Trabzon Büyükşehir meclisinde gergin anlar: İspatlamazsan müfterisin!

Trabzon Büyükşehir belediyesi Aralık ayı meclis toplantılarında gergin anlar yaşandı.

Haber61 - Haber Servisi / Trabzon Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı meclis toplantıları gergin başladı gergin bitti.

Aralık ayının son meclis toplantısında da gerginlik hakimdi.

Meclis toplantılarının ilk gününden itibaren bağımsız meclis üyesi Davut Çakıroğlu ile Başkan Murat Zorluoğlu arasındaki gerginlik bugün de başkan vekili Atilla Ataman arasında devam etti.

"Kendine rant arama peşinde koşma"

Meclis toplantısının ikinci gününde Başkan Zorluoğlu’nun “Bir başka arkadaşımız, burada dün şehit ailesiyle ilgili konu oldu. Davut Çakıroğlu bugün burada yok. Olsaydı yüzlerine söyleyecektim. Apar topar soluğu o gazetede almış. Burada kendisine söz verdik, konuşsaydı, burası konuşma yeri. Gidip bu gazetede soluğu alıp açıklama yapmak o arkadaşın maksadının ne olduğunu gösteriyor. Bu arkadaşımız mümkün olduğunca her konunun istismarını yapmaya çalışan ve bu konulardan kendine siyasi rant devşirmeye çalışan bir arkadaşımızdır. Net teslim ediyorum hakkını. Burada olsa yüzüne söyleyecektim. Ben dün söyledim. Sayın Çakıroğlu gidip gazetelerde orada, burada boy göstermene gerek yok. Ben sana dedim ki nasıl amcana kesilen TİSKİ cezası için İlgili daire başkanımızı arayıp tavassuf da bulunup, bu cezanın kaldırılması için mücadele ettiysen keşke bu şehit ailesiyle ilgili de bizi bilgilendirseydin. Basına değil bize gelseydin biz şehit ailesiyle ilgili gereğini fazlasıyla yapardık. Şehit ailelerimizin bizim başımızın üzerinde yeri var. Benim ömrüm terörle mücadele ile geçti. Dolayısıyla Sayın Çakıroğlu senin konuşma yerin burasıdır. Gidip sağda solda kendine siyasi rant arama peşinde koşma. Bu benim sana tavsiyemdir. Bundan bir netice alman da mümkün değildir.” İfadelerini kullandı.” İfadelerini kullandı.

“Ben Kamu kaynaklarını kullanıp rant sağlamıyorum”

İkinci gün meclite bulunmayan ancak 3. Ve son gün katılan Davut çakıroğlu’da söz alarak “Dün Burada yoktum sayın Başkan Zorluoğlu benim için burada olsaydı dedi. Bugün de kendisi yok malum programı var. Ben düne ait bir iki konunun kamuoyu nezdinde açıklığa kavuşturulması için söz aldım.

Dün sayın Zorluoğlu şahsımla alakalı olarak amcamla alakalıo birkaç vurguda bulundu. Ben bu konunun başkana yanlış iletildiğini düşünüyorum. Bu düşünceyle de konuyu tekraren burada söylemek istiyorum.

Bir meclis olarak yapılması ne gerekiyorsa onu yaptım. Mal-umunuz hiç birimiz taştan doğmadık hepimizin akrabaları var. Halaları dayıları amcaları teyzeleri ve etrafında komşuları. Bizlerden bazı talepleri oluyor. Şansızlığım o ki bunlardan biri de amcam tesadüf etti.

Sayın başkan 14 ay önce amcam geçirdiği bir rahatsızlık sonucu İstanbul’da tedavi altına alındı. Bunu neden anlatıyorum? Konuyu aynen ilgili birim amiri Sayın Ahmet Koz’a ben aktardım. Dedim ki bir ceza var. Durumu şuanda ağır 14 ay önce bir hastalığa yakalandı.

Evin etrafını temizletirken, orayı temizleyen arkadaşlar bir ceza makbuzu buldu kaçak su ile ilgili. Burada yaşam yok. Burada bir düzeltme yapılabilir, belki bir yanlışlıktır. Düzeltme yapılması uygun olur diye idareyi aradım. Ahmet bey de sağ olsun ilgilendi ve 2 saat sonra aradı. Arkadaşların konuya baktığını ve eve bağlı saatten 5 metreküp su kullanıldığını, dolayısıyla orada bir yaşam belirtisi olmadığı değil saatten geçen 5 metreküplük suyun olduğunu ve orada bir yaşam olduğunu gösterdiğini belirtti. Ancak 3 yıllık bir elektrik faturası getirirsem kaldırılacağını belirtti ve bende konunun yeni olduğunu ve böyle bir şey yapama cağımı belirttim ve konu kapandı.

Yani ben amcam adına torpil istemedim. Arabulucu anlamında bir işlemdi bu. İdare bana bu konuda duvar olduktan sonra amcam 23 Kasımda rahmetli oldu.

Sonrasında Of’ta bir cenazede şehit babası ve akrabam olan fahri abi kendisine uygulanan bir cezadan bahsetti ve ilgilenmemi istedi. Ben de idareyi aramadım çünkü idare bana iletişim kanallarını kapattı. Her seferinde konu aktarıp, çözül üretilmeyen bir konuda tekrar idareye gelmem mümkün değildi. Ben de TİSKİ’nin yanlış uygulamaları başlığı altında “Bunu da yaptılar” diye bir ifade kullandım.

Dün burada sayın başkanın ifadeleriyle Amcamın cezasını iptal ettirdim diye bir algı oluştu bu doğru değil. Ceza makbuzu mevcut ve varisleri gerekli girişimleri yapar. Başka bir konudan da siyasi rant sağladığım da doğru değildi.

Diğer konu da bir gazeteye koşarak gittiğim konusudur. Bu da yanlış bilgidir. Ayrıca isteyen istediği yere de gidebilir. Yaptığım açıklama basın açıklamasıdır. Bütün basın kuruluşlarına da gitmiştir.

Ben AK Parti’den seçilmiş bir belediye başkanının emrinde bir belediye başkanı değilim. Kendisine karşı siyaset yapacak, onu eleştirecek şehir adına yanlış gördüğüm şeyleri söyleyen biriyim. Siyasi rant sağlamak adına basına gitmedim. O basın kuruluşu ile arasında ne varsa, onun düşmanları benim düşmanım değil, benim düşmanlarım da onun düşmanı değil.

Kamu kaynaklarının korunması noktasında, ben yaptığım işlerde kamu kaynaklarını kullanmıyorum. Belediye kaynakları kamu kaynağıdır. Gazetelere verilen reklamlar da kamu kaynağıdır. Ben kamu kaynakları ile reklam yapmıyorum ve buradan da siyasi bir rant da devşirmiyorum.

Son olarak da size oy veren insanlar bile bize gelip sıkıntıları dile getirmemizi istiyor. Biz de gelip bunları burada dile getiriyoruz. Bir çok eleştiriye de burada cevap alamıyoruz. Bunları eleştirdiğimizde de başka türlü eleştiriliyoruz.

Bizim hassasiyetimiz inandığıomız doğrular adına neyse onu yapıyoruz. Düşüncelerimizi hangi platformda hangi ses tonuyla yapacağımıza biz karar veririz. Bunun için kimseden talimat almayacağız. Bir insanın kişilik haklarına eğer saygısızlık yapıyorsak beni mahkemeye verebilir. Ama ben sayın başkanın kişilik haklarının kendi kişilik haklarım kadar önemsiyorum. Beni bir gazetenin kapısında koşturduğumu söylemesi iftiradır. O gazeteye gitmiş olmamda bir sakınca da yoktur. “ ifadelerini kullandı.

“Kamu kaynaklarını kullanıp kim rant sağlıyorsa ispatlamazsan müfterisin”

Meclis toplantısına başkanlık eden başkanvekili Atilla Ataman ise Çakıroğlu2nun sözlerine oldukça sert cevaplar verdi.

Ataman “Sayın Çakıroğlu Malumunuz ben sizin sorularınıza dahi cevap vermiyorum. Çünkü siz siyaset yapma üslubu olarak… Size söz verirsem konuşursunuz vermezsem konuşamazsınız ben bu yetkiyi milletten aldım. Siz yetkiniz ölçüsünde konuşuyorsunuz ve her defasında da meclisi gereksiz yere meşgul ediyorsunuz.

Sayın Çakıroğlu bir defa çok hürmet ettiğim bir aileye mensupsunuz. Kişisel hatalarınızı ve tavrınızı aile meseleleri noktasına çekmek hakkınız değil. Kaldı ki Büyükşehir Belediye başkanının ve AK parti’nin emrinde olması gibi bir mecburiyeti yoktu buradaki meclis üyelerinin ancak siz seçildiğiniz partinin bile emrinde kalmadınız, kovuldunuz.

Ancak siz partinizden ayrıldığınızda ben siyasetin içerisinde kalmanız için ricacı da oldum, farklı bir bakış açısı gördüğüm için sizde. Ancak siz istiyorsunuz ki çıkıp konuşasınız ve hiç kimse size cevap vermesin. Yok öyle bir dünya düzeni. Çıkıp eleştiriyorsanız çıkıp karşılığını da alacaksınız.

Hele şu kamu kaynağı kullanma konusundaki hassasiyetimi de bildiğinize göre, Kim hangi kamu kaynağı ile siyaset devşiriyorsa bunu ispatlamazsanız da müfteri olursunuz. Ben bu meclisi yönetirken kamu kaynaklarını anamın namusu bilen bir adamım. Benimle burada bu düşünceyi fazlasıyla paylaşan arkadaşlar var iken bu lafınızı geri almanız gerektiğini düşünüyorum.

Her defasında bu Trabzon’un bütün problemlerini bilen adam Davut Çakıroğlu mudur? Bizim ceza kestiğimiz adam her kimse yasal bir iş yapmadığı için ceza yemiştir. Eğer farklı bir durum varsa mutlaka itiraz dilekçesi ile incelettiriyorum. Benzer bir şey yapabilirdiniz. Sizin nereye koşturduğunuz bizi ilgilendirmiyor. Kimin hangi gazeteci ile ne iş tutacağı kendi meselesidir. Bizim üstünde durduğumuz yer farklıdır. Gazeteye ilan vermek, Trabzon’daki bütün gazetecileri töhmet altında bırakmak yakışık alır mı?

Şimdi Trabzon’da aleyhte yazmayan bütün gazeteciler para pul aldığı için, kamu kaynaklarından istifade ettiği için mi yazmıyor?

Herkes yerini, haddini ve durması gereken yeri bilecek.

Size söz vermiyorum. Zaten gidip her yerde takır takır konuşuyorsun. İstediğin yere de gidebilirsin artık bir söylediğine bin cevap alacaksın. Susmayacağız artık. İftira karşılık bulacak. Yeter artık. “ ifadelerini kullandı.

Yorum Yap
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Trabzon Haber Haberleri