Haber61 – Haber Servisi – Trabzon’da Fatih Devlet Hastanesi Acil Servisinde çalışan doktor Tacettin Karaman’a iki hasta yakını tarafından gerçekleştirilen saldırı sonrasında Türk Sağlık Sen tarafından hastane önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Fatih Devlet Hastanesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan Türk Sağlık Sen Trabzon Şube Başkanı Mustafa Serdar, “Türkçe Sözlüklerde Şiddet; "sertlik, katılık, sözle yola getirme yerine kaba kuvvet kullanma, azarlamada ve cezalandırmada aşırı gitme” şeklinde tanımlanmakta ve saldırganlıkla bağlantılı bir davranış olarak ifade edilmektedir.” dedi.
Mustafa Serdar açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
“Aile içi şiddet, kadına şiddet, çocuğa şiddet ve bugünkü açıklamamıza konu sağlık kuruluşlarında sağlık çalışanlarına sözlü ve fiili şiddet ne yazık ki toplumsal hayatımızın her alanına hakim olmuş adeta meşru hale gelmiştir.
HER ORTAMDA ŞİDDETE MARUZ KALIYORLAR
Böylesine bir meşruiyet kazandırılan şiddetin ortaya çıktığı en önemli mekanlar ise hiç kuşkusuz birbirinden farklı insanların bir araya geldikleri bu gibi mekanlardır. Hekimlerimiz ve Sağlık çalışanları Acil servislerden, hasta odalarına, aile sağlığı merkezlerinden, 112 ASH ambulanslarına kadar hizmet verdikleri her ortamda şiddete maruz kalmaktadırlar. En yoğun şiddet vakaları hastanelerin Acil Servisleri ve 112 ASH ambulanslarında yaşanmaktadır. Sözlü şiddet adeta rutinleşmiş, fiziki şiddet ise her geçen gün artmaktadır. Genel anlamda da sağlık çalışanlarının diğer kamu çalışanlarına göre çok daha fazla şiddete maruz kaldığı açıktır.
Şu anda önünde bulunduğumuz Fatih Devlet Hastanemizin Acil Servisinde şifa bekleyen acil hastalara hizmet veren Sendika Üyemiz Doktor arkadaşımıza dün gece saat; 03.00 civarında güvenlik görevlileri refakatinde 112 ambulansının Acil Servise getirdiği hasta ve yanındaki kişi tarafından muayene esnasında yüzüne yumruk atılmasıyla başlayan diğer kişinin ise arkadan doktorumuzun boğazına sarılıp gırtlağını sıkarak devam eden darp ve saldırıda bulunulmuştur. Hekim arkadaşımızın boğazına sarılan diğer saldırgan kişiye o esnada orada bulunan diğer hasta yakınları ve hastane güvenlik görevlileri müdahale etmişlerdir. Akabinde hemen Beyaz Kod verilerek hadise güvenlik birimlerine iletilmiştir.
10 GÜN RAPOR VERİLDİ
Bu saldırı neticesi Hekim arkadaşımızın ağzı kan içinde kalmış, dudağında kesiler, el bileğinde ve parmağında kırıklar ve vücudunda darp izleri oluşmuştur. Saldırı esnasında Acil Servis çalışanları Hekimler, Hemşireler, Sağlık Memurları ve diğer çalışanlar korkulu anlar ve şok yaşamışlardır. Saldırıda yaralanan Hekim arkadaşımız Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesine Ambulans ile götürülerek muayenesi ve tedavisi sonrası 10 gün rapor verilerek evde tedavisine devam edilmek üzere taburcu edilmiştir. Şükürler olsun ki bir ağır yaralanma veya can kaybı yaşanmamış, daha üzücüsü ile karşı karşıya kalınmamıştır? Hekim arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizle acil şifalar diliyor, saldırıyı lanetliyoruz.
Ne acıdır ki şifa vermek ve can kurtarmak üzere acil serviste sabahlara kadar nöbet tutmak suretiyle gece uykusundan mahrum olarak acil sağlık hizmeti veren Hekim kardeşimiz akıl almaz bir şekilde fiili saldırıya maruz kalmıştır. Kim tarafından? Tedavisini yapmak istediği bir hasta ile yakın arkadaşı tarafından? Bu akıldışı durum nasıl izah edilir?
MERKEZDE ACİL HİZMETİ VEREN TEK HASTANE
İlimiz merkezinde yetişkin hastalara acil servis hizmeti veren tek hastane bu hastanedir. Günlük 1000-1500 hastaya varan poliklinik sayısıyla bu kadar yoğun bir hasta trafiği ile boğuşan Hekimlerimize ve çalışanlarımıza minnet duyulması ve teşekkür edilmesi gerekirken böylesine şiddet vakaları ile karşı karşıya kalmalarını anlamakta zorluk çekmekteyiz. Bu kadar hasta yoğunluğuna hizmet verebilmeleri şehrimiz ve insanlarımız için bir şanstır. Hiç kimse Hekimlerimiz ve Sağlık Çalışanlarımızdan mucize beklemesin. Nihayetinde çalışan da bir insandır, makine değildir.
BİR ÖMÜR SÜREN EĞİTİM
Ülkemizde bir hekimin yetişmesi kolay değildir. Altı yıl Tıp Fakültesi öğrenimi sonucu pratisyen hekim, sonra uzmanlık için dört yıl daha asistan eğitimi, sonra akademik kariyer için yani doçent ve profesör olabilmek için birkaç yıl daha çalışma ve sonra tezler sunulacak. Yani bir ömür alan eğitim. Ya sonrası? Sonrası işte bugün yaşadığımız şiddet ve darp ile karşı karşıya kalmak? Yıllarca bin bir emek ve zahmetle Tıp Fakültelerinde ömür tüketerek hekim olan arkadaşlarımız akıl tutulması yaşayan saldırganların açık saldırılarına maruz bırakılmamalıdır.
ŞİDDET ÖNLEMLERİ SÖZDE KALDI
Türk Sağlık Sen olarak, yıllardan beri sağlık çalışanlarına yönelik şiddete çözüm bulması için Sağlık Bakanlığını ve Hükümeti uyarıyorduk. Bizler, uygulanan sağlık politikaları nedeniyle şiddetin azalmayacağını, hatta artacağını fark ettik ama yetkililer çözüm bulmayı geciktirmektedirler. Şiddet, sadece bildiriler ve panellerde konuşuldu ve sözde kaldı. Mahkemelerin verdiği cezalar, tutuklamalar şiddetin cezasız kalmaması açısından rahatlatıcı olsa da sorunu ne yazık ki kökten çözmemekte şiddet ve darbı engelleyemediği istatistiki olarak önümüzde durmaktadır. Her ne kadar Sağlık Bakanlığı 2012 yılında Çalışan ve Hasta Güvenliği Genelgesi yayınladı ve Beyaz Kod Düzenlemesi yaptıysa da saldırıların, yaralanmaların, ölümlerin ve cinayetlerin önü bir türlü alınamadı. İş işten geçmeden artık yeni çözüm yolları aranmalıdır. Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Zira bu olaylar çalışanların çalışma şevklerini kırmakta, moral ve motivasyonlarını tamamen bitirmektedir.
Ülke genelinde yüzlerce sonu ölümlere varan şiddet vakaları yaşandı. İlimizde son yıllarda yirmi beş civarında sağlık çalışanına karşı şiddet ve darp yapıldı.
ASLA KABUL ETMİYORUZ
Hekimlerimizin, hemşirelerimizin, Sağlık Memurlarının vb. gibi sağlık çalışanlarının güvenlikten yoksun ve her türlü saldırıya açık bir şekilde sağlık kurumlarında çalışıyor olmalarını asla kabul etmiyoruz. Yöneticilerimiz bu konuda duyarlı olmalı, çalışanlara yapılacak bu tür saldırıların önüne geçerek öncelikle sağlık çalışanlarının can güvenliklerini sağlamalı, güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlayarak saldırıları engellemek için gerekli önlemleri almalıdırlar.
Özellikle kavga sonucu hastaneye götürülen kişileri Hekim ile yalnız ve korumasız bir şekilde bırakmak doğru değildir. Güvenlik güçlerimiz kolluklu olarak tedaviye götürdükleri hastanın tedavisi esnasında ve tedavisi bitip hastane dışına çıkıncaya kadar ilgili kişi/kişilere refakat etmelidir. Zira kavga ile acil servise gelen kişilerin agresif ve potansiyel saldırgan olabileceği unutulmamalıdır.
VATANDAŞLARIMIZI SABIRLI, SAKİN VE AKLISELİM DAVRANMAYA DAVET EDİYORUZ
Vatandaşlarımızı, kendilerine sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarına karşı daha sabırlı, sakin ve aklıselim davranmaya davet ediyoruz. Çünkü sizlere yedi gün yirmi dört saat, gece, gündüz, bayram, tatil demeden sağlık hizmeti sunan bu insanlar sizlerin ve bizlerin kardeşleridir, evlatlarıdır, yakınlarıdır, arkadaşları ve komşularıdır.
Özellikle vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi için yoğun bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede Televizyonlarda ve sosyal medyada daha sıklıkla kamu spotları yayınlanmalıdır. Yazılı ve görsel medyada sürekli yer verilmelidir. Hastanelerde hasta ve hasta yakınlarına sağlıkta şiddet anlatılmalı ve şiddeti yapanın hangi cezai işlemlerle karşılaşacağı yönünde broşürler verilmeli vb. gibi sosyal çalışmalar yapılmalıdır. İletişimin zirve yaptığı bu çağda şiddeti, darbı, yaralanmaları ve cinayetleri konuşmak istemiyoruz artık.
Görevi başında beklenmedik bir şekilde saldırıya uğrayarak darp edilen değerli Hekimimize tekrar geçmiş olsun dileklerimizle Allah’tan şifa diliyoruz. Hastane ve Acil Servisteki mesai arkadaşlarına da bu vesileyle geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Konu artık yargıya intikal etmiştir, yargının gereken kararı en kısa sürede vereceğini umut ediyor, bu üzücü saldırıyı kınıyoruz. İnşallah bu gibi saldırılar son bulur.