Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Yılmaz, eski maden sahalarının sınırlı şekilde araştırıldığını belirterek, "Eski maden sahaları çok ayrıntılı incelenmesi gereken sahalardır. Her geçen gün bu madenlere ait izler kaybolup gitmekte" dedi.
Yılmaz, KTÜ Osman Turan Kongre Merkezinde düzenlenen "1. Tarihi Madenler Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, etkinliğin, sektörün tarihsel süreciyle ilgili ilk toplantı özelliği taşıdığını söyledi.
Anadolu'nun, dünya madenciliğin doğduğu yer olduğunu belirten Yılmaz, "Anadolu, medeniyetin beşiği tabirini kelimenin tam anlamıyla hak etmektedir" ifadesini kullandı.
Doğu Karadeniz'de madenciliğin önemine işaret eden Yılmaz, "Doğu Karadeniz eski dönemlere ait maden kalıntıları açısından oldukça zengin bir bölgedir. Bölgemizde birçok yerde eski maden kalıntılarına, izabel gruplara sık sık rastlanmaktadır. Öyle ki günümüz imkanları ile zor ulaşılabilen 2 bin 3 bin metre rakımlı tepelerde izabe kalıntılarına rastlanmaktadır. O günkü kısıtlı imkanlarla bu işlemlerin nasıl yapıldığı konusunda bizler de hayrete düşmekteyiz" diye konuştu.
Yılmaz, eski maden sahalarına yönelik çalışmaların kısıtlı olduğunu da anlatarak, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki eski maden sahaları konusunun araştırılmasına yönelik çok sınırlı çalışmalar var. Eski maden sahaları çok ayrıntılı incelenmesi gereken sahalardır. Her geçen gün bu madenlere ait izler kaybolup gitmekte. Bunların araştırılması ile elde edilecek maden kalıntılarının ve araç gereçlerin müzelerde sergilenmesinin yanında yeni maden sahalarının da keşfedilmesine vesile olabileceği gibi, o dönemlere ait maden üretim ve işletme teknikleriyle ilgili de bilgilere ulaşılması da mümkün olacaktır. Günümüzde sayılara gittikçe azalan tarihi izabe kalıntıları koruma altına alınmalı ve bu kalıntıların tarihi değerleri olan kültürel varlıklarımız olarak kaydedilmeleri gerekmektedir."
- "Karadeniz madencilik açısından çok zengin bir bölge"
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta da madenciliğin bölge ve Türkiye açısından önemli olduğunu söyledi.
Karadeniz'in madencilik açısından çok zengin bir bölge olduğunu vurgulayan Balta, "AK Parti hükümetleri olarak 2002'den sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, özellikle inisiyatif alması ve o dönem içerisindeki talimatları doğrultusunda madenciliğin gelişmesi için her türlü önlemler alınmış. Bürokratik engeller ortadan kaldırılarak, yasal düzenlemeler yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
Balta, 2002'ye kadar yılda 30 bin metrelik sondaj faaliyetleri yapıldığını anımsatarak, "Şu anda bu faaliyetler yılda 400 bin metrenin üzerine çıkmıştır. Burada hem özel sektörün, hem de MTA'nın çok önemli katkıları oldu. Cari açığı aşağı çekmek ve ülke ekonomisine yer altı zenginliklerimizi katmak, issizliği azaltmak ve istihdama katkıda bulunmak için madencilik bizim için çok önemli sektörlerden bir tanesidir. 13 yıllık iktidarımız içerisinde hem yeraltı hem de yer üstü madenlerimizin işletilmesiyle ilgili yasal düzenlemeler yapıldı" diye konuştu.
Türkiye'de yeraltı zenginliklerinin üretilmesi engellenmek isteyen bazı grupların olduğunu da savunan Balta, şunları kaydetti:
"Çevreci adı altında madenciliğin gelişmesini engellemek için çeşitli faaliyetlerin sürdürüldüğüne hepimiz şahidiz. Bakan yardımcılığı dönemimde de bu faaliyetlerin Türkiye genelinde sürdüğünü gördük. Devlet olarak da siyasiler olarak da biz madencileri potansiyel suçlu olarak görmüyoruz. Yeraltı zenginliklerimizi üreterek, ekonomide bir katma değer olarak kullanmak istiyorsak, çevresel sorunları da görmezden gelemeyiz. Bir taraftan yeraltı zenginliklerimizi üreteceğiz, bir taraftan da çevreyi hep beraber koruyacağız. İyi bir madenci iyi bir çevrecidir.