Trabzon’da şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşanma kararı alan ve çocuklarını kayın validesine teslim ediş görüntüleri medyada yankı uyandıran anne Reyhan Yılmaz'ın suçladığı eşi İhsan Yılmaz kendini savunarak eşinin yanlış iftiralarda bulunarak çocuklar üzerinden prim yapmaya çalıştığını iddia etti.
Eşinin bugüne kadar yaptıkları karşısında sürekli sustuğunu belirten Yılmaz, “Başımdan bir evlilik geçti. Bu evlilikten 2 tane çocuğum var. Eşimle bazı sorunlarından dolayı boşanma kararı aldım. Bu boşanma kararıyla ilgili de Trabzon Aile Mahkemesi'nde dosyam mevcut. Dosya içeriğindeki bilgiler, evraklar, resimler, videolar, ses kayıtları, çocuklarımın pedagog tarafından dinlenmesi büyük oğlumun gözünün önünde olan bazı şeyler, oğlumun bunu anlatması ses kayıtlarında videolarda olması çocuklarımın psikolojisini bozulduğunu göstermektedir" diye konuştu.
4 yıl önce 1-2 gün uyuşturucu kullandığını ancak artık o illetten kurtulduğunu belirten Yılmaz "Ben eşime o zaman çok teşekkür ettim. Onun sayesinde bundan kurtuldum. Çocuklarım için hayatımı yaşamaya devam ettim. Gece gündüz çalışıyorum, çalışmaya da devam ediyorum. Eşimin psikolojik sorunlarından dolayı aileme ve kendime saldırıları hiçbir zaman bitmemiştir. Asılsız haberlerle beni sürekli şikâyet etmektedir. Bunların hepsinden beraat ettim. Artık eşim kendi beyni ile değil kullandığı illetin etkisiyle yürüdüğünü eski kullanıcı olarak biliyorum. Anneyi rencide etmek istemiyorum. Eşimin yaptığı şeyler karşısında sustuk, annedir diye. Çocuklarımız ifşa edilmesin, çocukları bugün yarın görsün diye bazı verileri basına sızdırmadık, sessiz kaldık. Sonuçta bir annedir. Bunu en iyi bilen kişilerden biri de benim annemdir. Çocuklarımın velayetini annem ve babam aldı” dedi.
Anne Yılmaz’ın yanlış iftiralarla çocuklar üzerinden prim yapmaya çalıştığını ifade eden İhsan Yılmaz, “Bu konuda basına yalan yanlış iftiralarla çocukların üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Anne iki gün haberlerde ağlıyor. Anne ikinci günün gecesi internette bir ilacın tanıtımını yapıyor. Bunu da avukatım aracılığıyla mahkemeye sunacağız. Annenin amacı çocukları değildir. Suçluluk potansiyeli yüksek olduğu için kopardı. Çünkü devlet ona çocukları görmeme yasağı verdi ve bu karar yerinde verilen bir karardır. Çocukların şu anda en sağlıklı en huzurlu yaşayabilecekleri ve geleceği güzel adımlarla ilerleyebileceği yer benim annem ve babamın yanıdır. Nedenine gelirsek çünkü onların ailesinin, ağabeylerinin, annelerinin yaşam tarzları şahıslar hakkındaki soruşturmalar, aldıkları cezalar aile mahkemesinde dosyada sabittir. Hiçbir baba çocukları durup dururken anneden ayırmaz. Eğer anne suçlu ise suçluluğunu bilecek susacak. Dileğim çocuklarımın iyi yetişmesi, eğitimlerinin iyi verilmesi, psikolojilerinin bozulmaması" şeklinde konuştu.
"Çocuklarımın iyi bakılamadığını devletimiz araştırıp kararı bulmuştur. Çocuklarımı benim anneme ve babama verilmesine karar vermiştir" diyen baba Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anneye de 6 ay uzaklaştırma kararı vermiştir. Çocukları görme yasağı verdi. Çocukları bayramın 4. günü polis karakolunun önünde çocukları teslim etmek istedim. Neticede annedir çocukları görsün diye, ancak beni darp ettiler. Aile Mahkemesi'ndeki dosyada bu mevcuttur. Beni sürekli tahrik ederek suça teşvik ediyor bu durum karşısında sürekli susuyorum. Çocuklarım için gelecek hazırlıyorum. Eşimin artık adını dahi duymak istemiyorum. Benim amacım çocuklarım. Bu konuşmayı yapmamdaki tek sebep annenin yalandan yere çocukları ifşa etmesidir. Annenin amacı çocuklar üzerinden prim yapmaktır. Anne gerçekten çocukları görmek isteseydi gelir burada görürdü kimse ona bir şey diyemezdi. Ancak çocukları ifşa ederek çocuklarımın psikolojisini bozamaz. Benim psikolojimin bozuk olduğunu söylüyorlar. Ben işimde gücündeyim, kimseyi kandırmasınlar. Adalet tecelli etmiştir başka da diyecek hiçbir şeyim yoktur.”
Babaanne Hatice Yılmaz da devletin araştırması sonucu çocukları kendisine verdiğini kaydederek “Devlet araştırıp, soruşturdu. 'Ne anneye ne de babaya vereceğiz' dediler. Bize 'siz almak istiyor musunuz' dediler. Çocuğumun ezilmesini istemem. Çocuk yuvasına verilseydi kahrımdan ölürdüm. Ben onu kızım diye aldım. Onu severek karşıladım. Ancak olmayacaktı oldu. İstedim ki mutlu olsunlar ancak uyuşamadılar. Dolayısıyla yapacak bir şey yok. O gün çocukları biz zorla almadık. Çocukları ölene kadar bakacağım” ifadelerini kullandı.