Haber61 – Haber Servisi – Türk Rus ilişkileri arasına düşürülen uçak girdi. Rusya, kendi ülkesinde bulunan Türk vatandaşlarına zorluk çıkarıyor. Konu il alakalı konuşan KESK dönm sözcüsü Muhammet İkinci, “Suriye'de yaşanan gelişmeleri ve uluslararası alana etkilerini kaygı ile takip ediyoruz. Bu gelişmelere bağlı olarak Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler de endişe verici ve tehlikeli bir sürece girmiş bulunuyor.
Bu aşamada Kamu Emekçileri olarak bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyoruz. Bizler çok iyi biliyoruz ki; iki ülke arasındaki siyasal, ekonomik ve sosyal ilişkilerin bozulması, savaş tehdidinin ortaya çıkması öncelikle emekçileri ve ailelerini etkileyecektir. Bu gerilim sadece yoksulluk ve ölüm getirmekten başka sonuç vermeyecektir. Emekçiler yüzyıllardır olduğu gibi bugün de savaşa karşı barışı ve kardeşliği savunmaktadır."ifadelerine yer verdi.
İkinci, " Ülkemizden 10 binlerce yurttaşımız Rusya’da inşaat sektöründe çalışmaktadır. Şehrimizden de başta Düzköy ve Çayırbağı yöremizden olmak üzere çok sayıda insanımız ailesinin nafakasını kazanmak için Rusya’da bulunmaktadır. Krizin ortaya çıkışının ardından maalesef, işçi kardeşlerimizden son derece olumsuz ve kaygı verici haberler gelmektedir. İşçilerimizin şantiyeleri polisler tarafından basılmakta, gözaltı ve kötü muameleler yapılmaktadır. İşçilerimizin giderek yaşam koşulları ağırlaşmakta ve güvenlik ihtiyacı büyümektedir. İki ülke politikacılarının yarattığı krizden kaynaklı olarak, yalnızca hayatını kazanmak için gurbet ellerde çalışmak zorunda bırakılan işçilerimize yönelen baskı, şiddet ve kötü muameleyi şiddetle kınıyoruz.
Hükümet sorumlusu olduğu işsizlik nedeniyle Rusya’da çalışmak zorunda bıraktığı yurttaşlarımızın güvenliği ile ilgili acil önlemler almalıdır. Bunu talep etmek ve beklemek en doğal hakkımızdır. Bu siyasi iktidarın ertelenemez ve kaçınılmaz bir sorumluluğudur.
KESK olarak uluslararası sorunların savaş, şiddet ve ekonomik yaptırımlarla değil, barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yana olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Halkları karşı karşıya getirecek değil, insanlık düşmanı teröristlere karşı toplumsal alanda birlikte mücadele edilecek politikalardan yanayız. Çünkü bu mücadele bir insanlık ödevi olduğu kadar uluslararası hukukun da gereğidir. Her iki ülkenin politikacıları soğuk savaş günlerine dönüşe neden olacak politikalardan titizlikle kaçınmalı ve aksine komşuluk ilişkilerini güçlendirmelidir. Unutulmamalıdır ki halkların ve emekçilerin geleceği savaşta değil barıştadır."şeklinde konuştu