Trabzon’da hem kovid hem Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)” teşhisi konulan bir hasta tedavi edilerek sağlığına kavuştu.
Gümüşhane’den Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesine, ateş, halsizlik ve nefes zorluğu gibi şikâyetlerle getirilen 60 yaşlarındaki bir hastaya hem kovid-19 hem de KKKA teşhisi konuldu.
Prof. Dr. Selçuk Kaya başkanlığındaki ekip tarafından tedaviye alınan hasta 10 günlüük tedavi sonrasında yoğun bakım desteğine dahi ihtiyaç duymadan iyileşerek taburcu edildi.
KTÜ’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“COVID-19 Salgını ile sağlık camiası olarak Aralık 2019’dan bu yana büyük bir mücadele yürütülmekle birlikte Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, bu hastalıkla mücadelede yüzümüzü güldüren sonuçlar elde etmiştir.
Pandemi döneminde, COVID-19 haricinde diğer enfeksiyon hastalıkları da hız kesmeden ortaya çıkmaya devam etmektedir. Ülkemiz ve bölgemiz için endemik/yaygın olarak görülen ve önemli bir sağlık sorunu olan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)” bu hastalıkların başında gelmekle birlikte temelde, keneler aracılığıyla insana bulaşan zoonotik bir enfeksiyon hastalığı olmaktadır.
KKKA hastalığı, ülkemizde ilk kez Tokat ili ve çevresinde ortaya çıkan vakalar ile dikkatleri çekmiş olup hastalığın sıklıkla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzey bölgelerinde görüldüğü bilinmektedir. Enfekte kenelerin, insan vücuduna tutunması ve ısırması sonucunda, taşıdıkları mikrobu yaymasıyla insanlar enfekte olmaktadır. Mikrobun, insandan insana bulaşması ise daha çok hastalıklı kişiden, kan yoluyla veya daha nadiren solunum yoluyla temasla olabilmektedir.
Hastalığın, en önemli ve hayatı tehdit edebilen klinik belirtisi, kanama olup bazen tabloya, bilinç kaybı ve şok da eklenerek hastalık, ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bunun dışında hastalık; halsizlik, ateş, baş, karın, boğaz, kas-eklem ağrısı, gözlerde kızarıklık, ishal gibi birçok farklı belirti ve bulgularla da başlayabilmektedir. Pandemi döneminde, COVID-19 nedeniyle hastalığın ayırıcı tanısının dikkatlice yapılması gerekmektedir.
Sayılan klinik belirtileri ve bulgular, her iki hastalığın da özellikle başlangıç dönemlerinde sıkça görülebilmekte ancak KKKA’lı hastalarda, vücudun değişik yerlerinden olan kanama, görece daha sık ve mutat olarak beklenen bir bulgu olmaktadır. Bu sebeple KKKA’lı hastalarda, özellikle trombosit gibi kan hücrelerinin takviyesinin ivedilikle yapılması hayati öneme sahip bulunmaktadır. Buna karşın COVID-19’lu hastalarda ise nefes darlığı, öksürük gibi solunum sorunları, daha ön planda olup hastaların yoğun bakım desteği almasını gerektirecek kadar ciddi bir durum söz konusu olabilmektedir.
Ülkemizde bu olguların, ortalama %5 civarında bir ölüm riskinin olduğunu bilinmekle birlikte özellikle doğa ve keneler ile olan temasın artması nedeniyle yaz aylarında KKKA olguları, artarak görülmeye başlamaktadır. Pandemi dolayısıyla ülke genelinde uygulanan izolasyon ve kısıtlama tedbirlerine rağmen son 2 ayda, artan sayıda KKKA olgusu karşılaşıldığı görülmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden birinin, köy ve yayla gibi alanların, ne yazık ki izolasyondan kaçış noktası olarak görülmesi anlayışının olduğunu söylenebilmektedir. Bu yıl, başta ülkemizden bildirilen vefat olguları olmakla birlikte bizim takip ettiğimiz KKKA’lı olgular arasında, ölümcül bir vaka olmadığı gözlemlenmektedir.
Bugün, Covid-19 Salgını sürecinde çok ilginç bir hastayla karşılaşılmış olmakla birlikte Gümüşhane’den, bu ay içerisinde ateş, halsizlik ve nefes zorluğu gibi şikâyetlerle gelen 60 yaşlarındaki hastaya, “COVID-19” ve “KKKA” hastalığı teşhisi bir arada konulmuş olup erken tanıya, ekibimizin deneyim ve öngörülü yaklaşımı sayesinde ulaşılmıştır. Prof. Dr. Selçuk Kaya başkanlığındaki ekip tarafından hastaya, her iki rahatsızlığına yönelik tedaviler verilmiş olup genel durumu hızla düzelen ve kan değerlerinde iyileşme gözlenen hasta, yaklaşık 10 günlük yatış sonrasında, yoğun bakım desteğine dahi ihtiyaç duymadan şifa ile taburcu edilmiştir. Bu vesileyle vatandaşlardan hijyen, maske, sosyal mesafe gibi çok önemli tedbirlere uyum konusunda gösterdikleri hassasiyet ve özeni aksatmadan sürdürmeleri beklenmektedir. Özellikle kırsal alanlarda, doğayla temasta olunan durumlar/faaliyetlerde mümkün olduğunca açık renkli kıyafetler giyinmeli ve kişiler, günlük olarak kendi muayenelerini -kene tutunması açısından- çıplak bir şekilde yapmalıdırlar.
KKKA gibi önemli zoonotik hastalıklardan korunmada, bu tedbirlere azami özen gösterilmesinin yanı sıra özellikle kenelerle temastan kaçınılması ve hastalığı düşündüren klinik bulgular geliştiğinde de vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi önemle rica edilmektedir.”