By Hilton Genel Müdürü Yüksel Mutlu, Avrupa’da uzun yıllardır kullanılan ve Türkiye’de ‘Bodrum’ modeli olarak bilinen “Smart” Trabzon’da uygulanabileceğini söyledi.
Trabzon’da turizm sezonu artık yavaş yavaş sona yaklaşırken Trabzon’un önemli işletmelerinden biri olan BY Hilton Genel Müdürü Yüksel Mutlu Haber61’e önemli açıklamalarda bulundu.
Mutlu, Trabzon’da işletmelerin kış aylarını daha rahat geçirebilmeleri ve yeni sezona daha iyi hazırlanabilmeleri için Smart modelin uygulanması gerektiğini vurguladı.
“TRABZON POTANSİYELİNİ TAM OLARAK KULLANAMIYOR”
Trabzon’un potansiyelini tam olarak kullanarak hak ettiği yere ulaşamadığını belirten Yüksel Mutlu, “Trabzon’da Nisan ayından beri bulunuyorum. Hilton otelinin genel müdürlüğünü yapıyorum. Türkiye’ye geldiğimde çok okudum ve izledim Trabzon’u ve Karadeniz’in doğasını ama fırsat olmamıştı. Çok güzel bir şehir ve adeta Karadeniz’in incisi olarak nitelendirebilirim. Benim gördüğüm Trabzon potansiyelini tam olarak kullanamıyor ve hak ettiği yere ulaşamıyor. Bunu neden söylüyorum çünkü doğa, tarih ve kültür olarak ve yemek olarak dahil çok zengin bir yöremiz ama bunu bir destinasyon olarak hem Türkiye içinde hem de yurt dışında yeterince tanıtamamışız. Bunun çalışması umarım başlar ve herkesin katkısıyla bunu gereken ve hak ettiği yere getiririz hem Türkiye’de ve dünyada” dedi.
“SEZONU ÇOK İYİ BİR NOKTADA KAPATTIK”
Mutlu geride kalan sezonu çok iyi geçirdiklerini sözlerine ekleyerek, “Biz Hilton olarak Trabzon’da sezonu çok iyi bir noktada kapattık. 92 ülkeden müşteri ağırladık ve pazarımızı çeşitlendirdik. Bildiğiniz gibi Suudi Arabistan’ın başlattığı kampanyayla Türkiye’yi hem kötüledi bu politikada gelen Arap turist sayısını fazlasıyla etkiledi ama bunu biz sorun olarak görmüyoruz. Çünkü sadece biz Arap turizmi olarak değil hem uzak doğu hem Avrupa hem Yunanistan hem de bölgemizde iç turizme açık bir oteliz ve bunu değerlendirdik. Son 3-4 ayda doluluk oranımız yüzde 80-90’ın üzerindeydi” şeklinde konuştu.
“SMART MODEL TRABZON İÇİN YARARLI OLUR”
Trabzon’da sezonun sona ermesi ile işletmelerin zorluklar yaşadıklarına değinen Mutlu, “Kış aylarından da umutluyuz. Karadeniz turizminde çok sayıda küçük ve orta ölçekte işletmeler var. Benim yurt dışında gördüğüm tecrübem bu işletmeler sezonluk yerlerde ölü sezonda kış sezonunda kapatıp kar elde ettikleri sermayeyi sezon öncesi yatırım olarak kendi işletmelerine çeviriyorlar. Trabzon’da ise 3-4 ayda yani sezonda kazanılan parayı 9 ay içerisinde kullanıyorlar. Sezon açılmadan önce yenilik yapmak için ayrılmış sermayeleri olmuyor. Bu model İspanya’da çok kullanılıyor. Türkiye’de Bodrum modeli olarak geçiyor ve Bodrum ve Marmaris’te kullanılıyor. Ben aynı modeli Trabzon için çok geçerli ve yararlı olacağını düşünüyorum. Bu şekliyle değerlendirdiğimizde hem işletmeler yıpranmaz, kendi kazandıkları sermayeyi kendi işletmelerinde sezon başlamadan kullanabilirler. Bu hamle büyümelerine çok katkıda bulunabilir bir sistem olabilir bence. Değerlendirilebilirse Karadeniz de çok faydalı bir model olabilir” dedi.
“UZUN YILLARDIR KULLANILIYOR”
Smart sistem ile ilgili bilgi veren Yüksel Mutlu “Karadeniz bölgesi ve Trabzon’da turizm ve konaklama sektörü yaz sezonları en verimli çalışır ve bu aylar en çok kar sağlayan aylar oluyor. Sonbaharın gelişiyle küçük işletmeler ve pansiyonlar kendi masraflarını karşılamamaya başlar. Enerjiye gelen zamlar, Personel maaşları, bakım giderleri ve diğer giderler de hesaplanınca yıllık kar neredeyse sıfıra iniyor. Türkiye’de bu işletmeler daha verimli ve karlı çalışmak için “BODRUM” Modeli olarak bilinen sistemi seçiyor. Aslında Avrupa ve özellikle İspanya’da “SMART” sistem dedikleri bu sistemi yıllardır kullanıyorlar. Aslında çok basit bir sistem. Sezonlarda elde edilen karı koruyabilmek ve kış aylarında eritmemek için işletmelerini sezon sonu kapatıp gereksiz masrafı ve israfı önlemiş oluyorlar. Trabzon’da bu sistemi kullanan işletmeler bir taraftan yıllık masraflarını düşürürken bir de tesislerinin ve ekipmanlarının eskimesi ve amortismanını koruyarak uzun yıllar kullanabilecekler. Kış ayları masrafa ödeyecekleri para yeni sezona başlamadan Tesislerinin bakımı veya yenilenmesi için neden kullanılmasın.” ifadelerini kullandı.
“BASEL TEKNİK DİREKTÖRÜNÜN SÖZLEİ ÇOK AĞIRIMA GİTTİ”
Trabzonspor’un İsviçre temsilcisi Basel ile Trabzon’da yaptığı maç öncesinde, Besel Teknik direktörünün oyuncularına verdiği örneğin çok ağırına gittiğini söyleyen Yüksel Mutlu, “Türk Vatandaşı ve bir vatansever olarak özellikle yabancı misafirlerimizin bu manzarayı görüp de burası Bangladeş mi, Türk insanı bu kadar kötü şartlarda mı yaşıyor? Diye sorduklarında cevap vermekte zorlanıyorum. Biz Basel’i dünya standartlarında iki gün ağırladık. İlgimi çeken bir şey oldu. Teknik Direktörleri stada gitmeden önce bütün takımı alıp aşağıdaki balıkçı barınaklarının önüne çekti. Onlara bakın biz bu insanlarla oynayacağız. Onlar çok geri kalmış ve çok fakir. Siz Avrupalısınız, siz yenersiniz diye konuşma yaptı. Bu benim bir Türk vatandaşı olarak çok ağrıma gitti. Bu Trabzon’u ve Türkiye’yi yansıtmayan bir olay olduğu için çok etkilendim. Avrupa’da ve başka ülkelerde de böyle yerler var ama biz hiç bir zaman bunu kullanıp da daha üstünüz diye kimseye hitap etmiyoruz. Benim açımdan balık evlerinin burada olmasının hiç bir sakıncası yok ama bakımsız olmaları kabul edilemez. Çünkü sadece Basel’den değil 92 ülkeden yabancı misafir ağırlıyoruz. Hem Trabzon’a hem Akçaabat’a hem Türkiye’ye onları getirdikten sonra bu manzara karşısında Türkiye’yi geri kalmış veya üçüncü dünya ülkesi olarak düşünmelerini sağladığı için bunu uygun görmüyorum. Bence hem Trabzon’un hem Türkiye’nin imajını zedeliyor. Biz dünyanın ileri ülkeleri arasına girmeye çalışırken bu manzara Trabzon’a yakışmıyor. En azından bakım yapılsa daha iyi duruma getirilse güzel olur. Avrupa’da zaten kabul edilmiyor. Çünkü evlerin arasında hiç mesafe yok. Allah korusun bir yangın çıksa, bir afet olsa herkes etkilenecek ve bu, olmadan önce tedbir alınması gereken bir konudur” dedi.
“ÇARE TRABZON’DA”
Trabzon’un alacağı çok yolu olduğunu belirten Yüksel Mutlu, “Bu yıl Sümela Manastırı da açıldı ve Yunanistan ve Avrupa’dan turistler Trabzon gelecek. Biz dünyada sadece bir müşteri profiline kilitlenmiyoruz. Çünkü Araplardan önce Ruslar vardı. Yarın Araplar da giderse başka misafirlerimizde olacak. Trabzon’a yatırımların daha fazla olmasını da istiyoruz. Çünkü bir potansiyel olarak Trabzon ve Karadeniz bölgesi olarak gereken yere ulaşmadık henüz. Alacak çok yolumuz var. Ancak şuandaki oteller ve işletmeler verdikleri hizmette kaliteye çok önem vermeleri gerekiyor. Mazeretler bir tarafa müşteri geldiği zaman onun en iyi şekilde ağırlanması ve bu yöreyi tanıtmamız hepimizin görevidir. Kapıcıdan müdüre kadar ben bunu herkesin görevi olarak görüyorum. Trabzon şuanda kesinlikle gereken yerde değil. Çünkü hem doğası, hem tarihi hem kültürü çok daha fazla potansiyel olduğunu gösteriyor. Mesela Türkiye’de insan yaşamı uzunluğu açısından Trabzon üçüncü şehrimiz. Trabzon ve Karadeniz bölgesinde ortalama insan ömrü 82 yıl. Ben bunu hem sağlıklı yaşam hem yemek kültürü hem de doğaya bağlıyorum. Karadeniz insanı hareketlidir. Dünyada herkes obeziteye çare arıyor, Çare Trabzon’da. Buyursunlar burada görsünler yaşasınlar. Tarihe baktığımızda hem ünlü Marco Polo ziyaret etmiş hem de Evliya Çelebi. Aralarında yüz yıl mesafe olsa da ikisi de buraya gelmişler. Bu bugün yaratılan bir şey değil. Geleneğimizde zaten var. Ben bu tecrübeyi ve yaşam biçimini dünyadaki tüm insanlarla paylaşmayı öngörüyorum. Bunu yaparken bu sektörde çalışan herkes destek verirse Trabzon sadece Araplara değil, Uzakdoğu, Avrupa ve Karadeniz’in bir merkezi olarak görülebilir” dedi.
İLKBAHAR VE SONBAHARI ANLATMAMIZ GEREKİYOR
Yüksel Mutlu, Trabzon’da turizm süresinin uzatılması için ilkbahar ve sonbaharın gelen turistlere anlatılması gerektiğini söyleyerek, “Trabzon’a günde 14-15 yurtdışından uçuşun olduğu en yoğun dönemde bütün faaliyetler Trabzon’da sadece alışveriş olarak düşünülüyor. Oysaki tiyatrolar, spor karşılaşmaları, konserler, kültür açısından büyük organizasyonların yapılmasının tam zamanı. Ama biz yaz tatili olduğu için herkes kapatıyor ve turistler sadece tarihi yerleri görüyorlar. Trabzonlunun yaşadığı hayatı hissedemiyorlar. Bence yaz sezonunda bütün birimler çalışıp en iyi şeyleri göstermemiz gerekiyor. Örnek vermek gerekirse Katar’da filarmoni var. Dünyanın her yerinden müzisyenleri getiriyorlar. Katar filarmonisi konserler veriyor. Bizim tiyatromuz var. Tiyatro sahnesinde bazı oyunlar ve tarihi oyunlar yer alabilir. Biz Araplara sadece yazı tanıtıyoruz. Ama yaylalara sonbaharda ve ilkbaharda çıkıldığında çok farklı bir güzellik var. Bir Arap turist sadece yazı ve kışı biliyorlar. Kışın Alplere gidiyorlar. Ama sonbaharı ve ilkbaharı bilmiyorlar. Aynı yerde 4 değişik duyguyu hissedebilmek Trabzon’da var. Bunu onlara tanıtmamız gerekiyor. 4 mevsimi dolu dolu yaşayabilecekleri yer Trabzon’dur. Bizim Arap müşterilerimizden çok büyük ilgi var. Bize bunu daha önce kimse anlatmadı diyorlar. Trabzon’da herkes bunun bir elçisi olarak hareket etmeli. Trabzon’u seven bir insan olarak bunu kendilerine görev addetmeli.” dedi.
“BAZI İŞLETMELER ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİNİ ÖDEYEMİYOR”
Turizm sezonunun sona ermesi ile çalışanların durumu konusunda açıklamalarda bulunan Yüksel Mutlu, “Çalışanlar işletmenin kendi durumuna göre değerlendirilebilir. Kendi kadrosu olan işletme varsa bunları eğitime gönderebilir, senelik izinlerini verebilir, hatta ülkenin değişik yerlerinde kış sezonu olan yerlerde küçük işletmeler açabilir. Ama aynı şekilde yaz döneminde çalışanları artırıyorsun, kış döneminde daraltıyorsun. Hatta bazen işletmeler çalışanların ücretlerini ödeyemez duruma gelebiliyor. Enerji ve bakım giderlerin olabiliyor. Enerji Türkiye’de çok pahalı ve gerçekten küçük işletmeleri çok etkiliyor. Bütün bunlara bakınca bir iki müşteri gelince sen onlara istenilen hizmeti veremiyorsun. Çünkü giderlerini karşılayamıyorsun. Daha mantıklı olan bu aylarda bu masraflardan kaçınmak, işletmeyi yıpratmamak elde edilen karı da sezondan önce işletmeye geri çevirmek. Nisan ayında birçok yer sezonluk açılırken geçen sezondan kalmış tozlu ve kirli malzemeleri açıyorlardı. Hâlbuki bunun bakımı, boyası, personelin yeni üniforması, yeni teknolojiler ve menüler getirmek için yatırım yapmak gerekiyor. Ama bu işletmecinin kendi inisiyatifine bağlı. Bunu yapabilirsek Trabzon’da yeni bir bahar havası açacak ve yeni konseptler yeralabilir. Umarın Trabzonlular buna duyarlılık gösterir ve Trabzon’umuzu dünyaya daha iyi şekilde tanıtabiliriz” dedi.