Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Murat Aydın, çocuklara cinsel istismarda bulunanların cezasının ertelenmesine yönelik önergeye dair yaptığı değerlendirmede, "Bu düzenleme, evlenme yaşının yeniden düşürülmesine, 15'e, belki de daha aşağıya indirilmesine yol açacak, böylece çocuk evlilikleri daha da yaygın hale gelecektir. Çocuklar çocuktur. Devletin ve toplumun çocukları koruma görevi vardır" dedi.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu tanımlayan 299. maddenin anayasaya aykırı olduğunu savunarak bu maddenin iptali için AYM'ye başvurduktan sonra Karşıyaka'dan Trabzon'a sürülen Hâkim Murat Aydın, Türkiye'nin gündemindeki cinsel istismar önergesini değerlendirdi.
"BU DEĞİŞİKLİK ÇOCUK İSTİSMARINI KURUMSALLAŞTIRIR"
Halen Trabzon 3. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimliği görevini sürdüren Murat Aydın, cinsel istismara ilişkin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı çıktığından bu yana, saldırganın mağdur ile evlenmesi halinde cezasızlığın yolunun açıldığına dikkat çektiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Maalesef korktuğum gerçekleşti. TBMM Genel Kurulunda verilen değişiklik teklifi ile cinsel istismar failinin mağdur ile evlenmesi halinde verilen cezaya yönelik olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği düzenlemesi getirilmek isteniyor. İşin üzücü yanı, tasarının sahibi olan Adalet Bakanlığı, sunulan değişiklik teklifini desteklediğini açıkladı. İyi ama bu teklif doğru ise ve böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var ise neden tasarıya konulmadı? Amacın konunun kamuoyunun gündemine gelmeden bir oldu bitti ile yasalaşması olduğu anlaşılıyor. Cinsel istimara uğrayan çocuğun, fail ile evlenmesi halinde faile verilecek cezanın ertelenmesi düzenlemesi kabul edilemez. Bu anlayış, çocuk istismarının kurumsallaşması sonucunu doğurur. Bu düzenleme toplum yararına değildir. Toplumun böyle bir talebi de yoktur."
"BU MANTIĞA GÖRE, MAĞDUR RAZIYSA HER SUÇ İÇİN ERTELEME Mİ VERECEĞİZ!"
Getirilmek istenen düzenlemenin 15 yaşından küçük çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına yönelik olduğunu ve yaş konusunda bir alt sınırın da olmadığını vurgulayan Murat Aydın, "Failin yaşı konusunda da bir ayrım getirilmemektedir. Bu durumda 10-12 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunan 40-50 yaşlarındaki bir fail, çocuk 16 yaşına geldiğinde çocukla evlenebilecek ve cezası ertelenecektir. İstismar failinin daha sonra istismar mağduru ile evlendiğini, çocukları olduğu, bu durumun onları mağdur ettiği de söyleniyor. Yürürlükte olan yasalara göre, gece saat 21.00’de bir marketten pirinç çalana, bir butikten giysi çalana 7 yıl 6 ay hapis cezası veriliyor. Hırsızlık suçunun faillerinin de evde kendilerini bekleyen çocukları var. Bu mantığa göre mağdur razı ise her suç için erteleme kararı mı vereceğiz?" dedi.
Toplumun tüm kesimlerine bu konuda karşı görüşleri dile getirme ve bu düzenlemeye karşı çıkma görevi düştüğünü ifade eden Murat Aydın, "Söz konusu olan ülkemizin, yani hepimizin çocuklarıdır. Çocuk istismarına dur diyelim" dedi.
MURAT AYDIN'DAN MADDE MADDE DEĞERLENDİRME
Murat Aydın, soL'a yaptığı açıklamada, getirilmek istenen düzenlemeyi ve sonuçlarını örneklerle ve madde madde anlattı.
Hakim Murat Aydın'ın konuyu bir hukukçu titizliğiyle değerlendirdiği açıklaması şöyle:
1. Türk Ceza Kanunu 18 yaşından küçük herkesi çocuk olarak kabul eder ve çocuklara yönelik cinsel içerikli eylemleri cinsel istismar olarak tanımlar.
2. Kanun bu tanımı yaptıktan sonra çocukları yaş gruplarına göre ikiye ayırır. 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük çocukların rızası ile gerçekleşen, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan cinsel içerikli temaslar cinsel ilişki boyutuna varmadıkça suç teşkil etmez.
3. 15 yaşından büyük bir çocuk, rızası ile, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan cinsel ilişkiye girerse, eylem şikayete bağlı bir suçtur ve cezası 2 yıl hapistir. Bu durumdaki çocuk, ilişkiye girdiği kişi ile evlendiğinde artık eşi olan faili şikayet etmeyeceğine veya ettiği şikayeti geri alacağına göre eylemin cezası olmayacaktır.
4. Çocuk 15 yaşından büyük büyük olduğu halde içinde bulunduğu akıl hastalığı gibi nedenlerle maruz kaldığı cinsel eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayamayacak durumda ise 15 yaşından küçük çocuklar için kabul edilen kurallar uygulanır.
5. Çocuk 15 yaşından küçük ise maruz kalacağı cinsel cinsel eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayamayacağı kanun tarafından kabul edilmiştir. Bu yaştaki bir çocuğun 'cinsel ilişkiye rızasından' bahsedilemez.
6. Teklif lehine görüş açıklayanlar 15 yaşından küçük çocuklara "tecavüz edenlerin" yasadan yararlanamayacağını söylüyorlar. Bu görüşte olanlar ceza kanunumuzun 15 yaşından küçük çocuklara yapılan cinsel eylemlerin "rıza" olsa da olmasa da istismar/tecavüz olarak tanımlandığını görmek istemiyorlar. Kanun 15 yaşından küçük çocuğa yapıyan cinsel eylemi; cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmasa da istismar/tecavüz olarak tanımlar. Bu yaştaki çocuğa ayrıca, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden uygulanmış ise eylem yine istismardır ancak ilkine göre daha ağır cezaya yol açar.
7. Mağdurun 15 yaşından küçük olması halinde eylem, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmasa da istismar/tecavüz olarak tanımlanır ve cezası 8 yıldan başlayarak olayın gelişimine ve vardığı sonuca göre artar. Teklifi savunanlar 15 yaşından küçük çocuğa zorla yapılmayan eylemi tecavüz olarak tanımlamayarak kavramları olduğundan farklı göstermek istiyorlar.
8. Cinsel istismar fiilinin failinin de çocuk olması durumunda olaya ceza hukuku açısından değil her iki çocuğun korunması açısından bakılmalı ve onarıcı adalet ilkeleri uygulanmalıdır.
9. Failin de çocuk olması durumu için ileri sürülen bu görüşlerin, failin yetişkin olması haline uyarlanması kabul edilemez. Fail de mağdur da çocuk ise çözüm ceza dışı önlemler olmalıdır.
10. Teklif geçici bir madde şeklindedir. Düzenleme yasalaşırsa 16 Kasım 2016 tarihinden sonra işlenen suçlara uygulanmayacaktır. Bu hali ile bir defalık olduğu doğrudur. Ama konunun toplumsal temelleri değişmediğine göre tıpkı bedelli askerlikte olduğu gibi bir süre sonra yine toplumsal ihtiyaç var denip yeni bir hüküm yeni bir af daha gelecektir. Daha da kötüsü olası bir başvuruda Anayasa Mahkemesi maddede yer alan 16 Kasım 2016 tarihini iptal ettiğinde düzenleme sürekli hale gelecektir. Üstelik yeni yasa çıkana kadar ceza çekenler bahsedilen 'mağdur olma' durumunda kalacaktır.
11. Teklif bu şekilde gerçekleşen evlenmenin failin kusuru ile sona ermesi halinde hükmün açıklanacağını kabul ediyor. Boşanmaya istismar fiilinin mağduru olan eş neden olursa veya taraflar anlaşmalı olarak boşanırsa fail cezadan tümü ise kurtulacaktır. Bu durum, danışıklı şekilde mağduru kusurlu gösteren boşanma davalarına veya maddi menfaat karşılığı anlaşmalı boşanmalara yol açacaktır.
12. Konuyu bir örnekle açıklamayayım: 14 yaşındaki bir kızla 22 yaşındaki bir erkek ailelerin rızası ile gayri resmi evlendirildiğinde eylem çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturur. Bu durumdaki mağdur çocuk 16 yaşına gelince hakim izni ile resmen evlenebilir. Teklif yasalaşır ise bu durumdaki failin cezası ertelenecektir. Bu örnek bazılarına kabul edilebilir ve makul görünebilir. Ama yasalar olayları değil kuralları koyar. Bu nedenle konulan kural olaylara uygulanırken her zaman kabul edilen sonuçlar doğurmaz.
13. Başka bir örnek vereyim: 12 yaşındaki bir çocuk ile 40 yaşındaki birisi cebir, tehidt veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan cinsel ilişkiye girdiğinde, fail 4 yıl sonra mağdur ile evlendiğinde de cezasız kalacaktır. Yaşadığı olaylar nedeniyle evlenmek zorunda kalan çocuğun kuracağı ailenin toplumda açacağı yaralar bilinmeyen şeyler değildir.
14. Berdel veya başlık parası ile satılan çocukları, babasının seçtiği eş dışında birini seçme veya seçmeme hakkı olmayan çocukları söylemeye bile gerek olmamalı.
15. Gelelim en önemli yere: Bu düzenleme, evlenme yaşının yeniden düşürülmesine ve evlenme yaşının 15'e belki de daha aşağıya indirilmesine yol açacak böylece çocuk evlilikleri daha da yaygın hale gelecektir. Erken yaşta evlendirilen kız Çocukları için eğitim bir hayal olacaktır.
16. Yirmi yıla yakın zamandır ceza hakimliği yapan birisi olarak yaşadığım onca kötü deneyimden edindiğim kanaati toplumun bilgisine sunmayı bir görev bilerek bunları dile getiriyorum. Derdim kimse ile polemiğe girmek değil çocukların haklarının korunmasına katkı vermekten ibarettir.
17. Çocuklar çocuktur. Devletin ve toplumun çocukları koruma görevi vardır.
Sol Haber