ASKON Trabzon şube başkanı Yılmaz Karadeniz bugün basın toplantısı düzenleyerek gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Karadeniz’in açıklamalarından notlar şöyle; "1 Kasım Pazar günü oy verme yükümlülüğünü yerine getirerek sandık başına giden halkımız üzerine düşen görevi yaptı. Güven ve istikrarı tercih ederek AK Parti’ye tek başına hükümeti kurma yetkisini güçlü bir şekilde verdi. Milli iradenin neticesinde bizi ülkemizi temsil edecek olan yeni hükümetimize ve tüm vekillerimize şimdiden başarılar diler; vatana ve milletimize hayırlı sonuçlar teşkil etmesini niyaz ederim. Artık daha çok çalışarak ekonomide yeni bir hamle yapma zamanıdır. Esnaf sanayiciler şimdi tek başına iktidarın avantajlarını görmek istemektedir. Çünkü ülkemizin huzur ve güven içinde siyasette, ekonomide ve hukuk alanında yeni adımlar atmaya ihtiyacı var. Ülkemiz geçmiş söylemlerin üzerine sünger çekerek, barış ve huzuru ön planda tutarak, ekonomik istikrarını devam ettirmelidir.
Bilindiği üzere esnaf ve sanayiciler olarak yaşanan bu gelişmelerin bir an önce olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz. İstediğimiz bu belirsizliğin biran önce ortadan kalkması ve tekrar eski dostluklara dönülmesidir. Yaşanan sıkıntının diplomasi ile aşılacağını düşünüyoruz. Rusya ve Türkiye iki büyük dost ülkedir. Enerji, turizm, gıda ve inşaat alanlarında çok geniş ekonomik ikili ilişkilere sahibiz. Bunun için Rusya ve Türkiye ilişkilerinin bozulmaması en büyük dileğimizdir.
Seçim vaadlerinden en çok dikkat çeken birçok soru işaretine yol açacak olan asgari ücretin 1300 tl ye çıkarılması işverenleri düşündürmektedir. Çalışanlar ve devlet açısından oldukça olumlu bir reform olarak görünse de işverenlere bir anda ciddi bir yük teşkil edecek bir tablo ortaya çıkarmaktadır. Asgari ücretin net 1300 TL ye yükseltilmesi, milyonlarca asgari ücretli çalışanların yaşam kalitelerinin artması için çok önemlidir. İşçi, memur, emeklinin cebine ne kadar çok para girerse, ekonomimiz de bir o kadar canlanır. Ancak Türkiye’nin bölgesel gelişmişlik düzeyleri de mutlaka dikkate alınmalıdır. Prim ödemelerine katkı yapılacaksa bu durum dikkate alınmalıdır. Nasıl ki İstanbul’daki ev kiraları ile Adıyaman’daki ev kiraları arasında uçurum varsa bu iller arasındaki ücretlerde de uçurum var. Geçim sınırının ne olduğunu herkes iyi biliyor. Güneydoğu’daki illerde kayıt dışılık artmaması için destek verilmesi gereklidir.
Ülkemizde asgari ücret 910,43 TL’dir. AGİ dahil 1.00,54 TL’dir. İşverene maliyeti ise 1.560TL’dir. Aradaki 559,46TL ise devletin kasasına girmekte. Gerçekten asgari ücreti artırmak istiyorlarsa yapacakları sigorta primlerini bir miktar düşürüp aradaki farkı işçiye ödemekten geçer. Asgari ücreti 1300 TL yapıp aradaki farkın işverene yansıtılması sonucunda yüksek maliyetler sonucunda kayıt dışı istihdamın artacağı bu durumun da devleti zarara uğratacağı kaçınılmazdır. Devlet muhakkak maliyetin tamamını karşılamazsa bile elini taşın altına koyup ek maliyeti işverenle paylaşmalıdır.
Yerli üretim ve tüketim her zaman güvenli ve kontrollüdür. Harcamalarımızı ve alışverişlerimizi yaparken sağlığımızı ve ülke ekonomisini ön planda tutmalıyız. Yerli üretimin desteklenmesi, ekonomik büyümeyi hızlandıracağı gibi cari açığın kapatılmasına işsizliğin düşürülmesine de hiç kuşkusuz katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda ülke piyasasında durgunluğa yol açan merkez bankasının yüksek faiz oranlarının da düşürülmesi, işverenlerin ve girişimcilerin paraya ulaşmasının önündeki engellerin kaldırılarak, piyasaların hareketlenmesi için gereken tüm adımların atılması gerekmektedir.
Teröre Destek Olan Herkes Bilsinler ki O Kanda Boğulacaklar! Ülkemizin gelişmesinde en büyük engellerden biri olan iç terör olayları, hem de sınırlarımızın dışında devam eden karışıklıklar gelişmekte olan ülkemizin büyümesinin önünde duran en büyük engellerdendir. Teröre ve kana destek çıkan terör odakları da o kanda bir gün kendileri boğulacağını da unutmasınlar. Bilsinler ki sırtını teröre dayamış her türlü unsurlar bizim birlik ve dirayetimizin önüne geçemeyeceklerdir. Bu noktada hükümetimize, işverenimize ve halkımıza ne görev düşüyorsa tereddütsüz elimizi taşın altına koyarak birlik olmanın vaktidir, tek yürek olmanın vaktidir. Bunun en yakın örneği Fransa’da meydana gelen terör saldırılarında bir kez daha tüm dünya görmüş durumdadır. Biz ülke olarak terörün her türlüsünü kabul etmiyor ve bu haince saldırıları dünyanın neresinde olursa olsun daima kınıyoruz" dedi.