Ortahisar Belediyesi Kasım ayı meclis toplantısında gergin anlar yaşandı.
Ortahisar Belediyesi Kasım ayı meclis toplantısında, Esenyurt Belediye Başkanı'nın görevden alınması konusunda AK Parti Grup Başkanvekili Zeki Kavanoz'un söylediği sözler CHP grubu tarafından tepki ile karşılandı.
Kavanoz: "Yaptıkları terörle bağlantı içerisinde olduğunu gösteriyor"
AK Partili Zeki Kavanoz, Belediye Meclisi'nde söz alarak yaptığı açıklamada, "Esenyurt Belediyesi başkanı Özer daha öncede de dikkatimi çekmişti. Anayasa’nın ilk 4 maddesi değişmez. Özer, DEM Parti'nin Van Milletvekili adayı olan bazı hususlarla ilgili sürekli aleyhte mevzular üreten bir şahıs. Hukukun üstünlüğünü göz önünde bulunduruyorum. Yaptıkları terörle bağlantı içerisinde olduğunu gösteriyor. Trabzon’da teröre yandaş olan kişiye destek çıkılmasını esefle karşıladım. Yaptığı görüşmeler var. Buna halkın iradesi diyemeyiz. Seçimle gelen birçok kişi var. Muhtarı var, belediye meclisi üyesi, belediye başkanı var. Etrafımızdaki mahalledeki muhtar taciz olayına karışsa ‘Yok bu halkın iradesidir’ diyebilir miyiz? Bu şahsın birçok konuda terör elebaşlarıyla görüşmeleri var. Babamın oğlu olsa; terörle, ne konuda olursa olsun bir saniye bile o görevde durması zuldür. Niye dursun? Bizim yapılan uygulamalara, hukuk açısından destek vermemiz gerekir" dedi.
Başkan Kaya: "Neden temiz kağıdı veriyorsun?"
Başkan Ahmet Kaya ise açıklamasında, “Bu konuda hiç birimizin farklı düşündüğümüze inanmıyorum. Şehitlerimiz üzerinden siyaset yapmayalım. Trabzonlular farklı düşünür. Sağcısı vardır, solcusu vardır ama vatan haini yoktur. Bayrağı için, toprağı için canını verir. Partisine bakmaksızın söylüyorum. Bazıları PKK Terör örgütü olarak görmüyor. Kim görmüyorsa ihanet ediyor. PKK Alçak bir terör örgütüdür. Sanki Belediye Başkanımız yargılanmış, hakkındaki iddialar değerlendirmiş. Yargıya intikal etmiş mesele. Yargı kararını verecek. Hep birlikte saygıyla sonucunu bekleyeceğiz. Savunmuyorum., Ben Ahmet hocayı çok tanımıyorum. Belediye başkanımız. Bir kaç defa sohbetimiz olmuş. Tamamıyla belediyeciliğe odaklanmış, işini yapma gayretinde bir belediye başkanı gördüm. Yargıya intikal etmiş konu. Eksiği varsa ortaya çıkacaktır. Bu vatandaş 7 ay önce tıpkı benim gibi, tıpkı sizler gibi İçişleri Bakanlığı’ndan temiz kağıdı aldı. Şimdi iddialar arasında 10 yıldır terör örgütü ile görüşüyor denildi. Bu zerrece aklı olan insanlarda soru işareti. 10 yıldır terör örgütü ile görüşen bir adama neden temiz kağıdı verdin. Temiz kağıdı verenler de hesap versin. Vatandaş buna oy verdi. 10 yıldır bulaşan bir vatandaş neden temiz kağıdı veriyorsun. Benim gördüğüm açıdan tamamen rant meselesidir. Geçmiş dönemde AKP’li belediye başkanı bir takım şeylere bulaştığı için görevden alındı. Hukuka yansımış konuda hukuk ne diyorsa onu dinlemek gerek” ifadelerini kullandı.
Söz alan Cüneyt Zorlu, sert bir ifadeyle cevap niteliğinde bir açıklama yaptı. Zorlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer'in, hukuki hiçbir izahı olmayan uyduruk gerekçelerle tutuklanması ve yerine, seçmenden hiçbir yetki almamış, hukuksuz bir kayyımın atanması; devletimiz ve milletimiz adına utanç verici bir seçmen iradesi gaspıdır. İktidarın bu tutumu, demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin çiğnenmesinden başka bir şey değildir.
Devletin verdiği temiz kağıdıyla aday gösterilen, adli sicil arşiv kaydı bile olmayan, Esenyurtluların helal oylarıyla seçilen belediye başkanımıza reva görülen ve halkın iradesini yok sayan bu kararı reddediyoruz. Siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz.
Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi kumpas operasyonlarıyla müdahale etmek isteyenlere karşı çok kuvvetli bir mücadele sergileyeceğiz. Ahlaksız, hukuksuz ve gayrimeşru baskılara asla boyun eğmeyeceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır. Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır.
Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen şafak operasyonları yapılması, daha mahkeme karar vermeden iktidar medyasında kararın yayınlanması ve daha atanmadan kayyım isminin haberlere konu olması, bu kumpasın "ne istediniz de vermedik" denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Öyle ki, Abdullah Öcalan'ın Meclis'e getirilmesi yönünde çağrı yapan iktidar; eski ortaklarından ilhamla hayata geçirilen bir şekilde, Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanını, siyasi bir kararla hapse atma pervasızlığını göstermiştir. Bununla birlikte, soruşturma ve tutuklama süreci; adil yargılanmayı, savunma hakkını ve tutuklama gerekçelerini düzenleyen birçok mevzuat kuralına uyulmaksızın gerçekleştirilmiştir.
Kendini ev sahibi, milleti kiracı zanneden, halkıyla didişen ve seçmenin iradesine saygı duymayan bu iktidar, artık tüm kredisini tüketmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi, Esenyurt'ta gözünü kırpmadan kayyımın takipçisi olacak; her kararının, her uygulamasının gayrimeşruluğunu teşhir edecektir. Bununla birlikte, Esenyurt halkının hizmetlere erişme hakkının gaspına asla göz yummayacak ve Esenyurt halkıyla görülmemiş bir hizmet dayanışması gösterecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir.
Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!