Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Trabzon Şubesi, milyonlarca kişiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi süreci ile ilgili olarak basın açıklaması yaparak hazırladıkları teklifi 6 maddede sıraladı.
Atatürk Alanı Meydan Parkı’nda Atatürk Anıtı önünde yapılan basın açıklamasına CHP Trabzon İL Başkanı Ömer Hacısalihoğlu da katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Trabzon Kesk Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Engin Nur, şu ifadeleri kullandı;
"Sizler de yakından takip ediyorsunuz. Biz Kamu emekçileri ve emeklilerimiz ile ailelerimizi de kattığımızda toplamda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme sürecinin içindeyiz.
Evet, 5 buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklisi 2 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini artan sorunlarla karşılıyor. Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırmıştır.
KESK olarak, işçisinden, kamu emekçisine, emeklisinden asgari ücretlisine, küçük esnafından çiftçisine kadar emeği ile yaşam mücadelesi verenleri bir bütün olarak gördüğümüzü her fırsatta ifade ediyoruz.
Bu ülkenin sadece kamu emekçileri değil tüm emekçileri, ezilenleri, emeği sömürülenleri, işsizleri, emeklileri aslında aynı şeyleri talep ediyor. Kamu emekçileri ve emeklileri bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor.
Biz de bu gerçeklikten yola çıkarak 2022-2023 yıllarını kapsayacak TİS sürecinde tüm kamu emekçilerine ve emeklilerine “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek” teklifimizi hazırlamaya çalıştık.
Teklifimiz altı ana başlıktan oluşuyor. Bunları sıralayacak olursak:
• İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret
• Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
• Temel Gelir Güvencesi
• Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
• Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
• Gerçek Bir Toplu Pazarlık.
Ülkeyi yönetenlerden en çok duyduğumuz sözlerden birisi “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözüdür. Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur. Kamu emekçileri son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre %8,5 reel gelir kaybı yaşamıştır.
Dolaysıyla yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için;
• Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını,
• Buna göre, öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan %8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesini,
• Ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE + ÜFE ortalaması oranında artırılmasını ve söz konusu tutara %3 refah payı eklenmesini istiyoruz.
Bu durumda;
Eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk
yardımı verilmesini,
- Lojmanda oturmayan kamu emekçisine 550 TL Konut kira yardım bedeli ödenmesini,
• İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılmasını,
• Tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4.357 TL, aylık 363 TL yakacak yardımı yapılmasını,
• Göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında “Hoş Geldin İkramiyesi” verilmesini,
• Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için 1100 TL tutarında kreş yardımı verilmesini,
• Fazla Mesai Ücretinin bugünkünün iki katına çıkarılmasını,
• Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, maaşlarımızın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilim oranın uygulanmasını,
• Lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3600’e çıkarılmasını, bunun dışında kalan tüm kamu emekçilerinin mevcut ek göstergelerinin 800’er puan artırılmasını,
• Ek gösterge konusunda en mağdur kesim olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin ek gösterge cetveline dâhil edilmesini,
• Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını,
• Zorunlu BES kesintisinin kaldırılmasını,
• Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmasını,
• EYT haksızlığına son verilmesini,
• Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını,
• Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmamasını, 5510 sayılı kanunda kademeli geçiş süresinin sonundan itibaren öngörülen yaş hadleri yerine kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşın dikkate alınmasını,
• Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını, adil ücret politikasının esas alınmasını,
• 4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta %20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak %70 ile %105 bandına çekilmesini TALEP EDİYORUZ.
Bu nedenle KESK olarak Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı İçin de,
• İşe almada ve görevde yükselmede-unvan değişikliğinde kariyer ve liyakatin esas alınmasını,
• Torpilin ve kayırmanın kapısını ardına kadar açan mülakatın, güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırmasının kaldırılmasını,
• Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılmasını, sendikal ayrımcılığa son verilmesini,
• Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını,
• İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı fesih edilmesini tanımıyoruz, dolaysıyla İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını,
• 25 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe giren 190 sayılı ILO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanmasını,
• İstihdam, terfi ve unvan değişikliklerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını İSTİYORUZ İktidarın “sendikamız” dediği yapı arasında bugüne kadar ‘toplu sözleşme’ adı altında varılan mutabakatların kaybedeni hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur.
Bir taraftan biriken sorunlarınızın çözümü için görüşmelerin başlamasını dört gözle bekliyorsunuz.
Diğer taraftan bugüne kadar yaşadığınız hayal kırıklıklarına bir yenisinin daha eklenmesinden endişe ediyorsunuz.
Bu endişelerden kurtulmak, yıllardır süren bu kâbustan uyanmak sizin, bizim, hepimizin elinde!
Daha fazla bedel ödemek istemiyorsanız; gelin hangi sendikanın üyesi olursak olalım hep birlikte haklarımız için omuz omuza verelim.
Gelin işyerlerinden, yani sizlerden topladığımız taleplerle hazırladığımız “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek” teklifimize hep beraber sahip çıkalım!
Ayrıca, ülkemizde yaşanmakta olan yangın felaketinden dolayı hep birlikte büyük bir acı ve üzüntü içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Yangınlar sonucu yaşamını kaybeden tüm yurttaşlarımızın acısını paylaşıyor, başta aileleri olmak üzere tüm ülkemize başsağlığı, yaralı olanlara acil şifalar diliyoruz. Buradan ülkemizi yöneten siyasal iktidara sesleniyoruz. Bir an önce gerekli tedbirler alınsın, yangınlar söndürülsün ve yangından etkilenen tüm mağdur yurttaşlarımızın kayıpları karşılansın.
Yine ülkemizde kin nefret ve düşmanlığı körükleyen söylemlerden başta siyasal iktidar temsilcileri olmak üzere tüm toplum kesimlerinin kaçınmasını, farklı etnik kimlik, farklı inanç ve yaşam biçimlerine sahip olan tüm yurttaşlarımızın barış ve kardeşlik temelinde bir arada dostluk ve dayanışma içerisinde yaşamasının koşullarının hazırlanmasın istiyoruz.