Haber61 Haber Servisi
Trabzon denilince elbette önce Trabzonspor gelir. Trabzon’un üst kimliğidir.. Dünyaya nam salışının en keskin belgesidir. Sonra horon, kolbastı, hamsi.. Şirin ilçesi Akçaabat denilince ise önce horon sonra meşhur köftesi gelir.. Horon, Trabzon’un her ilçesinde farklı oynanır. Ama Akçaabat horonu bir başkadır. Türkiye’ye dünya şampiyonluğunu getirmiştir. O yüzden Türkiye’de horon denilince önce Akçaabat horonu zikredilir.
1983 yılında Japonya’da yapılan yarışmada, Akçaabat Folklor Derneği Halk Oyunları Ekibi bıçak oyunu ile Dünya Şampiyonluğunu elde ederek Türkiye’ye bu onuru yaşatmıştır. 1981 yılından 1991-92 yılına kadar 10 yıl üst üste Türkiye’de rekorları alt üst ederek birinciliği kimseye kaptırmamıştır.
Horon, en iyi spordur..
Başkanlığını Ahmet Çilingiroğlu’nun yürüttüğü dernek, halen faaliyetlerini ilk günkü aşkla devam ettiriyor.
O dönem dünya şampiyonluğunu göğüsleyen ekipte yer alan 66 yaşındaki Hüseyin Durna bu günde horon oynamaya devam ediyor. Yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesini horona borçlu olduğunu ifade eden Durna, dünyadaki en iyi sporun da horon olduğunu söylüyor. O dönemde çekilen fotoğrafının önünde poz vererek 36 yıl öncesine giden Durna “ Futbolcuların 90 dakikada sarf ettiği enerjiyi biz 10 dakikada sarf ediyoruz. Bana göre en iyi spor horondur. 1983 yılında yaşadığımız şampiyonluğu tarif edemem. O dönem ekibimiz çok iyiydi. Müthiş bir uyum yakalamıştık. Tıpkı o dönemlerde Trabzonspor’un futbol sahalarında estiği gibi bizde salonlarda esiyorduk. Salona çıktığımızda adeta ayaklarımız yerden kesilirdi. Japonya’daki yarışmada birinciliğimiz açıklandığında sevinçten kalbimiz duracak gibiydi” dedi.
Horonun anavatanı Akçaabat’tır..
Akçaabat Folklor Derneği üyelerinden Tufan Uzlu da o dönemden sonra gelen en iyi jenerasyon olduklarını, kendilerinin de sayısız Türkiye şampiyonluğu kazandıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Hüseyin abimiz bizim idollerimizdendir. O jenerasyonla büyüdük. Sonra bayrağı biz devraldık ve Türkiye şampiyonlukları kazandık. Ama bir daha Türkiye’ye dünya şampiyonluğu gelmedi. O dönemden aramızda bulunan abilerimizle birlikte ‘Efsane Veteranlar’ diye bir ekip oluşturduk. Her hafta Çarşamba akşamları burada toplanıyor, davul-zurna-kemençe eşliğinde saatlerce horon oynuyoruz. Tabi bize horon severlerde katılıyor. Bazen eşlerimizle birlikte geliyoruz. Güzel bir aile ortamımız var. Bunun yanında arkadaşlarımızın her biri Milli Eğitim ve Kaymakamlıklarla istişare içindeler. Okullarda ekipler yetiştiriyorlar. Onlarda bizimle birlikte çalışıyor. Dernek başkanımız Ahmet Çilingiroğlu bize her türlü desteği ve imkanı sunuyor. Kendisine teşekkür ediyoruz. Burada hem eski kültürü yaşatmaya çalışıyor hem de dostluğumuzu pekiştiriyoruz. Horon Karadeniz’e özgü güzel bir oyundur. Her ilçenin kendine has bir oyunu vardır. Figürler birbirine aşağı yukarı benzer. Ama bana sorarsanız anavatanı neresidir diye? Akçaabat’tır derim. Burada doğan her çocuk horoncu doğar”