Trabzon'da yaşayan ve aslen Ankaralı olan Kübra Yurtsever Kargı, Trabzonlu eşinin ailesi sayesinde tanıştığı "kokulu üzüm" suyundan esinlenerek yola çıktı.
Karadeniz'e özgü olan ancak çok fazla bilinmeyen bu ürünü dünyaya tanıtmak isteyen Kargı, yaptığı araştırmalar sonucu girişimcilik programlarına başvurdu.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle Maçka ilçesinde küçük bir imalathane kuran Kargı, yöredeki üreticilerden ilk yıl 7 ton üzüm toplayarak, 7 çeşitten 20 bin ürün üretti.
Ekibiyle ikinci yıl sonunda ise 11 ton üzümden üretimini 11 çeşit ve 40 bin ürüne çıkartan Kargı, kısa süredeki başarılarıyla da dikkati çekti.
Kokulu üzümden meyve suları, marmelat, turşu, sirke, koruk ekşisi, salamura yaprak ile pepeçura tatlısı üreten ve "Natuva" adıyla markalaşan Kargı, bu sayede 10 kadına da istihdam sağlamış oldu.
İnternet sitesi ile sosyal medya hesabı üzerinden de ürünlerinin tanıtımını yaparak, ülkenin her noktasına satış gerçekleştiren Kargı, ihracatta ön planda olmak için de gayret ediyor.
Garanti BBVA'nın, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği işbirliğiyle bu yıl 16'ncısını düzenlediği Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nda da Natuva Kokulu Üzüm girişimiyle "Türkiye'nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi" seçilen Kübra Yurtsever Kargı, kokulu üzümün lezzetini ilk eşinin anneannesinin evlerine gönderdiği üzüm suyu ile öğrendiğini söyledi.
Ürünü çok beğendiklerini ve ailecek kullanmaya başladıklarını dile getiren Kargı, "Öncelikle çok sağlıklı bir meyve olduğunu, şifa olarak aslında bölgede tüketildiğini öğrendim ve biz de bu üründen katma değerli neler yapabiliriz diye araştırmaya başladım. Aynı zamanda bölgemizde eskiden 1200 adet bağının olduğunu ve şu an günümüzde ekonomik bir bağı olmadığını öğrendim." ifadesini kullandı.
Kargı, bu kapsamda da ürünü ekonomiye kazandırmak için çalışmaya başladığını belirterek, "Bu fikirle Ankara'dan Trabzon'a geldik. Bölgedeki üretici kadınların, neler yapıyorlar diye kapılarını çaldık. Bu konuda çok destek gördük ve biz amacımıza inanarak yola çıktık." diye konuştu.
Kadınlarla, kokulu üzüme değer katmak için kendi emek ve reçeteleriyle hazırladıkları tarifleri üretmeye başladıklarını aktaran Kargı, ilk yıl 20 bin ürünü, ikinci yıl da 11 ton üzümden 40 bin ürünü Türkiye'ye "natuva.com.tr" adresinden ulaştırdıklarını ifade etti.
Kargı, Natuva'nın 3. yıl üretiminde aldıkları ödüle de dikkati çekerek, "Bunlar bizim için çok kıymetliydi. Çünkü kokulu üzümü şimdi çok daha fazla insana tanıtacağız. Çok daha fazla insanın 'Karadeniz'de üzüm mü var' sorusuna aslında cevap vermiş olacağız. Bunu da katma değerli ürünlerle, gençlerle, kadınlarla yapmak çok kıymetli. Bu tarz ödüller bizi cesaretlendiriyor." dedi.
"Kokulu üzümün sürdürülebilir üretimi için bölgemizde örnek bahçelerini kuruyoruz"
Ürettikleri ürünlerin sofralara yolculuğu sürecini de anlatan Kübra Yurtsever Kargı, "Kokulu üzümden haziran ayında başlayan asma yaprağı hasadıyla salamura yaprak yapıyoruz. Sonrasında koruklarını toplayıp, temmuz-ağustosa koruk turşusu ve ekşisini yapıyoruz. Eylül-ekimde de üzüm hasat edilir. Taze, mevsiminde toplayıp meyve suyunu, sirkesini, marmelatını ve pepeçura tatlısını üretiyoruz." şeklinde konuştu.
Kargı, Karadeniz'e özgü üzümü tanıtmayı hedeflediğini dile getirerek, "Hedefimiz ürünlerimizi sadece bölgede tanıtmak veya bölgedeki insanlara ulaştırmanın dışında tüm Türkiye'ye ulaştırmak. Bunu da dijital mağazalarımızdan, sağlıklı ve temiz içerikli ürünler sunan satış noktalarımızdan yapıyoruz. Ayrıca ürünlerimiz otel ve şef restoranlarında gurme lezzetlerle de buluşuyor." ifadesini kullandı.
Kokulu üzümün sürdürülebilir üretimi için de bölgede örnek bahçeler kurduklarına dikkati çeken Kübra Yurtsever Kargı, sözlerini şöyle tamamladı:
"İl ve ilçe tarım müdürlüklerimizin destekleriyle beraber şu an Maçka'da 2 dönüm bahçe kuruyoruz. Onun dışında sözleşmeli tarım modeliyle, Natuva üreticileriyle bu yıl hedefimiz 20 dönüm bahçe kurmak ve tabii ki sürdürebilir üretimi gördükçe bahçe dönümlerimizi artırmak ve sonrasında da üretimimizi dünyaya taşımak. Dünyada da Karadeniz üzümünün katkısız, el yapımı sağlıklı ürünlerinin çok beğenileceğini, insanlar tarafından tercih edileceğini düşünüyorum."