Türkiye'yi bekleyen 'su' tehlikesi! Yakın gelecekte kıtlık yaşanacak...
Yüzde 70’i sularla kaplı dünyada, yaklaşık 2 milyar insanın yaşadığı 80 ülkede su sıkıntısı yaşanıyor. İstastistikler su azlığı çeken ülkeler kategorisindeki Türkiye’nin de yüksek risk grubunda olduğunu gösteriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun, Türkiye'nin yakın gelecekte su kıtlığı yaşayabileceği uyarısında bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığınca hayata geçirilen "Ulusal Havza Yönetim Stratejisi" kapsamında, havzaların korunması, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması ve konuyla ilgili uygulamaların takibi amacıyla faaliyet yürüten Doğu Karadeniz Havza Yönetim Heyeti, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu başkanlığında Trabzon Valiliğindeki toplantı salonunda bir araya geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun, Türkiye'nin yakın gelecekte su kıtlığı yaşayabileceği uyarısında bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Uzun, toplantıda yaptığı konuşmada, temiz su kaynaklarına olan ihtiyacın her geçen gün arttığını söyledi.
Hızlı nüfus artışı, ihtiyaçların artması ve sanayileşmenin etkisi ile dünyada su kaynaklarının hızla azaldığını ifade eden Uzun, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının bin 365 metreküp olduğunu aktardı.
Uzun, nüfus artışı ve sanayileşme hızı göz önüne alındığında 2030'da bu miktarın yıllık bin 120 metreküpe kadar düşeceğinin öngörüldüğünü ifade ederek, "Bu verilere göre, ülkemiz günümüz itibarıyla su fakiri olmamasına rağmen, su zengini bir ülke de değildir. Su stresi altında bir ülkedir. Hatta yapılan birçok çalışmaya göre, yakın bir gelecekte ülkemizin su kıtlığı yaşayan bir ülke durumuna gelmesi bile muhtemeldir." diye konuştu.
Küresel iklim değişikliğinden su kaynaklarının da kalite ve miktar yönünden olumsuz etkilendiğini belirten Uzun, şöyle devam etti:
"Kuraklık şartları ve aşırı yağışların sonucunda meydana gelen taşkınlar halkımıza önemli ölçüde zarar vermektedir. İklim değişikliği kapsamında bakanlığımızca yapılan çalışma çıktılarına baktığımızda sıcak gün, sıcak gece, ardışık kurak gün sayıları ve sıcak hava dalgası sayılarında ciddi artışlar beklenmektedir. Doğu Karadeniz Havzası ile geriye kalan diğer havzalarımız için kuraklık yönetim planlarının 2023 yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir."
Uzun, 2011'de kurulan Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün, kuruluşundan itibaren yürüttüğü projeleri ve kurumun faaliyetlerinden örnekler sıralayarak, 15 maddelik Doğu Karadeniz Havza Koruma Eylem Planı'na ilişkin katılımcılara detaylı bilgi verdi.
Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu da Doğu Karadeniz Havzası'nın 2 milyon 285 bin 231 hektarlık alanıyla Türkiye'nin yüzde 2,92'sini teşkil ettiğini söyledi.
Doğu Karadeniz Havzası'nda, yağış miktarlarının Türkiye ortalamasına göre fazla olmasından ve topoğrafik yapıdan kaynaklı olarak sık sık taşkınlar yaşandığını belirten Ustaoğlu, "Bu durumdan dolayı havzamızda gerek ekonomik açıdan gerekse can kaybı açısından istenmeyen hadiseler yaşanabilmekle birlikte, bardağın dolu tarafından bakacak olursak da doğanın nimetlerini fırsata dönüştürme anlamında havzamız, hidroelektrik enerji potansiyeliyle dikkati çekmektedir." şeklinde konuştu.
Ustaoğlu, çağın önemli sorunlarından biri olarak nitelendirdiği iklim değişikliğinin havzaları olumsuz etkilememesi için ilgili kurum ve kuruluşlara olduğu kadar vatandaşlara da önemli görevler düştüğüne vurgu yaparak, "Topyekün bir hareket tarzı benimsemeli ve sonraki nesillere su sıkıntısını miras bırakmamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
"HES'lerle boşa akan suları enerjiye çevirdik"
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler de Doğu Karedeniz 'in su kaynakları bakımdan önemli olduğuna değinerek, HES'lerle boşa akan suları enerjiye çevirdiklerini söyledi.
Ordu'da, yenilenebilir enerji yasası ile 24 HES sisteminden elektrik elde ettiklerini belirten Güler, şunları kaydetti:
"Trabzon, Giresun, Artvin ve Gümüşhane bölgesinde de sularımızın korunması anlamında önemli çalışmalar yaptık. Su bilindiği gibi hayatımızın vazgeçilmez unsurudur. Verimli topraklarımız ne yazık ki Karadeniz'de denize karışarak yok oluyor. Bunun mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor. Kısacası Anadolu toprağının suyu içmesi gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ile Karedeniz'de çok önemli yatırımlar yapmaya devam edeceğiz."
Toplantı, Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Uğur Korkmaz, Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdür Vekili Emre Akçalı, DSİ 22. Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü İlyas Erdoğan ve mühendis Uğur Yavruoğlu'nun sunumlarının ardından, havza ile ilgili görüş ve önerilerin karara bağlanmasıyla sona erdi.
Programa, Trabzon, Ordu, Artvin, Rize, Giresun ve Gümüşhane illerinden vali yardımcıları, belediye başkanları, DSİ bölge ve il müdürleri, sivil topum kuruluşu temsilcileri ve diğer ilgililer katıldı.
Su kıtlığının 3 nedeni var
Uzmanlar, bilinçsiz tarımsal sulama, kirlilik ve nüfus artışını su kıtlığının başlıca nedenleri arasında gösteriyor. Dünyanın erişilebilir tatlı sularının yüzde 70'i tarımda kullanılırken, verimsizlik ve yanlış tarım yöntemleri nedeniyle kullanılan suyun yüzde 60'ı boşa gidiyor. Hindistan, Çin, Avustralya, İspanya ve ABD gibi gıda üretiminde başta gelen birçok ülke su kaynaklarının sınırlarını zorluyor.
Su kıtlığının bir diğer nedeni olan kirlilik ise çiftlikler, arıtılmamış atık su, endüstriyel atıklar ve tarımda kullanılan gübre ve pestisitler gibi birçok nedenden kaynaklanıyor. Oluşan kirlilikten yer altı suları da nasibini alıyor. Son 50 yılda insan nüfusunun iki katından fazla artması ve beraberindeki gelişmeler, tatlı suyun bilinçli kullanımı konusundaki endişeleri de yükseltti.