Muş, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğince (DKİB) bir otelde organize edilen "İhracatın Yıldızları Ödül Töreni"nde, sabahleyin Trabzon'da eylül ayı ihracat rakamlarını açıkladığını, şimdiye kadarki en yüksek eylül ayı ihracat rakamlarına ulaşıldığını kamuoyuyla paylaştığını anımsattı.
Trabzon'un ihracatına, sadece mal ihracatı olarak bakmamak gerektiğini ifade eden Muş şu değerlendirmede bulundu:
"Sabah Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın da söylediği turizm ve buna ilave olarak hizmet ihracatıyla değerlendirilmesi gereken bir il olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü sanayinin gelişebilmesi için hepinizin malumu arazi ya da sanayileşmenin, fabrikaların kurulabileceği, altyapının yapılabileceği coğrafyanın da müsait, uygun olması lazım. Trabzon, dağ ve deniz arasında sıkışmış ve bu zor coğrafyada şehirleşme adına büyük başarılar ortaya koymuş bir şehir fakat tabii burada sanayileşmenin o büyük alanı oluşturmanın maalesef mümkünü yok. Dolayısıyla bu şartlar altında dahi ihracat noktasında Türkiye'de ilk 20'nin içerisinde olması gerçekten büyük bir başarı."
Muş, buna ilave olarak hizmet ihracatında ne gibi adımlar atılabileceğini, hangi projeleri ortaya koyabileceklerini değerlendireceklerini anlatarak şöyle devam etti:
"Sadece Bakanlık olarak bizim değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin, aynı zamanda Valiliğin, aynı zamanda buradaki ihracatçılar birliği ve Ticaret ve Sanayi Odasının da üzerine düşen çeşitli ödevler ve görevler var. Biz Bakanlık olarak bu konuda bir çalışma başlatacağız. Dolayısıyla önce resmi net bir şekilde görmemiz lazım, o gördüğümüz resme göre yatırımları, projeleri geliştirmek lazım ve her paydaşa hangi görev ve sorumluluk düşüyorsa, o paydaşın o görev ve sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle yaparsak şehri gelir olarak çok daha farklı bir lige, şehri altyapı olarak çok daha farklı bir yere, şehri uluslararası noktada çok daha farklı bir pozisyona yükseltmiş oluruz diye düşünüyorum."
Şehrin yöneticileri ile değerlendirme toplantısı yaptıklarına da dikkati çeken Muş şunları kaydetti:
"Bu anlamda bugünden tezi yok biz bir çalışma bu anlamda başlatmış olacağız ve bu araştırmanın sonuçlarını ilgili paydaşlarla da paylaşıp ona göre tek bir elden herkes o plana uygun şekilde adım atmaya girişirse netice elde edebiliriz diye düşünüyorum. Yoksa herkes bildiği şekilde adım atarsa, bir çalışma yaparsa hem kaynakların verimli kullanımı noktasında eksik kalıyoruz hem de bizim yaptığımız iş şehrin ihtiyaç duyduğu bir şey mi, yoksa boşuna mı uğraşıyoruz sorusunu akıllara getiriyor. O açıdan bugün geldiğimiz noktanın çok daha hızlı üzerine çıkacak bir çalışmayı sizlerle birlikte başaracağız."
"Şu an dünyanın ve bizim de uğraştığımız en önemli mesele, enflasyon meselesidir"
Bakan Muş, dünya ekonomisinin zor günlerden geçtiğinin altını çizerek "Gerginlikler çok fazla dünyada. 3 ay sonrasını, 2 ay sonrasını inanın şu an dünyada hiç kimse tahmin edemiyor. Emtia fiyatları ne olacak, enerji fiyatları ne olacak? Bunlara erişilebilirlik hangi noktada olacak, lojistik imkanları ne olacak, siyasi olarak dünya siyasetinde hangi gerilimlere dünya gebe kalacak? Bu soruların cevabını şu an tam olarak verebilen yok." diye konuştu.
"Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu şartlar altında ihracatımızı artırıyor, bu şartlar altında ekonomik büyümemizi sağlıyoruz." ifadesini kullanan Muş şöyle devam etti:
"Türkiye'nin makro dengelerine baktığınız zaman yani temel makro indikatörlerine baktığınız zaman buradaki rakamları Türkiye'nin iyi. Şu an dünyanın ve bizim de uğraştığımız en önemli mesele, enflasyon meselesidir. Enflasyon dışındaki rakamlarına baktığınız zaman Türkiye'nin, büyüme rakamlarına, bütçe açığına, borç yüküne, bunun oranlarına, bankacılıktaki rasyolara, sermaye kriterlerine, şirketlerin son dönemdeki bilançolarının nasıl düzeldiğine baktığınız zaman Türkiye'nin temel indikatörlerinde çok bir sorun yok hatta emsalleriyle mukayese ettiğiniz zaman çok daha iyi bir noktada olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Dolayısıyla gelecek Türkiye için aydınlıktır. Gelecekle alakalı Türkiye'nin önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirme potansiyeli mevcuttur."
Muş, "Türkiye bir yolu tercih etmiştir. Üreterek döviz getirdiği, mal ve hizmet ihracatı yaparak ülkeye döviz kazandırma yolunu net bir şekilde seçmiştir ve bu şekilde Türkiye'nin önünü açmayı, kalkındırmanın formülünü burada ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulunarak "Dolayısıyla buradan geri adım atılmayacaktır ve biz üreterek, ihracat yaparak, mal ve hizmet satarak Türkiye'yi kalkındıracağız. Türkiye'nin önümüzdeki hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız. Burası gerçekten demokrasisi ile hukuk sistemi ile devlet yapısıyla çok ciddi mesafe kat etmiş, bunu farklı farklı coğrafyalarda bulunan ziyaretlerimizde, farklı ülkelerle yaptığımız mukayeselerde çok daha iyi görme imkanına sahip oluyoruz. Bu açıdan inşallah bu yıl 250 milyar dolarlık hedefini yakalayacak bu ülke ve önümüzdeki yıl da bunun üzerine koyarak ilerlemeye devam edeceğiz. Tüm ihracatçılarımızı ve sanayicilerimizi Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünde göstermiş oldukları, bu yolda almış oldukları görevden dolayı tebrik ediyorum, kutluyorum. Yarınlar bizimdir, Türkiye'nin önü parlaktır. Türkiye'ye güvenin ve yatırımlarınızı buna göre yapmaya devam edin." dedi.
"Yeni dönemde vizyonumuz Türkiye'yi ilk 10 ihracatçı ülke arasına koymak"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Trabzon'a değer katan, ilin, bölgenin ihracatını artıran ihracatçıların marifetlerine iltifat etmek için bir arada bulunduklarını söyledi.
Trabzon'un son 20 yılda bu salonda bulunan değerli ihracatçıları sayesinde yepyeni bir ihracat vizyonuna kavuştuğunu vurgulayan Gültepe, "Şehrimizin ihracatı son 20 yılda 5 kattan fazla artış göstererek geçtiğimiz yıl 1,2 milyar dolara ulaşmış. İlimizin çok ciddi bir potansiyeli var. Karadeniz'in bereketi, azmi ve kararlılığı ihracat rakamlarımıza istikrar olarak yansıyor." diye konuştu.
Gültepe, Trabzon'u Rusya'ya, Kafkaslara, Türkiye Cumhuriyetleri'ne açılan çok önemli bir ihracat merkezi olarak gördüklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karadeniz'in 5 ülkeden 49 şehre kıyısı var. Bu potansiyeli hep beraber değerlendirmeliyiz. Son 20 yılda Trabzon, ihracat edilen ürün sayısını 610'dan 1251'e, ihracatçı firma sayısını 153'ten 306'ya, ihracat yapılan ülke sayısını ise 61'den 131'e kadar çıkarmayı başardı. İlimiz 27 sektörün tamamında ihracat gerçekleştiriyor. Bu başarıların mimarları Trabzon'a, Karadeniz'e, Türkiye'ye değer katan ihracatçılarımız bugün bizlerle beraber ve tüm ihracatçılarımızı kutluyorum. Bu başarılarının daim olmasını bu hazırunun etrafında temenni ediyorum. Yeni dönemde vizyonumuz Türkiye'yi ilk 10 ihracatçı ülke arasına koymak. Bu nedenle Trabzon'daki ihracatçılarımız da bizlerin de bu kapsamda beklentimiz biraz fazla. Siz değerli ihracatçılarımızın yanında olmaya ve desteklemeye her zaman devam edeceğimizi burada belirtmek istiyorum. Ödül alsın almasın bölgemize değer katan tüm ihracatçılarımızı kutluyorum."
Konuşmaların ardından, Bakan Muş ve protokol üyeleri, son 20 yılda Trabzon ihracatına en fazla katkı yapan ilk 10 firmanın temsilcisi Sera Üner, Saadettin Altuntaş, Mustafa Arslantürk, Saffet Kalyoncu, Semih Hekimoğlu, Mehmet Cirav, Ahmet Alemdaroğlu, Mustafa Çolak, Recep Denizer ve Mehmet Kobya'ya, Trabzon ihracatına değer katan kadın ihracatçılar Emriye Hülya Ulusoy, Canan Pirselimoğlu, Pınar Çelikarslan Özçelebi, Meryem Kayıkçı, Filiz Sezer ve Birsel Mete'ye, markalaşıp ilin ihracatına değer katan ihracatçı firmaların yöneticileri Celil Hekimoğlu, Ahmet Alemdaroğlu, Bekir Albayrak, Selçuk İskender, Turgay Ömür, Kamil Saruhan, Okan Gündoğdu ve Yılmaz Karadeniz'e plaket verdi.
Öte yandan, DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Bakan Muş'a ve TİM Başkanı Gültepe'ye kılıç hediye etti.