocu bucu ilan etme usulü ile sağlık sistemi düzeltilebilir mi?
20 Mart 2023’te verilen kanun teklifi yasalaşırsa artık ülkemizde hekimlik mesleğinin uygulanabilirliği imkansız hale getirilecektir. Hekimlere malpraktis cezası, DMK’ya bağlı disiplin cezası, sözleşmeli hekimlere ilgili mevzuata göre ceza vermek yetmezmiş gibi bir de yeni çıkarılmak istenen yasa teklifiyle tamamen soyut ve göreceli kavramlar üzerinden hekimleri meslekten uzaklaştırma, tekrarında ise meslekten men etme cezası verilmeye, ayrıca aile hekimliği de bitirilmeye çalışılmıştır. Bu tasarıya göre bir hekim verdiği bir tedavinin geçici yan etkilerine bağlı şikayetler sebebiyle meslekten men edilebilecektir. Bu durumda artık hiçbir cerrah komplikasyon riskini göze alıp ameliyat yapmak istemeyecek, hiçbir onkologsa “hastasının saçları dökülebilir ve şikayet edilirse meslekten men edilebilir” düşüncesiyle hastasına kemoterapi vermek istemeyecektir. Bu şartlarda hastalara hiçbir tedavi verilemez ve hiçbir hasta iyileştirilemez olacaktır.
Gerek covid pandemisi gibi tüm dünyayı etkileyen, gerekse Kahramanmaraş depremleri gibi ülkemizi etkileyen felaketlerde hiç düşünmeden en ön saflarda görev almış kişiler olarak ülkemizin içinden geçtiği dönemin hassasiyetinin bilincindeyiz fakat bu sükunetimizden faydalanıp eline bir fırsat geçtiği an hekimlere olan nefretini dışa vuranlar bilmelidirler ki bizimle yaptıkları savaşı kazanırlarsa kendileri kaybedeceklerdir.
Biz hekimler olarak; yaşatmak için, insanımızın sağlığı için, insanlığa şifa dağıtmak için çalışırken; meslek icramızı engelleyen bu tasarıyı protesto ediyor; tasarının geri çekilip yeniden düzenlenmemesi durumunda sendikal eylemlerimize başlayacağımızı ifade ediyoruz.
Bu torba yasa bir kez daha göstermiştir ki, saha hekimlerini dinlemeden, hekim sendikaları ile istişare edilmeden, hekimler olmadan, HEKİMSEN olmadan yapılan yönetmelikler akla, fenne, vicdana ve sağlığa yarar getirmeyecektir.
Hekimlik bir torbaya sığmaz, komplikasyon malpraktis sayılamaz; nefsi müdafaa hakkımız ise gasp edilemez. 30 mart perşembe günü toplanacak olan TBMM Sağlık Komisyonunu sağlık hizmetlerinin önünde engel olmamaya ve yanlışlardan dönmeye davet ediyoruz."