Türkiye'nin önemli tarihi ve turistik mekanlarından Sümela Manastırı'nın bulunduğu Karadağ'ın eteklerinde, kaya ve buz kütlelerinin düşerek olumsuzluğa yol açmaması için yürütülen proje kapsamında, yaklaşık 60 tonluk kayanın parçalanarak düşürülmesi için çalışma yapılacak.
İnanç turizmi açısından değerlendirildiğinde dünyanın sayılı mekanları arasında gösterilen Sümela Manastırı'nın yer aldığı Karadağ'ın eteklerinde, kaya ve buz kütlelerinin düşerek olumsuzluğa yol açmaması için yürütülen projenin ikinci etabına geçildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü koordinesinde uygulanan kaya ıslahı ve restorasyon çalışması kapsamında, Doğu Karadeniz'e gelen turistlerin uğrak mekanı olan Trabzon'un Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı ve Ören Yeri, 22 Mayıs 2015'den itibaren ziyarete kapatıldı.
Projenin birinci etabı kapsamında öncelikle manastırın bulunduğu Karadağ'ın kayaç yapısı incelendi ve hazırlanan rapor doğrultusunda uygulama çalışması gerçekleştirildi.
Çelik halatlar yardımıyla dağa tırmanan endüstriyel dağcılar, manastırın avlusuna kadar olan bölümdeki kaya parçalarını güvenlik açısından kontrol etti. Dağcılar, düşme riski taşıyan kaya parçalarını çeşitli yöntemler kullanarak tehlike olmaktan çıkardı.
Toplam 6 etapta tamamlanması planlanan çalışmanın ilk etabı bir süre önce sona erdi. İkinci etaba geçilebilmesi için ihaleye çıkıldı ve kısa süre önce bu aşama da tamamlandı.
İkinci etap kapsamında, Sümela Manastırı'nın giriş kapısının üst kısmında bulunan yaklaşık 60 tonluk kayanın parçalanarak düşürülmesi için çalışma gerçekleştirilecek.
Kayanın, çeşitli yöntemlerle parçalanarak bulunduğu yerden alınması planlanıyor.
"İlk etapta 30 kamyon kaya parçası düşürüldü"
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, Sümela Manastırı'nın Türkiye'nin ve dünyanın önemli tarihi ve turistik mekanlarından olduğunu söyledi.
Koçhan, manastırın, kaya düşmesi, tıkanan kanallardan yapının içine su akması ve yoğun kış şartlarında oluşan büyük buz kütlelerinin havanın ısınmasıyla yeniden suya dönüşmesi gibi nedenlerle zaman içinde zarar gördüğünü aktardı.
Geniş kapsamlı restorasyonun bu gerekçeler dikkate alınarak başlatıldığını belirten Koray Koçhan, ilk etap çalışmalarında bölgeden yaklaşık 30 kamyon dolusu kaya parçası düşürüldüğünü ve üst bölgedeki heyelanı önlemek için bariyer oluşturulduğunu ifade etti.
Koçhan, projenin ilk etap maliyetinin 5 milyon lira olduğunu vurgulayarak, manastırın restorasyonun da eş zamanlı gerçekleştirildiğini dile getirdi.
"Restorasyon, Sümela'nın gelecek 200 yılını kurtaracak"
Koray Koçhan, kaya ıslahı ve restorasyon projesinin toplam maliyetinin 50 milyon lira olduğunu söyledi.
Projenin ikinci etap çalışmalarına kısa süre içinde başlanacağına işaret eden Koçhan, şu değerlendirmede bulundu:
"Manastırın giriş kapısının üzerinde tehlike arz eden 60 tonluk kaya var. Ekipler, kayayı bulunduğu yerden almak için çalışacak. Kaya bulunduğu yerden alındıktan sonra, manastıra ulaşımı sağlayan mevcut yola düşen kaya parçaları da temizlenecek. Turistlerimize, yıl sonunda Sümela Manastırı'na kadar yürüyebilecekleri güzergah hazırlamayı planlıyoruz. Bunu da başaracağımıza inanıyorum."
Koray Koçhan, tarihi yapıda profesyonelce bir çalışma gerçekleştirildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Restorasyon, Sümela'nın gelecek 200 yılını kurtaracak. Çalışmanın 2018 yılının sonlarına doğru tamamlanması hedefleniyor. Restorasyon tamamlanınca ziyaretçiler çok değişik bir Sümela Manastırı ile karşılaşacak. İnanıyoruz ki restorasyon, Sümela'nın en az gelecek 200 yılını kurtaracak."
Sümela Manastırı
Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ''Meryem Ana'' adıyla biliniyor.
''Meryem Ana'' adına kurulan ve ''Sümela'' adını "siyah" anlamına gelen ''melas'' sözcüğünden aldığı rivayet edilen ismin, manastırın yapıldığı Karadağlar'dan geldiği düşünülüyor. ''Sümela'' kelimesi, buradaki Hazreti Meryem tasvirinin ''siyah'' rengine de bağlanıyor.
Hakkında çeşitli rivayetler bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13'üncü yüzyıla uzanan manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında 72 oda bulunuyor.