22-30 Haziran tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde Kültür Yolu Festivali'nin Trabzon ayağı gerçekleştirilecek. Kültür Yolu Festivali organizasyonu birçok tartışmayı beraberinde getirmiş durumda.
Geçtiğimiz yıl start verilen ve birçok ilde yapılmaya başlanan festivalde, geçen yıl Trabzon ayağında şehrin dinamiklerinin görmezden gelinmesi, İstanbul menşeili gazetecilerin İstanbul’dan uçakla Trabzon’a getirilmesi ve konaklama masraflarının da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından karşılanması, şehirde önde gelen kurumların yok sayılması büyük tepki uyandırmıştı.
Gelelim bir diğer meseleye. Bu yılki festivalin başlamasına 3 gün kala, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü önderliğinde şu ana dek bir açıklama görmedim. Madem bu işi beceremeyeceksiniz, neden insanlara yıl boyunca "Evet, geçen yıl bazı aksaklıklar oldu, bu yıl bunları düzelteceğiz" söyleminde bulunurken, şu an için gelinen noktada topu nereye atacaksınız, çok merak ediyorum.
Yıl boyunca şehrin turizm destinasyonu gelişsin diye onlarca toplantı yapıp yerel medyadan destek isteyenler, söz konusu festival olunca "Siz oturun aşağı, siz kim oluyorsunuz" dercesine sessiz kalmak hangi zihniyetin ürünüdür? Bununla ilgili bir komisyon yok mudur? Daha dorusu bugün koltukları işgal edenler, seslerini bu şehir için bugün çıkarmayacak da ne zaman çıkaracak? Çok merak ediyorum...
Bir diğer konu; geçen yıl düzenlenen festivalde Karadeniz sanatçılarından onlarcası varken, bir tanesi sahne almadı. Nedeni de bir türlü açıklanmadı. Bu yıl da belli ki birileri yanlışı görmüş ki, Trabzon’dan olmasa da Karadeniz’den Resul Dindar programa koyulmuş.
Bu bize şunu gösteriyor; "ben yaptım oldu" ya da daha doğru ifade ile "olmak zorunda" diyorsunuz. Bu şehir nedense, yıllardır bilerek mi bilinçsiz mi bilinmez ama sahipsiz bırakılmaya çalışılıyor.
Şehri tanıyan ve bilen, sorunlara yerinde ve kararlıca adımlarla yürüyen, şehrin sesi olmaya ihtiyaç duyan yetkililere ihtiyaç var. Bakanlarımız ve vekillerimiz, Trabzon'un yerel dinamiklerinin görmezden gelindiği bu organizasyonun neresinde?
Ayrıca tasarruf tedbirlerinin konuşulduğu ortamda, birçok sanatçının yüksek maliyetlerle şehre getirildiği ifade ediliyor. Tasarruf tedbirlerinin gündemde olduğu bir ortamda, bu durum büyük bir çelişki değil mi? Bu meseleyi de hem kıymetli okurların hem de kamuoyunun takdirine bırakıyorum.