Koray Aydın, Kurucular Kurulu Üyesi ve Ankara Milletvekili olduğu İYİ Parti’den istifa ettiğine dair yazılı basın açıklaması yaptı.
Koray Aydın yaptığı açıkamada şu ifadeleri kullandı;
Ayrılıklar zor ve hüzün doludur.
Haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında cesur insanlar olarak, İYİ Parti'yi büyük umut heyecan ve hayallerle; büyük emek, gayret ve fedakarlıklarla kurduk.
İYİ Parti gerçek bir mücadelenin ve hikâyenin sonucu doğdu.
İYİ Parti kurulmasıyla birlikte Türkiye’de pek çok şeyi değiştirdi, muhalefete ve milletimize umut oldu. AK Parti iktidarlarına karşı kazanılan en büyük başarıların öznesi oldu.
Ancak son iki yıldır bir şeyler ters gitmeye başladı.
İYİ Parti, tam kitlelere açılacağı bir dönemde içine kapandı, 2023 genel seçimleri öncesi yersiz ve zamansız bir şekilde ilçe ve illerde kongre sürecini başlatarak enerjisini iç rekabete harcamak durumunda kaldı.
2023 genel seçimlerine giderken Altılı Masa sürecinde yetkili kurulların tam desteği olmasına rağmen hatalı bir strateji yürütüldü.
Akabinde tamamen ötekileştirmeye ve adaletsizliğe dayanan, sözde milletvekili temayül yoklaması ile yeni bir ayrışma süreci daha yaşandı.
Bir zamanlar huzur ve güven dolu İYİ Parti Ailesi’nin evinde artık huzursuzluk ve güvensizlik baş gösterdi.
2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili genel seçimlerinde ise en hafif tabirle “kendini tekrar eden” bir parti konumuna düştük, bir arpa boyu yol alamadık.
2024 yerel seçimlerinde, iktidarın değirmenine su taşıyan söylem, eylem ve politikalar; milletimiz tarafından kesinlikle reddedildi ve İYİ Parti tarihinin en büyük seçim hezimetini yaşadı.
Bu süreçlerde gerek yetkili kurullarda gerekse de bizzat Kurucu Genel Başkan Sayın Meral Akşener’e yaptığımız uyarılar ise kulak ardı edildi.
Yerel seçimlerdeki hatalı karar ve yanlış söylemlere itiraz eden il ve ilçe teşkilatlarımız ötekileştirildi.
Bu başarısızlıkların ardından kurultaylar toplansa da tam ve kâmil manada bir özeleştiri yapılamadı.
İYİ Parti, bugün itibariyle 2023 yılı başındaki 617 bin 513 üyesinin üçte birini, 2023 genel seçimlerinde aldığı oyun da yarıdan çoğunu 2024 yerel seçimlerinde ne yazık ki kaybetti.
İYİ Parti’deki bütün bu erime ve gerileme süreci, bizzat Sayın Akşener’in sevk ve idaresinde gerçekleşti.
Biz, bütün bu dönemlerde İYİ Parti zarar görmesin diye, azami gayret gösterdik, son derece hassas davrandık ve kılı kırk yardık.
Görüş, fikir ve önerilerimizi yetkili kurul toplantılarında açık ve net bir şekilde ifade ettik. Parti içi sorunları basın ve kamuoyu önünde asla konuşmadık ve tartışmadık.
İYİ Parti'nin kuruluş hikayesi ve Türk siyasetindeki mücadelesi, tarihçiler ve konunun uzmanları tarafından elbette yazılacak ve tezlere konu edilecektir.
Burada sadece “İYİ Parti hangi amaçlar için yola çıkmıştı?” Sorusunun özet cevabını vermeyi, bu açıklama için gerekli ve yeterli görüyorum.
Kurucu Teşkilat Başkanı olduğum İYİ Parti; ana omurgasını Türk milliyetçilerinin oluşturduğu, milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı kimliğiyle bütün Türk milletini kucaklayan bir parti olarak yola çıkmıştı; Türk devletinin kurucu fikri olan Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına alanların, ayağına gitmek için değil.
İYİ Parti, her türlü haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı, Saray’la sembolleşen tek adam düzenine karşı, Türkiye'de hak, adalet ve medeniyet yolunun taşlarını döşemek için İYİ’ler ve Cesurlar Hareketi olarak yola çıkmıştı; Saray'a giden yolun taşlarını döşemek için değil.
İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ile Sayın Cumhurbaşkanının, Saray’da yaptığı Parti’den habersiz görüşmenin konusu ve içeriğinin açık ve net bir şekilde açıklanmaması halinde; İYİ Parti'nin kuruluş felsefesinin temelden sarsılacağına ve Parti'yi dağılmaya sürükleyeceğine dair, birer hafta arayla iki önemli açıklama yaptım.
Yaptığımız çağrılara, İYİ Parti tabanı ve aziz milletimiz büyük bir ilgi ve teveccüh gösterirken, İYİ Parti yönetimi açıklamalarıma duyarsız ve kayıtsız kaldı; endişelerimi, uyarılarımı ve önerilerimi dikkate almadı; gerekli adımları zamanında, yeterince ve gereğince atmadı.
İYİ Parti 5. Olağanüstü Büyük Kurultayının üzerinden geçen iki ayda yaşanan gelişmeler, Parti’de yönetim anlayışı bakımından bir değişim olmadığını açıkça ortaya koydu.
Son kurultayın ardından İYİ Parti’de derlenme, toparlanma ve kucaklaşma beklerken, istifa üstüne istifalarla sarsıldık. Yeni katılımlar beklerken, sudan sebeplerle yapılan ihraç taleplerini görmek durumunda kaldık.
Gelinen noktada;
İYİ Parti’de varlığımıza, görüş, fikir ve önerilerimize artık pek fazla ihtiyaç duyulmadığına üzülerek kanaat getirmiş bulunuyorum.
Bu kanaate varmamda Saray'daki malum görüşme ve sonrasındaki gelişmeler, bardağı taşıran son damla olmuştur. Dolayısıyla bu kanaatim yaklaşık iki yıllık bir sürece dayanan, belli bir birikimin sonucudur.
25 Ağustos 2017 tarihinde ömrümüzü vakfettiğimiz, baba ocağımız olan eski partimizden ayrılırken şu sözleri ifade etmiştim:
“Hiçbir çıkar ve hesap gütmüyorum. Olacaklarım, hali hazırda olduklarımdan fazla değildir. Tek muradım, çocuklarımıza ve torunlarımıza daha müreffeh bir Türkiye Cumhuriyeti bırakabilmek için son nefesime kadar mücadele etmektir.” Bugün de aynı noktadayım.
İYİ Partili dava arkadaşlarımla yaptığım uzun istişareler sonucunda; özetle ifade ettiğim gerekçelerle, Kurucular Kurulu Üyesi ve Ankara Milletvekili olduğum, belli dönemlerde önemli görevler üstlendiğim İYİ Parti'den üzülerek istifa ediyorum.
İYİ Parti’nin mevcut Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu’na ve yönetimine başarılar diliyorum.
Kuruluşundan bugüne kadar İYİ Parti’nin hemen her kademesinde emek vermiş, alın teri dökmüş ve mücadele etmiş bütün dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum, varsa haklarımı helal ediyorum, onların da haklarını helal etmelerini diliyorum.
Ülkesine ve milletine aşık bir Türk milliyetçisi olarak hizmetlerime ve mücadeleme Bağımsız Milletvekili olarak devam edeceğim.
Allah'a ısmarladık İYİ Parti.