Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde sürdürdüğü oturma eylemine destek vermek isteyen Trabzonlu anneler Diyarbakır'a gitti.
Dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine destek vermek isteyen 3'ü şehit yakını olmak üzere 10 gönüllü anne, Trabzon Havalimanı'ndan Diyarbakır'a hareket etti.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinden taşınan hafriyatın döküldüğü Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi karşısındaki boş alanın yanında bulunan mezarlık duvarının altına teröristlerce bırakılan patlayıcının, zırhlı polis aracının geçişi sırasında patlatılması sonucu 16 Ocak 2017'de şehit olan polis memuru Kadir Miraç Özcan'ın annesi Gülşen Özcan, yaptığı açıklamada, Diyarbakır'daki annelerin mücadelesini ilk gördüğü andan itibaren onların yanına gitmek istediğini söyledi.
Özcan, vatana bir can verdiklerini, kendi canlarını da vermeye hazır olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu da bir vatan borcudur. Gidip oradaki annelerin elini tutmak, beraber olmak adına gidiyorum. Oradaki gariban anneler bunlar. Onlara destek olmak istedim. Benim en büyük emelim ve arzum şehit anneleriyle oradaki evladı kandırılıp dağa götürülen annelerin birlikte hareket etmesi. Diyarbakır meydanında toplanıp büyük bir miting yapmak. Devlet bu işi örgütlerse ben inanıyorum ki anneler bu işi çözecek. Bunu anne yüreği çözer, başka hiçbir yürek çözemez."
Diyarbakır'a kendisini anne yüreğinin götürdüğünü dile getiren Özcan, "Başka hiçbir kuvvet götüremezdi. Benim oğlum Diyarbakır Sur'da şehit oldu. Onun için gidiyorum. Oradaki annelere bir nebze de olsa destek olmak. Devletin bu terörü bitirmesini istiyorum, bütün amacım bu. Terör bitsin, daha hiç kimse ağlamasın. Biz 32 aydır yanıyoruz. Daha kimse yanmasın, yeter." ifadesini kullandı.
Diyarbakır'a giden anneler arasında yer alan eski AK Parti Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu da Diyarbakırlı annelerin evlatlarına sahip çıkmak adına büyük bir tavır ortaya koyduğunu belirtti.
Köseoğlu, Trabzonlu anneler olarak şehit annelerinin de içerisinde bulunduğu grupla annelerin yanında olmak için Diyarbakır'a gittiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
" 'Karanlığa karşı ıslık çalmak yerine bir mum da sen yak' sözünü hayata geçirmek adına oradaki drama sessiz kalmayıp destek olmak ve çözüm üretmeye katkı vermek adına bizler de Diyarbakırlı annelerin yanında olmak adına oraya gidiyoruz. Bu duruma karşı en büyük çözümün kadınlardan gelmesi çok anlamlı. Ben hep şuna inanırım; 'Doğunun kaderi kadınlarla değişecek.' Diyarbakırlı cesur anneleri yürekten kutluyorum. Bu ülke ve evlatlarına sahip çıkan, huzur isteyen kadınlara biz de destek olmak adına Trabzon'dan bir ses vermek, bir el vermek adına onların yanında olmak için gidiyoruz. Umuyorum ki anne yüreği bu ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıyı en güzel aydınlatacak yürektir. Bu sürecin anneleri güldüren bir süreçle sonuçlanmasını canı gönülden arzu ediyorum."
EREN BÜLBÜL'ÜN ANNESİNİN SELAMINI GÖTÜRÜYORLAR
Şehit anneleriyle birlikte gittiklerini aktaran Köseoğlu, "Ben Eren Bülbül'ün annesi Ayşe ablayı da aradım çünkü kendisi de oradaki drama karşı ne kadar büyük bir feryat içinde olduğunu sürekli dile getiriyordu. Bize de aynı şeyi dile getirdi. Diyarbakırlı annelere bizzat kendi selamını iletmemiz noktasında bizimle selam gönderdi. Diyarbakır'da nöbet tutan annelere Ayşe teyzenin selamını ileteceğiz." dedi.