Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, "Bugün savunma sanayi, ihracatı, özgün ürünleri, ekosistemi, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ'leri, Ar-Ge kuruluşları, aracı kurumları ve üniversiteleriyle dünyayla rekabet edebilecek noktada, ne istediğini bilen, doğru yol haritası ortaya koymuş olan bir yaklaşımla yoluna kararlılıkla devam eder durumdadır." dedi.
Şuay Alpay, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Trabzon Şubesi ev sahipliğinde, kentteki bir otelde düzenlenen "Yerli ve Milli Savunma Sanayisi" konulu Genel İdare Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, savunma sanayisinin önemine işaret etti.
Geçmiş yıllardaki savunma sanayisine değinen Alpay, "2000'li yılların başına gelinceye kadar Türkiye'de savunma sanayi alanında özgün ürünlerin olmadığını, kayda değer hiçbir ciddi faaliyetin bulunmadığını söylemek yanlış olmasa gerek. 2002 milattır, bu sebeple 2004 yılı çok daha önemli, kritik bir tarihtir." diye konuştu.
Alpay, 2002 öncesi ülkenin büyük oranda dışa bağımlı olduğunu belirterek, "2017'nin başında Türkiye büyük oranda yerliye ulaşmış, takriben 600 proje büyüklüğünde bir hacme ulaşmıştır. Rakamları kıyas açısından önemli buluyorum. Milat diye kabul ettiğimiz 2002 yılında proje büyüklüğü, hacim itibarıyla 1 milyar dolar civarında iken 2017'nin başında 6 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış bir hacimden bahsediyoruz. Bunlar çok önemli parametreler." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2004 yılında savunma sanayi toplantısında tarihi kararlar aldığını hatırlatan Alpay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süreç onun için kritiktir. Bugün savunma sanayi, ihracatı, özgün ürünleri, ekosistemi, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ'leri, Ar-Ge kuruluşları, aracı kurumları ve üniversiteleriyle dünyayla rekabet edebilecek noktada, ne istediğini bilen, doğru yol haritası ortaya koymuş olan bir yaklaşımla yoluna kararlılıkla devam eder durumdadır. Evet yapmamız gereken daha çok şey var ama doğru yolda olduğumuzdan hiç tereddüdümüz yok."
Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi de bu tarz etkinlikleri önemsediklerine dikkati çekerek, STK'ların bu bakımdan kendileri için önemli olduğunu vurguladı.
MÜSİAD'ın da Türkiye'nin lokomotif STK'larından birisi olduğunu dile getiren Tüfekçi, memlekete daha iyi hizmet etmek adına ne yapılabilir ve neler değiştirilebilir gayreti içerisinde olduklarını aktardı.
"HIZLA İLERLEYİP GÜÇLENDİĞİMİZ İÇİN SALDIRI ALTINDAYIZ"
Tüfekçi, "Türkiye şu anda büyük saldırı altında, sadece savaş alanı, mermiler, roketlerle saldırı altında değil, ekonomik olarak saldırı altında ve kuşatılmış durumdayız. Bunun sebebi aslında bağımsızlık yolunda hızla ilerlememiz ve güçlenmemizdir." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'da savunma sanayi alanında çalışan sayısının 350 bin, Türkiye'de ise 35 bin olduğuna işaret eden Tüfekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz proje portföyümüze baktığımız zaman 600'ün üzerinde var dediğimiz projelere baktığımızda Fransa'dan aşağı kalmıyoruz, kendi uydularımızı, uydu fırlatma araçlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili projelerimiz var. Kendi tankımızı, topumuzu, tüfeğimizi, insansız hava araçlarımızı yapıyoruz. Bütün bunları yapan, yapmaya çalışan ülke olarak proje portföyünde Fransa'dan aşağı kalmıyoruz ama çalışan insan sayısı olarak 35 bindeyiz."
Bunun yeterli olmadığını ifade eden Tüfekçi, savunma sanayinde ulaşılmak istenen hedefin yakalanması için nitelikli insan kaynağının önemine dikkati çekti.
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ise Türkiye'nin ileri teknoloji ve üretimde gelebileceği en son noktaya MÜSİAD olarak yön vermek istediklerini anlatarak, "Bunu yaparken her sektörün olduğu gibi savunma sektörünün de kendi işleyişi açısından da birtakım sorunları olabiliyor. MÜSİAD olarak bu sorunların çözümü için bu tür organizasyonları yapıyoruz." diye konuştu.
MÜSİAD Trabzon Şube Başkanı Ali Kaan, BMC Power Genel Müdürü Osman Dur ve SAHA İstanbul Başkanı Hasan Büyükdede'nin de konuşma yaptığı programın ikinci oturumu, basına kapalı olarak devam etti.