İYİ Parti Trabzon Milletvekili Dr. Hüseyin Örs, "Araklı ve Yomra'da yaşanan sel felaketi ve heyelanlarda yetkililerin ihmali olup olmadığının ve bir daha başka felaketlerin yaşanmaması için alınacak tedbirlerin araştırılması" için TBMM Başkanlığı'na önerge verdi.
Önergenin gerekçesinde, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen ve aşırı yağışlara bağlı olarak sonuçlanan sel ve heyelanlar, bölgemizin en önemli doğal afet sorunlarının başında geldiğini söyleyen Örs; "Her ne kadar meydana gelen bu tür felaketler bir doğa olayı olsa da, insan etkisiyle yapılan yanlış uygulamaların sonucunda afet boyutuna ulaşmaktadır. Doğa olaylarını normal karşılayıp bir çok etkeni görmezden gelmek tedbirsizliğe ve beraberinde başka felaketlere yol açabilmektedir. Bölgemizde afetlerin yaşanmasında oldukça etkisi olan coğrafi koşullar ve iklimin göz ardı edilerek, dere yataklarındaki ve yüksek eğimli heyelan tehlikesi arz eden yamaçlardaki yapılaşma; kontrolsüz yapılan yol ve temel kazıları, bu kazılar neticesinde dere yataklarının taş ve toprak ile doldurulması; dere ıslah çalışmalarının yapılmaması ya da yetersiz olması gibi insan etkisi ile doğa dengesinin bozulması, maalesef bu doğa olaylarını afet, felaket boyutuna taşımakta, ortaya can ve mal kayıplarının çıkmasına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki benzer iklim, morfoloji ve jeolojik yapıya sahip coğrafyalarda da sözü edilen doğal afetlerle karşılaşılmasına rağmen, alınması gereken teknik ve yönetsel tedbir ve yaptırımlar noktasında ülkemiz halen arzu edilen noktada değildir. Son yıllarda, doğal afetlerin öncenden kestirimi ve zararlarının azaltılması konusunda iyi niyetle atılmış adımlar olsa dahi, bu adımların etkinliğinin halen ciddi manada tartışılır olduğu görülmektedir." dedi.
Uzun yıllar boyunca Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi ve heyelanlardan gerekli derslerin alınmadığını dile getiren Dr. Hüseyin Örs; "Trabzon ve Rize başta olmak üzere Samsun’dan başlayıp Hopa sınırına kadar olan sahil şeridinde son yıllarda meydana gelen olayların sebep-sonuç ilişkilerine bakıldığında karşımıza hep önü kapatılarak akış rejimi engellenen, içine konut, okul, fabrika vb. yapılar yapılarak akış serbestisine engel olunan dere yatakları ile yüksek eğimli, zayıf zemin ve kaya birimlerinden oluşan yamaçlara kontrolsüz kazılarla yapılan bina, yol, altyapı inşaatı gibi unsurlar çıkmaktadır. Bu hususlara ilişkin yapılan birçok teknik değerlendirmenin varlığına karşın, engellenemeyen ciddi boyutlardaki can ve mal kayıplarının özellikle karar vericiler noktasında değerlendirilmesi gerekliliğinin artık kaçınılmaz olduğu da son derece açıktır. Olaydan bir hafta önce Trabzon Jeoloji Mühendisleri Odası bölgenin koşullarını göz önüne alarak bu tür bölgelerde yaşanacak felaketlere karşı uyarıda bulunmuştur. Yine olaydan dört gün önce aynı bölgede bir su baskını yaşanmış ve Büyükşehir Belediye çalışanları bölgeye yönlendirilmiştir. Kısacası ben geliyorum diyen bir felaket yaşanmış ve ne yazık ki olay sırasında bölgede yaşayan vatandaşlarımızla birlikte belediye çalışanlarımız da görevi başında hayatlarını kaybetmiştir. " dedi.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Dr. Hüseyin Örs, konuya ilişkin çok yönlü bir araştırma yapılması gerekliliğini vurgulayarak, "Sel ve heyelan gibi afetlerde bir çok can kaybı yaşanan bölgemizde acilen konuya ilişkin gerçekçi, denetleyici, ehil ve somut eylemlerin hayata geçirilmesi ve olayda ihmalin olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu durum ilerisi için ders almamıza olanak sağlayacak, daha büyük felaketlerin ve sonrasında yaşanan acıların en aza indirilmesini temin edecektir. Ayrıca Araklı'daki felakette mağdur olan vatandaşlarımızın can kayıpları ve yaşanan ağır hasar göz önüne alınarak; bölge halkının banka, kredi, SGK, vergi vs borçları varsa ertelenmeli, ödeme kolaylığı sağlanmalı veya mümkünse silinmelidir. Bu hususta devlet elinin uzatılması vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin azaltılması bakımından son derece önemlidir." dedi.