Koronavirüse karşı bağışıklığın önemi

Özel İmperial Hastanesi Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Opr. Dr. Fatih Çelik: “Konona virüs SARS virüsüne benzer bir virüs, Aynı kökenden geliyorlar ve mutasyona uğramış Kovid-19 diye isimlendirilen bir virüs”

Özel İmperial Hastanesi Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Opr. Dr. Fatih Çelik, korona virüse karşı vücudun bağışıklık sisteminin çok önemli olduğunu belirterek, bu virüse karşı beslenmenin önemli olduğunu söyledi.

Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Opr. Dr. Fatih Çelik, beslenme konusunda özellikle sarımsak, soğan tüketilmesinin önemine vurgu yaparak, bunların yanı sıra adaçayı, kekik ve karanfil gibi bitkilerin korona virüsüne karşı mücadelede fayda sağlayacağını söyledi. Korona virüsün SARS virüsüne benzer olduğuna ve aynı kökenden geldiğine dikkat çeken Çelik, “SARS virüsüne benzer bir virüs. Aynı kökenden geliyorlar, mutasyona uğramış ve Kovid-19 diye isimlendirilen bir virüs” dedi.

Çelik, “Korona virüsü anlayabilmek için virüslerin ne olduğunu, nasıl bir şey olduğunu anlamak lazım. Virüsler canlı hücrelerde yaşayan mikroorganizmalar. Bakterilerden bunları ayırt etmek lazım. Bakteriler kadar kolay değiller. Virüsler canlı hücrelere girerler, nasıl girerler? Canlı hücrenin memrabına yapışır, yapıştıktan sonra içeri girer, o hücrenin DNA’sını kullanır ve orada çoğalırlar. Çoğaldıkları zaman hızlı çoğalırlar, binler, on binler, milyonlar çoğalırlar ve orada hücreyi patlatırlar, başka hücrelere geçerler. Bir insana virüs girdikten sonra ne kadar çok çoğalabiliyorsa, ne kadar hızlı gidebiliyorsa daha fazla yayılma ihtimali var. Temeli insan olan virüsler var. Bu insan temeli olan virüsler daha iyiler. Bir kısım virüsler var ki kökenleri hayvanlar, hayvanda çoğalma esnasında kendilerini değiştiriyorlar. Biz bunlara mutasyonlar diyoruz. O mutasyon olma esnasında artık insanları hasta edebilecek duruma geliyorlar. O hasta yapma durumları insana yayıldığı zaman hastalık oluşuyor. Korona virüsü de bu tip bir virüs. SARS virüsüne benzer bir virüs, aynı kökenden geliyorlar.

Mutasyona uğramış ve Kovid-19 diye isimlendirilen bir virüs” dedi.
Bu virüse karşı bazı bitki türlerinin önemli olduğunu belirten Çelik, “Virüslerin hücrelere yapışması bir problemdir. Hücre içerisinde yaşadıkları için hücrelerin girişlerini, oradaki replikasyonu önlemek için bazı önerilerimiz var. Öncelikle beslenmede vatandaşlarımızdan sarımsak ve soğan tüketmelerini istiyoruz. Bunun yanı sıra adaçayını gargara yaparak sabah akşam kullansınlar. Kekik akciğerlere faydası olduğu için günde iki bardak kadar içmek gerekir. Bir de karanfil öneriyoruz. On dakika kadar kaynatılmış bir bardak suyun içerisine bir tatlı kaşığı kadar iyice ezilmiş karanfil atarak demlenmesini sağladıktan sonra gargara yaparak içmekte fayda var. Bunlar bağışıklık sistemini artırdığından koronanın hücre içerisine girmesini engellemesi açısından önemli. Hücre içerisine girip replikasyonu, yani çoğalmasını engelleme ihtimalleri var olsa da bağışıklık sistemini endirekt yoldan artırarak korona ile mücadelede fayda sağlayacaktır” diye konuştu.



"Virüse karşı bağışıklık sistemi güçlendirilmeli"
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Yılmaz Kaya da, virüsle mücadelede bağışıklık sisteminin güçlendirmesi gerektiğine işaret ederek, “Bağışıklık sistemini güçlendirmek için antioksidan kaynağı sebze ve meyve tüketilmeli” şeklinde konuştu.
Tek çeşit sebze ve meyve yerine farklı renklerdeki sebze-meyve tüketiminin antioksidan bakımından zengin beslenmeyi desteklediğini kaydeden Kaya, “Dünya korona virüs salgınının önüne geçmek için mücadele ederken, bizlerde bireysel olarak korona virüsten korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlendirmeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz. Bilindiği gibi tek bir besin veya gıda takviyesinin hastalığı önlediğine dair bir kanıt yoktur. Fakat bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı beslenme önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için antioksidan kaynağı sebze ve meyve tüketilmeli. Tek çeşit sebze ve meyve yerine farklı renklerdeki sebze-meyve tüketimi antioksidan bakımından zengin beslenmeyi desteklemektedir. Kivi, çilek, portakal, ananas, maydanoz, ıspanak, brokoli gibi C vitamini yüksek besinler de birer antioksidan kaynağıdır. Zencefil, zerdeçal, karabiber, çörekotu, sarımsak, koyu yeşil yapraklı sebzeler bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu nedenle yemeklerimizde kullanabiliriz. Ayrıca zencefil, bal, limon, karabiber, tarçın ile çay hazırlayıp bundan bir kupa günlük tüketmek bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilir. Beta glukan bağışıklık sistemi uyarıcısıdır, ayrıca antibiyotiklere alternatif olarak kullanıldıklarına dair bilimsel çalışmalar mevcuttur. Arpa, yulaf ve baklagillerde bulunur. Protein yetersizliği depresyona yatkınlığı tetikler ve bağışıklık sisteminin çalışmasını engeller” ifadelerini kullandı.

"Hayvansal gıdalar protein için en iyi kaynak"
Hayvansal gıdaların protein için en iyi kaynak olduğunu dile getiren Kaya, “Süt, yoğurt, ayran, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynaklarıdır. Yapılan birçok çalışma Omega 3 yağ asitlerinin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle haftada iki kez mutlaka balık tüketilmelidir. Selenyum antioksidan enzim savunması, immun sistem düzenlenmesi gibi birçok olayda rol alır. Yeşil mercimek, yumurta, susam, kırmızı mercimek, hamsi gibi besinlerde bulunur. Su ve uyku düzenimize bu dönemde biraz daha dikkat etmemiz gerekir. Günlük 8-10 bardak su tüketimi vücut direncimizi artırmaya destektir” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Trabzon Haber Haberleri