Haber61 - Haber Servisi / Trabzon’da sağlık çalışanları ortak açıklama yaptı. SES Trabzon Şube Başkanı Dr. Hüseyin Sivri ve Genel Sağlık-İş Genel başkanı Derya Uğur ortak yaptıkları ortak açıklamada “Açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen sağlık çalışanlarının, ‘’zam yaptık… yapıyoruz… yapacağız…’’ aldatmalarına kanacak hali kalmamıştır. Artık sabır tükenmiştir. “ ifadeleri kullanıldıç
Genel Sağlık-İş genel Başkanı Derya Uğur yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Sağlık bakanının, sağlık çalışanlarını kandırmaya ve ayrıştırmaya yönelik açıklamalarını kamuoyuna duyurmak için toplanmış bulunuyoruz.
Geçtiğimiz hafta siyasi iktidarın atanmış sağlık bakanı Sayın KOCA, tüm sağlık çalışanlarının özlük ve mali haklarıyla ilgili düzenleme yapılacağını ifade etmiş, gazete ve televizyonlarda ‘’müjde’’ haberleriyle organize edilen tiyatro sahnelenmiştir.
Kamuyouna yansıdığı ilk günden itibaren dile getirdiğimiz üzere, hekimlerin zaten almakta olduğu ücret olan ‘’sabit ek ödemenin’’ genel bütçeden karşılanması, asla ücrette bir artış değildir!
Yapılan; sadece ödemenin yapıldığı kaynağın - ödeme kalemi değişikliğidir!.
İktidarın bu değişikliği çalışan hekimlere zam yapılmış gibi anlatması kandırmacadan ibarettir.
tiyatronun birincil amacı; sağlık emekçilerini ayrıştırarak, kaos yaratmak gerekse bile, halen ülkeyi yönetip yönetemediğini test etmek, bir diğer amacı ise; iktidarın güdümündeki yandaş ve yanaşma sendikalardan istifaların önününü almaktır.
Genel Sağlık -İş olarak bu oyunu görüyoruz!
Hemşiresinden hekimine, hizmetlisinden profesörüne, bir bütün olarak, ORTAK özlük ve sosyal haklarımız için yılmadan mücadele etmeye devam edeceğiz.
Sağlık bakanı tüm sağlık çalışanlarının ücretlerinde artış yapılacağını halkımız - kameralar (?) önünde deklare etmiştir. Kendisine soruyoruz? Bu artış ne zaman ve ne şekilde yapılacaktır.
Kameralar önünde Sağlık emekçilerine ücret artışı hayalleri pazarlayarak halkımızı yanıltmak Türkiye Cumhuriyeti'nin Sağlık Bakanına yakışmamaktadır. Sağlık çalışanları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Sağlık Bakanı makamında bulunmasının bir gereği olarak, kendisinden Sağlık Bakanı vakarına uygun bir şekilde, davranmasını beklemektedir.
Açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen sağlık çalışanlarının, ‘’zam yaptık… yapıyoruz… yapacağız…’’ aldatmalarına kanacak hali kalmamıştır. Artık sabır tükenmiştir.
Gece gündüz, kar kış, pandemi demeden özveri ile tüm ülkeye 24 saat sağlık hizmeti sunan tüm sağlık emekçileri ONURLU BİR YAŞAM VE EMEKLİLİK SÜRECEKLERİ ücret talep etmektedirler.
Acilen durumun farkına varılmalı! Sağlık çalışanlarına, en düşüğü yoksulluk sınırının üzerinde insan onuruna yaraşır tek maaş ödemesi yapılmalıdır.
Ayrımcılığa imza atan kanun tekliflerini kamuoyuna duyururken dahi, özerk ve bağımsız olamayan, kameralar önünde cumhurbaşkanı tarafından bir çocuk gibi azarlanan Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı talimatı olmadan hareket edemeyeceğini apaçık göstermiştir.
Sağlık Bakanı bu talepleri karşılama iradesini kendisinde görmüyorsa, Cumhurbaşkanı’ndan acilen affını istemelidir.
Genel Sağlık- İş, yalnızca sağlık emekçilerinin hakları için değil, TÜM YURTTAŞLARIMIZIN EŞİT, ÜCRETSİZ, ULAŞILABİLİR VE NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ alma hakkı içinde mücadele etmektedir.
Genel Sağlık-İş açlık sınırında maaş alan sağlık çalışanlarının sesini duyurmak için ACİL SAĞLIK HİZMETLERİNİ aksatmamak üzere tüm yurt genelinde bugün iş bırakmıştır.
Unutmayalım ki gecenin en karanlık anı şafak sökmeden önceki andır.
SES Trabzon Şube Başkanı Dr. Hüseyin Sivri ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Biz bir sağlık ordusuyuz. Ve bu sağlık ordusunun her kademesi önemlidir, değerlidir. İktidarlar için her zaman en kolay yöntemlerden olan böl parçala yönet uzun zamandır sağlık çalışanları üzerinde sistematik olarak uygulanmaktadır.
Bugün ki noktaya bir günde gelmedik. Sağlıkta dönüşüm adıyla başlayan uygulamalar adım adım işlemekte. Hastanelerimizde başlatılan performans sistemi önce biz hekimler arasındaki çalışma barışını bozmuştur. Bugün yapılan ve yapılmak istenen de bu oyunun bir parçasıdır. Hekim ve hekim dışı personel sürekli olarak ayrıştırılmaya çalışılarak çalışma ortamının huzuru bozulmak isteniyor,hekim düşmanlığı körükleniyor ve bu durumdan herkesin istifade etmesine olanak sağlanıyor. Bu oyuna gelmemeliyiz.
Son 10 yılda yaklaşık 5 bin doktor yurtdışında çalışmayı tercih etti. Neden? Her geçen gün değersizleştirilen, taşeronlaştırılan, fiziksel ve sözlü şiddete maruz bırakılan bir ortamda kim çalışmak ister.
Pandemi başladığı ilk günden itibaren bir savaşımız var. Bizler bu savaşın en önündeyiz ve olmaya devam edeceğiz.490 arkadaşımızı ne yazık ki bu süreçte kaybettik. Ölüm bizi hekim,hemşire,sağlık memuru diye ayırmadı. Ama sağ olsun bakanlığımız bizi maddi manevi ayırmaya kararlı. Hiçbir sağlık çalışanı veya onları temsil eden meslek kuruluşları, sendikalar bu dönemde paradan bahsetmezken bakanlığımız bizi vatandaşın ve siz değerli basının önüne para ile ilişkilendirerek atmıştır. Sorarım size bizden başka hangi kurum aldığı ücretlerle anılmaktadır. İktidar özellikle bizim aldığımız ücretlerden ziyade kamuya yansıyan birden fazla haksız maaş alan kişilerle uğraşmalı ,adaletsizliği ortadan kaldırmalıdır.
Böl parçala yönet modelinden sendikal süreçte nasibini almaktadır. Genel merkez düzeyinde çağrılar yapılmasına rağmen bugün hepimizi ilgilendiren konularda bile bir araya gelemiyoruz. Keşke tüm sağlık iş kolunda ki arkadaşlar bu gibi konularda ortak hareket edebilsek. Ne yazık ki bunun en trajik örneğini son TİS görüşmelerinde gördük. Bugün aramızda olan Genel Sağlık İş sendikamıza bu dayanışmaya destek verdikleri için huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
1 Aralıkta başlayıp 22 Aralık bütçe görüşmelerine ertelenen düzenlemelerin tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde yapılmasını istiyoruz. Çünkü bu haliyle bile basına yansıyan şekliyle ‘Sağlık çalışanlarına dev zam müjdesi’ ne yazık ki gerçekleri yansıtmamaktadır. Üniversite hastaneleri, aile hekimleri, SGK gibi birçok kurum bu düzenlemede yoktur.
Sonuç olarak bizler herkes gibi sadece emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bunu da dilenmeden dillendirilmeden istiyoruz. Artık para ile anılmak istemiyoruz. Emeğimizin karşılığını adaletli, hakkaniyetli ve de gerçek enflasyon değerleri ile hesaplanarak yapılmasını istiyoruz. Bu bağlamda mücadelemiz sonuna kadar kararlılıkla devam edecektir. Hepinize katılımınız için teşekkür eder saygılar sunarım..