Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Onur doktorası töreni sırasında TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ı protesto eden öğrencilere 10 yarıyıl 5 hafta uzaklaştırma cezası verildi.
Öğrenciler adına açıklama yapan KTÜ Öğrenci Kolektifi şu ifadeleri kullandı;
KTÜ Öğrenci Kolektifi yayınladığı açıklamada:
"Üniversitelerinde aklı, bilimi, sanatı savunmak; tiyatro yapmak, gericiliğe karşı laikliği savunmak üniversitelilerin uzaklaştırma cezası almasının gerekçesi olmuştur. Aklı ve bilimi savunmak, tiyatro oynamak, şarkı söylemek ne zamandan beri suçtur? Ne zamandan beri üniversitelileri üniversitelerinden uzaklaştırmak için tiyatro oynamak bir sebeptir? Laikliği savunmak ne zamandan beri suçtur?
Üniversiteler tüm bu değerlerin üretildiği ve savunulduğu kurumlardır. Yıllardır üniversitelerinde bilimi ve sanatı savunan; gericiliğe karşı laikliğin bayrağını yükselten üniversiteliler olarak üniversiteliyi üniversiteli yapan değerleri, bilimi, sanatı, laikliği savunmanın suç olarak nitelendirilmesini reddediyoruz.
Tiyatro oynamak, laikliği savunmak suç değildir!
Tiyatro oynadığımız, “Üniversiteler laikliğin yuvasıdır.” dediğimiz için okullarımızdan uzaklaştırılıyor; eğitim hakkımız elimizden alınıyor. “Anayasada laiklik olmamalı” ve daha bunun gibi birçok laiklik karşıtı, kadın düşmanı, gerici söylemlerle memleket gündemine oturmuş TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a üniversitelerin laikliğin yuvası olduğunu söylemek, laikliği her yerde yüzlerine vura vura savunmak suç değildir. İsmail Kahraman, tarihin kirli sayfalarında adı yazan, gençlik yıllarında birçok üniversitelinin kanı eline bulaşmış; uzunca bir süredir de laiklik karşıtı sözleri ve memleketin ilerici unsurlarına karşı saldırılarıyla ün salmış bir şahıstır. Laikliğin yuvası olan üniversitelerimize gelen İsmail Kahraman’a sözümüzü söylemek gericiliğe karşı yükseltilmiş bir laiklik bayrağıdır. Üniversiteyi üniversite yapan değerlere sahip çıkmaktır. Soruşturmalarla, uzaklaştırmalarla, özel güvenlik terörüyle bu değerlerden vazgeçmemizi dayatanlar iyi bilmelidir ki; ne laikliği savunmaktan vazgeçeceğiz ne de aklı ve bilimi savunmaktan, üniversiteli olmaktan vazgeçeceğiz.
Tiyatro oynamak, laikliği savunmak suç ise bu suçu memleketin her karışında, üniversitenin her köşesinde işleyecek milyonlarca üniversiteli var. Uzaklaştırma cezaları geri çekilene kadar her gün her yerde “laikliği savunmak, tiyatro oynamak suç değildir! Uzaklaştırma cezaları geri çekilsin!” diyerek haykırmaya, bizim olana sahip çıkmaya ve değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz.
Yandaş Rektör Süleyman Baykal ve KTÜ Yönetimi’ne bir kez daha hatırlatalım: Ne özel güvenlik terörünüz ne de uzaklaştırmalarınız üniversitelileri laikliği, bilimi ve sanatı savunmaktan vazgeçiremeyecek. Nasıl ki üniversitenin asıl sahibi olma iddiamızla üniversitemize gelen laiklik karşıtlarının tepesine çöktüysek, nasıl ki tiyatro oynamak için salon verilmediğinde günlerce mücadele edip o salonları aldıysak bundan sonra da suç saydığınız laikliği her yer de savunarak, suç saydığınız tiyatro için her yeri oyun sahnesine çevirerek, inadına akıl, inadına bilim demeye devam edeceğiz. Uzaklaştırma cezaları geri çekilmediği takdirde her yerde KTÜ Yönetimi laiklik, bilim ve sanat düşmanı olarak anılmaya devam edecektir. Laikliği savunmak, tiyatro oynamak suç değildir! Uzaklaştırma cezaları geri çekilsin!"