Trabzon'da, 3 yıldır restorasyon çalışmaları süren Sümela Manastırı'nın ziyarete kapatılmasının ardından bu kez de Ayasofya Camii'nin restorasyona alınması, tepkilere neden oldu. Trabzonlu turizmciler ve esnaf, kentin tarihi ve turistik yerlerinin aynı anda restorasyona alınması ile ziyaretçi sayısının azaldığını savundu. Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, tarihi mekânların restorasyona ihtiyacı olduğunu belirterek, "Tarihi eserlerin restorasyonu zaman alan çalışmalar. Biraz sabretmek gerekiyor. Restorasyon çalışmaları keyfi yapılmıyor. Eğer restorasyon çalışmaları yapılmaz ise seneler sonra yapılar kullanılamayacak hale gelecekler" dedi.
Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği Trabzon’un Maçka ilçesinde Karadağ eteklerindeki tarihi Sümela Manastırı’nda, restorasyon çalışmaları 3 yıldır devam ediyor. Restorasyon nedeniyle ziyarete kapatılan manastırın ardından bu kez de Ortahisar ilçesinde yer alan ve 2013 yılında camiye dönüştürülen Ayasofya restorasyona alındı. Ayasofya Camii'ni görmeye gelen yerli turistler tadilat dolayısı ile sadece bahçede sınırlı bir alanı görebiliyor. Trabzonlu turizmciler ve esnaf, kentin tarihi ve turistik yerlerinin aynı anda restorasyona alınması ile ziyaretçi sayısının azaldığını savunarak tepkilerini dile getirdi.
‘TRABZON TURİSTLERE KAPIYI KAPATTI’
Trabzon’un iki önemli turizm mekanlarında aynı anda restorasyon çalışması yapılmasına tepki gösteren esnaf Yakup Akbayrak, Trabzon’un turistlere kapıyı kapattığını söyledi. Akbayrak, "Eğer Sümela Manastırı açılmaz ve Ayasofya Camii’nin de tadilatı fazla sürerse bu durumdan sadece Trabzon değil, Karadeniz olumsuz etkilenir. Her turist Karadeniz’de Trabzon’u görmek ister. Bunun sebebi ise Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii’dir. Buralarda yapılan tadilat işlemleri daha fazla sürerse turistler Trabzon’u es geçmeye başlar ve başka şehirlere yönelirler. Sümela’nın kapalı olması zaten Trabzon’a gelen turist sayısını düşürdü. Trabzon turistlere kapılarını kapattı. Son 10 yıldır yerliler ve sadece Araplar geliyor. Biz Arap turistleri de kaybetmekten korkuyoruz" dedi.
Ayasofya’ya nişan fotoğraflarını çektirmek için geldiklerini belirten Metin Eraslan da, "Ayasofya’yı daha önce de gezmiştik. Manzarası ve bahçesi çok güzel. Nişan çekimizi yapmak için bugün buraya geldik ama şanssız günümüzdeyiz sanırım. Burada tadilat yapılıyor. Gelmişken birkaç çekim yapacağız, fotoğrafları da photoshopla düzelteceğiz" dedi.
'TURİSTLER ŞİKAYETÇİ'
Ayasofya'yı gezmeye gelen Adnan İleri ise "Şimdi burada gezmek çok mümkün değil. Tadilat işlemleri bittikten sonra gezmeye tabi ki tekrar geleceğiz. Tek temennimiz başka yerlerde tadilat esnasında yapılan yanlışların burada yaşanmaması” ifadelerine yer verirken Kübra Alkan da, "Ayasofya Camii'ne merak ettiğim için geldim. Ama burada gezmek mümkün değil. Ziyarete açık ama sadece çim bölümde yürüyebiliyorsunuz. Manzarayı görmek fotoğraf çekmek mümkün değil. Zaten buralara hep şerit çekmişler. İnşallah bir daha geldiğimizde tadilat tamamlanmış olur da görebiliriz yapıyı" diye konuştu.
VALİ USTAOĞLU: RESTORASYON ÇALIŞMALARI KEYFİ YAPILMIYOR
Kentte restorasyonu süren tarihi yapılarla ilgili açıklamalarda bulunan Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii'nin sanki ziyarete kapalı gibi lanse edildiğini belirterek şunları söyledi:
"Elimizde ziyaret sayıları mevcut. Bizler gelen ziyaretçilerimizin gezebileceği belli alanlar oluşturup gezmelerine olanak sağlıyoruz. Tarihi eserlerin restorasyonu zaman alan çalışmalar. Biraz sabretmek gerekiyor. Restorasyon çalışmaları keyfi yapılmıyor. Eğer restorasyon çalışmaları yapılmaz ise seneler sonra yapılar kullanılamayacak hale gelecekler. Biz de istiyoruz Trabzon’da turizm kesintiye uğramadan devam etsin. Bu yapılar tüm insanlığa hizmet eden mekânlar. Biz de bu konuda hassasız. Çalışmaların kısa sürede bitirilmesini amaçlıyoruz."
AYASOFYA CAMİ
Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1'inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.