Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs (Covid-19) nedeniyle sönük geçen bayram günlerinde evlerinden çıkmayarak kurallara uyan yaşlılar, "Ah şu eski bayramlar" diyerek eski bayram günlerini anlattı. Trabzon Ortahisar Belediyesi tarafından hazırlanan görüntülerde, eski zamanlarda yokluk yaşadıklarını belirten yaşlılar, bayram günlerini heyecanla beklediklerini söyledi.
Çocukluk günlerinde zenginlerin yanına şeker almak için gittiklerini dile getiren Ahmet Akçay, "Eski Ramazanlarda yokluk vardı. O zamanlar telefon, haberleşme yoktu. Sıcaklık, komşuluk daha fazlaydı. Zenginlerin yanına giderdik şeker verecekler diye bayılırdık" dedi.
Bayram sabahı için gece kalkarak yemek hazırlamaya başladıklarını vurgulayan Nimet Satılmış ise, "9 kardeşiz. Bayram sabahı için gece yemek hazırlardık. Bayram sabahlarına çok sevinirdik. Evimizin önünü temizler mezarlara giderdik" şeklinde konuştu.
"El öpülürdü; şimdi öyle bir şey yok"
Bayramlarda bütün evlerin kapısının çalındığını ve bayramlarının kutlandığını kaydeden Fadime Satılmış, "Bayramlarda herkes yürüyerek gezerdi. Hiçbir ev boş geçilmezdi. El öpülürdü. Şimdi öyle bir şey yok. Akşama kadar evde duruyorlar. Kimse gelmez. Eski bayramlar iyiydi. Eski Ramazanlar yok. Bugünkü Ramazanlarda eskiyi tutmaz. Kendimizi kollamamız lazım. Kendimizi bu virüsten uzak tutmamız lazım" diye konuştu.
Hacer Satılmış da, eski Ramazanların artık olmadığını söyleyerek, "Eski bayramlar yok şimdi. Eski Ramazanlar yok. Eskiden sevgiler, güzellikler, saygı vardı. Çocuklar büyüklerini tanırdı" ifadelerini kullandı.
"Artık üst kattaki komşuyu alt kattaki komşu tanımıyor"
Muhittin Satılmış, çocukluk yıllarındaki Ramazanların çok daha farklı olduğunu belirterek, "Bizim çocukluk yıllarımızda bayramlar bugüne nazaran çok daha farklıydı. Eski Ramazanlarda bizi bahçelere, orman kenarlarına gönderirler orada kuru odun, çalı parçası yapardık. Annelerimiz, babalarımız gece sahurda kalktığında ocak yakardılar ve yemek hazırlardılar" dedi.
Bayramlarda mezarların ziyaret edilmesi gerektiğinin altını çizen Ali Kemal Bekar ise "Camiye giderdik, mezarları ziyaret ederdik. Bayramlarda mezarlar ziyaret edilir. O günlerdeki gençliğimi arıyorum" şeklinde konuştu.
Bayram sabahını beklemenin bir heyecan olduğunu kaydeden Haydar Bayraktar Keskin de "Sabahtan kalkarsın kıyafetlerini giyer bayram namazını kılardın. Namazdan sonra köye girerdik yaşlıların ellerini öperdik. Bayramlarını kutlardık. Artık üst kattaki komşuyu alt kattaki komşu tanımıyor. Eskiden yan komşu fasülye pişirse öteki komşuya gönderirdi" ifadelerini kullandı.