Avustralya’da evlenen ve 2001 yılında Rüzgar adını verdikleri kızları doğan aslen Sürmeneli Haluk ve Ferihan Özmen (Tanrıkul) çifti, 2005’te boşandı. Kızın velayeti babanın da isteğiyle anneye verildi. Anne mahkeme izniyle Türkiye’ye 2 aylığına getirdiği Rüzgar'ı geri götürmeyince Avustralya Mahkemesi velayeti tekrar alarak babaya verdi.
Bu karar hemen Türkiye’ye iletildi ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı 2007’de onadı. Ancak Yargıtay kararına rağmen anne, Ankara’da tekrar dava açtı. Kızının velayetini üzerine aldı. Anne Ferihan Tanrıkul o günden sonra kızıyla birlikte kayıplara karıştı. Baba Haluk Özmen’in velayeti almak için açtığı davada, sosyal hizmet uzmanları okula gönderilmeyen, tüm hakları elinden alınan ve annenin keyfiyetiyle babasıyla görüştürülmeyen küçük kızın velayetinin babasına verilmesi yönünde rapor hazırladı. Mahkeme 2011 yılında bu rapora uyarak kızın velayetini anneden alıp babaya verdi. Velayeti tamamen yitiren anne çocuk kaçırmak suçundan aranırken Rüzgar'ın vatandaşı olduğu Avusturalya hükümeti Türkiye’ye 8. kez nota verdi.
Bu sırada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden Trabzonlu baba Haluk Özmen’in başvuruları nedeniyle Türkiye ceza aldı.
İşte tam umutlar kesilmişken minik Rüzgar ve annesinin bulunması için Ankara Emniyet’inde özel bir ekip kuruldu.
2 haftadır gece gündüz çalışan her bir detayı kaçırmayan bu ekip, kız ve annesinin Ankara’da bir MOBESE kaydında bulmayı başardı.
Emniyete getirilen Rüzgar'ın sağlık durumunun iyi olduğu gözlenirken Anne Ferihan Tanrıkul’un polisten kaçmak için sahte kimlik kullandığı ortaya çıktı.
Minik Rüzgar'ın babasıyla kavuşma anı ise duygulandırdı. Çok mutlu olduğunu ifade eden baba Özmen, “Polis kardeşlerime çok teşekkür ederim. Umudumu hiç kaybetmedim. Kızımı tekrar kollarımın arasına alacağımı biliyordum. Şimdi onun için yaşayacağım” dedi.
Özmen kızını alarak yaşadığı Samsun’a döndü.
Baba Özmen Çanakkale’de düzenlenen şehitleri anma törenlerine her yıl katılarak Avustralya Başbakanı’ndan yardım istemesiyle gündeme gelmişti.