Doğu Karadeniz Bölgesi’nden 2021 yılının ilk 7 ayında 16 bin 250 ton Karadeniz Somonu ihracatı gerçekleştirildiği ve bunun karşılığı 90 Milyon 316 bin 827 dolar döviz girdisi sağlandığı belirtildi. İhracatının bir önceki yıla oranla miktarda yüzde 385 ve değerde de yüzde 474 oranında arttığı kaydedildi.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği tarafından hazırlanarak Ticaret Bakanlığı onayına sunulan su ürünleri ihracatının geliştirilmesine yönelik Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projesi Bakanlıkça kabul edilerek destek kapsamına alındı. Doğu Karadeniz Bölgesinde faaliyet gösteren su ürünleri firmalarına yönelik olarak hazırlanan projede 22 firma yer alırken, proje ile katılımcı firmaların mevcut pazarlardaki ihracat payını artıracak ve alternatif pazarlara açılmalarını sağlayacak faaliyetler desteklenecek. Toplam 3 yıl sürecek proje uygulama döneminde firmaların ihracata hazırlanması, ihtiyaç duydukları alanlarda eğitim ve danışmanlık alınması, yurtdışında firma ve fuar ziyaretleri ile ikili iş görüşme etkinliklerini içeren ticaret heyeti ile alım heyeti programları düzenlenmesi gibi faaliyetler desteklenecek.
"2021 yılının ilk 7 ayında 16 bin 250 ton karşılığı 90 Milyon 316 bin 827 dolar döviz girdisi sağlandı"
Katılımcı firmalar ve su ürünleri sektöründeki kurum/kuruluşların temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleştirilen proje açılış toplantısında değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, su ürünleri sektörünün Doğu Karadeniz Bölgesinde son yıllarda hızlı bir gelişme gösterdiğini söyledi. Özellikle bölgede belli bir aşamaya kadar tatlı suda yetişen ve daha sonra denizlerde kurulu kafeslere aktarılarak burada 3 Kg’a kadar büyütülen Gökkuşağı Alabalığına (Karadeniz Somonu) kalite ve lezzetinden dolayı yurtdışından çok büyük talep geldiğini belirten Gürdoğan, “2021 yılının ilk 7 ayında 16 bin 250 ton karşılığı 90 Milyon 316 bin 827 dolar döviz girdisi sağlanan Karadeniz Somonu ihracatı bir önceki yıla oranla miktarda yüzde 385 ve değerde de yüzde 474 oranında arttı” dedi.
Su Ürünleri UR-GE projesinde yer alan firmalarla birlikte, Karadeniz Somonunu uluslararası bir marka haline getirmeyi amaçladıklarını, proje ve diğer kaynaklardan oluşturulacak bütçe ile Karadeniz Somonu ve bölgedeki diğer su ürünlerinin ihracatını çok daha yüksek rakamlara ulaştıracaklarını ifade eden Gürdoğan, Karadeniz Somonu’nun uluslararası piyasalarda tanıtımına yönelik gerek fuar katılımları ve gerekse diğer etkinliklerle dünya sofralarında daha çok yer almasını amaçladıklarını belirtti.
"Deniz ve tatlı sularda balık yetiştiriciliğinde ÇED raporunun talep edilmemesini istiyoruz"
Tüm dünyada son yıllarda sağlıklı beslenme trendlerinin yaygınlaşması nedeniyle balık tüketimine yönelik yoğun bir talebin olduğuna vurgu yapan Gürdoğan, şunları söyledi:
“Karadeniz Somonuna yurtdışından çok büyük talep var. Bunun için de kafes yetiştiriciliğinin artırılması gerekiyor. Ancak yapılan tüm çalışmalara rağmen bürokrasi aşamalarında çok büyük engellemelerle karşılaşan ihracatçımız yatırım yapmaktan cayar bir duruma getirildi. ‘Denizdeki kafeste yetişen balığın çevreye zararı var’ diye ÇED raporu istenmesi temel fıkralarına dahi konu olabilecek bir durum. Balıkçılığa ilişkin ilgisi ve bilgisi olmayan kesimlere görüş sorularak süreçlerin tıkanma noktasına gelmesi nedeniyle bu güzide sektöre zarar veriliyor. Bu durum, kasıtlı olarak bölgenin gelişmesini istemeyen kesimlerin bir oyunu. Kafes üretimine karşı çıkan kesimlerin konuyu iyice araştırarak bugün ülke ihracatının yarısından fazlasını balık ihracatından elde eden ve bütün kıyı şeridini somon yetiştirilen kafeslerle donatan Norveç’in nasıl dünya piyasalarına hakim olduğunun göz önünde bulundurulması gerekiyor. Deniz ve tatlı sularda balık yetiştiriciliğinde ÇED raporunun talep edilmemesi ve mevzuatta bu yönde değişiklik yapılması için konuyu Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz.”
Doğu Karadeniz Bölgesinde Gökkuşağı Alabalığı-Karadeniz Somonu yetiştiriciliğinin daha çok geliştirilmesi için birlik olarak her türlü desteği sağlayacaklarını ve amaçlarının öncelikle ürünlerin ileri derecede katma değerli ürün olarak üretilip ihraç edilmesini sağlayacak şekilde bir ortak işleme tesisi kurulması olduğunu belirten Gürdoğan, devam eden süreçte ise Trabzon’a bir Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi kazandırmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.