Günebakış gazetesi imtiyaz sahibi ve köşe yazarı Ali Öztürk bugünkü yazısında İbrahim Hacıosmanoğlu'nu kaleme aldı. Hacıosmanoğlu'nun yaptığı "itibarsızlaştırma operasyonunu" gözler önüne seren Öztürk ‘Dervişin fikri ne ise zikri de odur’ atasözünü hatırlattı.
İşte Öztürk'ün o çarpıcı yazısı
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, hayatlarında tekrar yönetici olamayacak isimlerle birlikte Trabzonspor’u perişan etmeye devam ediyor. Tüm kararlarını yönetimin dışında alıyor ve yöneticilere imzalattırıyor. Bir daha Trabzonspor yöneticisi olamayacak olan isimler de 3-5 ay daha kartvizit taşıma hesabıyla imza veriyor. Basın Sözcüsü Prof. Dr. Yakup Aslan’ın açıklamalarından bunu anlıyoruz. ‘Bize bir oldu bittiyle ve dayatmayla imzalatıldı. Ben Demirören’e imza vermem. Gerekirse istifa ederim’ sözleri Hacıosmanoğlu ile mevcut yöneticilerinin ilişkisini ortaya seriyor.
Hacıosmanoğlu’nun, şike kayırıcısı Yıldırım Demirören’le kol kola girmesinin hiçbir ilkeli izahı yok. Her şeyin merkezinde bizzat kendisi oturuyor. Trabzonspor’un çıkarlarının, ilkelerinin orada hiçbir yeri ve önemi yok. Nitekim bu tavrıyla yalnızca kendi şahsi hesabını güdüyor. Trabzonspor ve onun onurlu camiası için utanç sayılabilecek bu işbirliğini yerel basın olarak kamuoyuna taşıdık. Taraftar derneklerinden, STK’lara kendi yöneticilerinden, hukuk kurulu üyelerine, yaşanan utancı yalnızca Hacıosmanoğlu ve 10 arkadaşı hissetmedi!.. Bir de TFF’ye soktuğu İbrahim Usta ile Yaşar Aşçıoğlu…
Yıldırım Demirören’i desteklemenin Trabzonspor açısından bir ihanet olduğunu herkes kabullendi ama Hacıosmanoğlu, yönetimi ve TFF’ye soktukları kabullenmedi. Hacıosmanoğlu, toplumdaki infiali yansıtan yerel basındaki tepkiler için ise, ‘Trabzonspor’dan gelirlerini kestim, onun için yazıyorlar. Onları önemsemiyorum’ ifadeleriyle değerlendirdi.
Aslında ‘önemsemiyorum’ dediği, taraftar, istifa eden yöneticiler, hukuk kurulu üyeleri ve topyekûn camia… Önemsediği tek şey ise içinde Trabzonspor’un olmadığı kendi bireysel hesabı… O hesap her neyse!.. Şimdi iki örnek vereceğiz.
Trabzon’da yerel bir gazete M’bia’nın transferiyle ilgili bir takım sorular yöneltti. Yetkisiz bir menajerin anlaşma dışında 500 bin lira daha istediğini ve ‘Başkanın haberi var’ dediğini manşetten yazdı. Daha sonra Süleyman Hurma’nın açıklamalarıyla bu rakam 2 milyon 200 bin liraya çıktı. Bir futbolcu transferinde 1 milyon liralık hesap hatası!.. Gazetenin 3 gün art arda attığı manşetlere kimse cevap vermedi. Hacıosmanoğlu; “Trabzonspor’dan gelirlerini kestim, onun için yazıyorlar. Onları önemsemiyorum” diye geçiştiriyor. Yani yerel medyayı itibarsızlaştırarak yaptıklarının görülmemesini istiyor.
Hacıosmanoğlu bunu ilk kez söylemiyor. Önceleri ismimizi de vererek gönderdiği mesajı umursamadık. ‘Çık ve açıkla’ diye yayın yaptık. İkinci hamlede tüm yerel basının Sadri Şener döneminde Trabzonspor’dan 4 yılda aldığı toplam reklam listesini yayınladı. Tamamı 350 bin lira kadardı. Yani Trabzon’daki tüm medya için yıla 100 bin lira bile düşmedi. Hâlbuki o dönemde Uzungöl HES ve Şike’ye karşı onlarca ilan yayınlandı. günebakış olarak bize düşen yıllık reklam oranı ise 12 bin liraydı.
Bir yılda 12 bin liralık reklamı aldığımız için Sadri Şener’i eleştirmemişiz!.. Anlayış bu… Hâlbuki Şener’e eleştirilerimiz bir kitap olur. Lakin Hacıosmanoğlu’nun derdi itibarsızlaştırmak… İtibarsız gibi sunarak yayınlarımızı tesirsiz, kendi yaptıklarını meşrulaştırmak…
Değil Trabzonspor, bugüne kadar hiçbir şahıs ve kurumla çıkar ilişkimiz olmamıştır. Çıkara dayalı haber ve yorum yapmadık ve yapmayacağız. Hacıosmanoğlu’nun bu yaklaşımı bize; ‘Dervişin fikri ne ise zikri de odur’ atasözünü hatırlattı.
***
Gelelim daha ileri boyutuna… Yaklaşık 40-45 gün kadar önceydi. Hacıosmanoğlu, arkadaşımız Ali Savaş’la birlikte bize bu meyanda, ‘Bizimle olsun, tüm desteğimizi veririz’ mesajı yolladı. Hiç düşünmeden reddettik. Ali Savaş’a ‘Ne sen böyle bir mesaj getirdin, ne ben duydum’ cevabını verdik. Buna rağmen bugün böyle konuşabiliyor.
***
Yerel basını itibarsızlaştırma gayreti içindeki İbrahim Hacıosmanoğlu bizi yok hükmünde saysa da biz gökyüzündeki yıldızlar gibiyiz elhamdülillah… Camia da bizimle taraftar da… Camiaya göre yok hükmünde olan Hacıosmanoğlu, yönetimi ve TFF’deki adamları… Üstelik hukuksuz bir süreçte yapılanların nasıl yok hükmünde olduğunu er-geç hukuk ortaya koyacak. Hukuk geç işler ama mutlaka sonuca gider. Hiçbir şey yapanın yanına kar kalmıyor.
Bizi, o gün kişilerin yanında değil, Trabzonspor’un yanında bulacaksınız. Hem de yıldızlaşan itibarımızla…