Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde, baş ağrısı şikayetiyle Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi’ne başvuran Gül Sandıkçı (41), iddiaya göre, acil serviste ‘migren’ teşhisi koyularak, tedavisinin ardından evine gönderildi. 2 saat sonra yeniden fenalaşınca kaldırıldığı aynı hastanede beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Sandıkçı, kurtarılamadı. Ailenin ilk muayenede yanlış teşhis koyulduğu iddiasıyla doktor Ö.Ç. hakkındaki suç duyurusu üzerine savcılık soruşturma, İl Sağlık Müdürlüğü de inceleme başlattı.
Köprübaşı ilçesi Yağmurlu Mahallesi'nde yaşayan Gül Sandıkçı, 15 Ağustos’ta şiddetli baş ağrısı şikayetiyle Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi’ne başvurdu. İddiaya göre, acil serviste ‘migren’ teşhisi koyulan Sandıkçı, tedavisinin ardından evine gönderildi. 2 saat sonra yeniden fenalaşınca kaldırıldığı aynı hastanede bu kez beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Sandıkçı, sırasıyla Sürmene Devlet Hastanesi, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’ne sevk edildi. Gül Sandıkçı, ameliyatın ardından alındığı yoğun bakım servisinde 18’inci günde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İNCELEME
Gül Sandıkçı’nın eşi Erkan Sandıkçı'nın, ilk muayenede yanlış teşhis koyduğu iddiasıyla Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi'nin acil servis sorumlu hekimi Ö.Ç. hakkındaki suç duyurusu üzerine Sürmene Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. İl Sağlık Müdürlüğü de iddialar üzerine inceleme başlattı.
'EMİN MİSİNİZ' DEYİNCE 'O ZAMAN KOLTUĞUMA SİZ OTURUN' DEMİŞ
Acil serviste doktorun, muayene sırasında masasında oturduğunu anlatan Erkan Sandıkçı, “Doktor bey yerinden kalkıp hastaya hiçbir müdahalede bulunmadı. Sadece ‘Neyiniz var?’ dedi. Eşim de ‘Hocam böyle bir ağrı hayatımda görmedim, başımın ağrısı boynumdan vücuduma iniyor’ dedi. Doktor uzaktan ‘migren’ teşhisi koydu. Eşim de ‘Emin misiniz çünkü yaylaya çıkacağım’ deyince bu kez doktor ‘O zaman siz gelin, benim koltuğuma oturun’ dedi. Eşime iğne vurdular, dilaltı hapı verip, yarım saat beklememizi söylediler. Tansiyonu 14,5’tu sonra ne doktoru gördük ne de bir hastane görevlisi yanımıza geldi. Yarım saat bekleyip, yola çıktık. İğnenin etkisiyle eşimin ağrıları biraz hafifledi. Doktorun koyduğu teşhise inanarak yaylaya çıktık” dedi.
‘İHMAL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’
Seslikaya Yaylası'ndaki evlerine çıktıktan yarım saat sonra eşinin fenalaştığını anlatan Sandıkçı, “Beyin kanaması geçirdiğini bilemedim, teşhisi ben koymadım. Son gittiğimiz hastanede eşim biri açık biri kapalı olmak üzere 2 kez ameliyat edildi. 18 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra eşim vefat etti. İlk gittiğimizde doktor bizi eve göndermeyip başka hastaneye gönderseydi bu olaylar başıma gelmeyecekti. Doktorlar bütün müdahaleleri yaptılar fakat eşim beyin kanamasını yayladayken geçirdiği için çok geç kalındığını ve ihmal olduğunu söylediler. İlk gittiğimiz doktorun ihmali olduğunu düşünüyorum. Eşim yoğun baş ağrısı sebebiyle gitti ama ağrı kesici iğne vurup geri gönderdi. Başka bir hastaneye gönderseydi bunlar yaşanmıyor olabilirdi. Eşime yanlış teşhis koyup, beyin kanaması yaşamasına sebep olan doktordan adalet önünde hesap sormak istiyorum” diye konuştu.