Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, sokakların köpeklerin değil insanların mekanı olduğunu belirterek, “Hayvan sever adı altında bazı dernekler var. Bakıyorsunuz insanları tehdit ediyor, insanları dövmekle, öldürmekle tehdit ediyorlar. Bunu alelen yapıyorlar. Korkutma, sindirme videoları çekiyorlar. Ama bunların hepsi iç çatışmayı tırmandıracak hareketler. Bunların arkasında her zaman görülmeyen bir akıl vardır” dedi.
Başıboş köpeklerin insanları öldürdüğünü, yaraladığını, parçaladığını ve korkuttuğunu dile getiren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, insanların artık huzursuz olduğunu dile getirdi.
Sokakta başıboş köpeğin olmaması gerektiğine işaret eden Başkaya, “Biz yıllardır başıboş köpek sorunu hakkında demeçler veriyoruz. Sokakta başıboş köpek olmaz. Dağda, kırsalda, köyde de başıboş köpek olmaz. Çünkü bir sorun. Yaban hayatı uzmanı olarak başıboş köpeklerin yaban hayatına verdikleri zarardan bahsettik. Derslerde bunları anlattık. Ama şehir hayatı diye bir şey de vardır. Şehirdeki yaban hayatına da zarar veriyorlar. Fakat artık şehir yaban hayatı veya kırsaldaki yaban hayatını konuşmaktan çoktan çıktık. Şimdi doğrudan insanlara verdikleri zararı konuşuyoruz. Başıboş köpekler insanları öldürüyor, yaralıyor, parçalıyor, ısırıyor ve korkutuyor. Sokaklarda bir yerden başka bir yere gitmelerini engelliyor. İnsanlar artık huzursuz. Çocuk parkları köpek parkına dönmüş durumda. Her yer köpeklerle dolu” şeklinde konuştu.
Hayvanları korumak ilgili olduğunu söyleyen kuruluşların son yıllarda mantar gibi türediğini kaydeden Başkaya, “İnsanlar her yerde köpeklerden dolayı sıkıntı yaşıyor. 2023 yılında hala kuduzdan bahsediyoruz. Bunlar olmamalı. Hayvanları korumak ilgili olduğunu söyleyen kuruluşlar son yıllarda maalesef mantar gibi türedi. Bu işten nemalanan, bu işten geçimini sağlayan, bu işten ekonomik girdi elde eden gruplar var. Bu işlerden şan, şöhret, popülarite elde eden insanlar var. Bu işi canı gönülden katılan, hayvanları gerçekten sevdiği için insanlar var. Biz onları her zaman ayırt ediyoruz. Biz onları işin dışında tutuyoruz. Fakat tutmakla olmuyor. Onlarda bu işin içerisinde bizzat bu sefer bu işten nemalanan gruplara yardım ve yataklık etmiş oluyorlar. Kime yardım ediyorsunuz. Bu yardımlarının nereye gidiyor. Bunları bakmanız gerekiyor. Hayvanları koruyacağız diye gruplar var ama bunlar hayvan korumakla sevmekle alakalı grup değiller. Bunu bizzat görüyoruz. Köpekleri korumak için ortaya çıkmış onlar üzerinden geçinen şan şöhret elde eden gruplar. Bunları besleyen bir zincir var” diye konuştu.
“Sosyal çatışma tırmandırılıyor”
Ortada ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Başkaya, “İnsanımız onları kırsalda besleyerek iyi bir şey yaptığını düşünüyor. Maalesef kötü bir şey yapıyorlar. Hiç Avrupa ülkelerinden, Avrupa Birliği’nden, Amerika’dan veya herhangi gelişmiş bir ülkeden Türkiye’de köpek sorununa ilişkin kendilerindeki gibi çözüm önerisi duydunuz mu. Almanya’nın, Fransa’nın İngiltere’nin Amerika’nın bizden böyle sizde böyle olsun dediğini duymazsınız. Ormanlarınızı koruyan diye bize dayatan Avrupa’nın insanlarınızı koruyun dediğini duyamazsınız. Orada da köpeklerinizi koruyun diyeceklerdir. Elbette köpekleri korumamız lazım. Ancak bu şekilde ne hayvan sevilir, ne köpek korunur. Ortada ciddi bir sorun var. Sosyal çatışma tırmandırılıyor. İnsanları iç çatışmaya sürükleyecek bir zemin hazırlanıyor. Bu artık iyice oluşturuldu. Biz devlet büyüklerinden çözüm bekliyoruz. Hayvanları koruma yasasının kaldırılması ve yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Orada yapılan tanımlamalar yanlış. Sahipsiz hayvan, sokak köpeği bu tanımlamaların hiçbirine katılmıyorum. Başıboş köpek olmaz. Siz o tanımlamaları yaptığımız zaman sanki sokak, köpeklerin mekanı gibi olur” ifadelerini kullandı.
“Korkutma, sindirme videoları çekiyorlar; İç çatışmayı tırmandıracak hareketler”
Sokakların köpeklerin değil insanların mekanı olduğunu belirten Başkaya, “Sokaklar köpeklerin mekanı değil sokak insanların mekanıdır. Sokakta bir porsuk, aslan, ejderha sonra da orası onun mekanı. Bu akla ziyan bir mantık. Gruplar köpeği öncelendiriyorlar. İnsanı arka plana atıyorlar. Sorun buradan çıkıyor. Birileri köpek ve insan eşittir diyor. Bir diğer grupta önce insan diyor. Bizde önce insan diyoruz. Köpek ve insan eşit değildir. Köpek insanın önünde hiç değildir. Bu köpek sorunu ne zaman çözülür diye sorduklarında insanların çoğunu ısırdığında, insanların çoğu rahatsız olduğunda, insanların çoğu sesini çıkardığında çözülür. Bugün oraya doğru gidiyoruz. Bunu isteyen gruplarda bunu suiistimal edip insanları çatıştırmak istiyor. Daha yukarılara tırmanmadan bu sorun çözülsün istiyoruz. Hayvan sever adı altında bazı dernekler var. Bakıyorsunuz insanları tehdit ediyor, insanları dövmekle, öldürmekle tehdit ediyorlar. Bunu alelen yapıyorlar. Korkutma, sindirme videoları çekiyorlar. Ama bunları hepsini iç çatışmayı tırmandıracak hareketler. Bunların arkasında her zaman görülmeyen bir akıl vardır. İnsanlar tanıdıkları kişiye inanarak bir şeyin peşinden gitmesinler. Gittikleri şeyin merkezi nerede ona bir baksınlar. En üstteki o aklı bulmadan kimseye yardım etmesin” dedi.