“Trabzon’da üç şehit var. Hepsi vatan için toprağa düştüler. Ahmet, Samet, Soner bunların ayrımı olur mu? Bizi ne Cumhurbaşkanı, ne de Başbakan aradı. Daha doğrusu arayamadı.” diyen 48 yaşındaki baba Muhammet Yıldırım, oğluna, yaşanan kaos ortamı, artan terör saldırıları nedeniyle mesleğinden istifa etmesi için yalvardığını anlattı.
Acılı baba Yıldırım, “İzne geldiğinde istifa etmesi için çok yalvardık. Bana konuyu açmayın dedi. Oğlumun gözü karaydı, korkusu yoktu. ‘Soner gitmeyecek, Ahmet gitmeyecek, Mehmet gitmeyecek; kim gidecek bu vatan için?’ dedi bize. Biz vatan için evlat yetiştirdik.” ifadelerini kullandı.
Şehitler hakkını helal etmez
“Kim bunlara çıkarı için destek veriyorsa, ben bunlara hakkımı helal etmem, oğlum hiç etmez. 7 Haziran sonrası ne kadar şehit varsa onlar da hiç etmez.” şeklinde konuşan Muhammet Yıldırım şöyle devam etti: “Vatana elbette canımız feda. Ancak vatan olmadan din olmaz. Ben, 23 senedir helalinden kazanıp da çocuklarıma yedirdim. Harama el sürmedim, gözüm de olmaz. Yüzlerce yazışma var emniyetin elinde operasyon için. Sen dokunma, çözüm var dediler. Peki, çözümü niye yıktın? PKK’nın ne olduğu belli, senin istihbaratın ne iş yapıyor? Böyle bir şey olabilir mi? Benden olmayan bizden değil. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Bu ülkede, asıl bizden olmayan dediğin insanlar canlarını kaybediyor. Her şey ortada ve hâlâ ders almıyoruz. 24 yaşında fidanı toprağa verdik. Bu ülkede insana değer verilmiyor.”
Çözüm Meclis’te...
Yıldırım, “Bu meselenin çözümü Meclis’ten başlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 550 kişi seçip göndermiyor mu meclise? Her meslekten insan oy kullanıyor. Sivil Toplum Örgütleriyle görüşülüp ortak nokta neyse ortaya çıkarılır. Hep benim dediğim olacak diyerek olmaz bu iş. Ortak akılla, tartışmayla beraber sonuca varılır. Vurup kırmayla, sonuna kadar savaş yapmayla çözülmez bu iş. Zamanında Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanıyım demişti. Ortadoğu’yu karıştırmakla beraber Türkiye’nin başına ne haller geldiği belli. Ey vatan evlatları bunları görün! Birilerinin projesi altında memleket yönetilmez.
Terörü kazıyacağız dediler, üç senedir adamlar silah yığıyor. Kobani sonrası eğittiğiniz PYD’ye verdiğiniz silahlar Sonerimi, Sametimi vurdu. Bizi kendi silahımızla vuruyorlar. Savaş varsa hep beraber gidelim. Ancak seçim kazanmak için hep ötelendi bu sorun. Hep seçimler yüzünden. Milletin üç yıldır gözüne perde indirdiler. Ama Dolmabahçe’deki on maddeden sonra ortalık karıştı.” dedi.
Şehit babası Yıldırım, “Cenaze töreninde alttan alttan, “Vali, emniyet müdürü gelecek, aman tepki vermeyin!” dediler. İnsanların canı gitti, sen onu ifade etmesine bile müdahale ediyorsun. O tepkiler görülmesin yazılmasın derdindeler. Bizim devletimize bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Cenazeden bile rant sağlamaya çalışıyorlar. Biz susarsak bu ülke biter, amaçları da bitirmek zaten.” diye konuştu.
Muhammet Yıldırım, “Şehit olacağım diyenler, Taner Yıldız ve Sağlık Bakanı. İkisi... Oraya, evlatları ya da kendileri gidecek. Devletin hazinesinden maaş alıp kaçıyorlarsa haram olsun!” dedi.