Haber61 - Özel Haber
Trabzon’un Yomra ilçesinde 23 Eylül Pazartesi günü Yomra Emniyet Müdürlüğü önünde meydana gelen kazada ticari aracın altında kalan Güller Kaya’nın eşi ve Sedanur Kaya’nın babası olan Faruk Kaya, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsünün serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
G.A yönetimindeki ticari aracın altına alarak ezdiği eşi ve çocuğunun ayrı hastanelerde yattığını belirten Kaya, G.A’nın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına anlam veremediğini belirtti. G.A’nın 276 promil alkollü olduğunu öne süren Faruk Kaya “Bu bir cinayettir, Ailem paramparça oldu” ifadelerini kullandı.
Kaya ailesinin Avukatı Songül Altuntaş da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Şüpheli G.A’nın tam 276 promilli vaziyette kullandığı araç Yorma İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde, trafik ışıklarındaki yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkiller Güller Kaya ve 17 yaşındaki kızı Sedanur Kaya'ya çarparak ağır şekilde yaralanmalarına sebebiyet vermiştir.
Güller Kaya kaburga kemiklerindeki 13 kırık, akciğer ve karaciğer kanaması ile baş bölgesinde ağır hasar teşhisi ile Fakültede yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermektedir. 17 yaşındaki Sedanur'un da tedavisi Kaşüstü Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam etmektedir.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, Trabzon 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştır. Bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle tarafımızca itiraz edilmiş olup itiraz incelemesi devam etmektedir.
Kişilerin özgürlük ve güvenlik hakkı anayasal güvence altına alınmış olup hukukumuzda; tutuklama bir tedbirdir ve asıl olan yargılamaların tutuksuz yürütülmesidir. Ancak tutuksuz yargılamanın bu olaydaki gibi geniş yorumlanmasının da başka sorunlara ve mağduriyetlere sebebiyet verdiği unutulmamalıdır. Bu noktada yargı mercileri, tutukluluğa ilişkin verecekleri kararlarda mağduriyetin derecesini de göz önünde bulundurarak, olayı çok boyutlu olarak değerlendirmelidirler.
276 promil alkollü şekilde şoför koltuğuna oturan, kendi beyanı ile 100 metre dahi gidemeyen ve birilerine çarptığının farkına dahi varamayacak derecede kendini kaybetmiş bir kişinin eylemi basit bir kaza olarak nitelendirilemez. Olayın vehameti güvenlik kamera görüntülerinden de açıkça görünmektedir. Kişiler kendi kusurları ile sebep oldukları böyle ağır sonuçların cezasına da katlanmak zorundadırlar.
Şüphelinin eyleminin bilinçli taksir ve olası kast kapsamında değerlendirilmesi kuvvetle muhtemeldir. Çok daha basit olaylarda tutuklama kararı verilirken; delillerin toplanmadığı, müvekillerimizin durumunun ciddiyetini koruduğu hepsinden önemlisi şüphelinin eylemi ile serbest bırakılması arasında açık bir orantısızlık bulunduğu ortada iken; şüphelinin tutuklanmamış olmasını hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir.”