Trabzon'da 100. Yıl İlkokulu velileri ve öğrencileri, "Okulumuzu geri istiyoruz" sloganıyla, Eğitim Sen öncülüğünde basın açıklaması yaptı.
Hükümet Konağı önünde yapılan basın açıklamasında söz alan Trabzon Eğitim Sen Şube Başkanı Muhammet İkinci, "İlkokul çağında en iyi okul, mahalle ilkokuludur. Ailelerin gönül rahatlığıyla gönderebileceği mahalle okuludur. Yurttaşlarımızın kurumlara olan güvenini daha fazla zedelemeye kimsenin hakkı yoktur" dedi.
Muhammet İkinci'nin açıklamaları şu şekilde;
Yılan hikâyesine dönmüş bir durumla karşı karşıyayız. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen bir türlü bitirilemeyen ve açılmayan okul nedeniyle mağdur olan anne babalarımız ve hepimizin üzerine titrediği ülkemizin geleceği, biricik yavrularımız için Hükümet Konağı önündeyiz.
28 Haziran 2024 tarihinde açılmasını talep ettiğimiz okulun önünde toplanarak, bir an önce tamamlanarak yeni eğitim-öğretim yılında hizmete açılmasını ve çocuklarımızın okullarına kavuşmasını talep etmiştik. Konuyla ilgili olarak Vali’ye yazdığımız bilgi talebinde, etraflıca bilgi istemiştik. Valilik, okulun 31 Ağustos itibarıyla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edilmesi gerektiği konusunda, okulun yapımını üstlenen iş insanına bildirimde bulunduğunu bize iletti. Ancak takvimler bugün 12 Eylül'ü göstermesine rağmen çocuklarımız hâlâ mahallelerindeki okula kavuşabilmiş değil. Bu gecikmenin bir açıklaması yapılmalı. Mahalle halkına ve çocuklara yaşatılan bu mağduriyetin bir telafisi gerekmektedir. Çocuklarımızın eğitim hakkını savunmak ve dört mahallenin çocuklarının dört gözle beklediği 100. Yıl İlkokulu'nun açılması için sesimizi duyurmaya geldik. Bu sese daha fazla kulak tıkanmamalıdır.
Kamuoyunda, inşaatın tamamlandığı ancak yapılan okulun çok lüks olduğu, civarda Suriyeli, Iraklı, Afgan uyruklu mülteci ailelerin bulunduğu, bu okulun bu çocukların gitmesi istenmediği yönünde iddialar var. Bu iddialar konusunda Valilik ve Emniyet'in kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. İktidarın uyguladığı yanlış politikaların sonucu olarak yaşadığımız mülteci gerçekliğinin faturası, bu körpecik yavrularımıza çıkarılamaz.
Okul bir lütuf değildir. Kimsenin insafına ve keyfine bırakılamaz. Okul ve eğitim hakkı, devlet tarafından karşılanması gereken anayasal bir zorunluluktur. Ekonomik krizin derinleştiği, hayat pahalılığının arttığı, okul servis ücretlerinin cep yaktığı, çocuklarımızın bir öğün sıcak yemek hakkının dahi tesis edilmediği bir yerde, uzak okul demek velilerin sırtına yük demektir.
Dört mahallenin insanını mağdur etmek, çocukları kışın karda okula gitmek zorunda bırakmak kabul edilemez. Anne babaları ve çocuklarını mağdur etmek doğru değildir. İlkokul çağında en iyi okul, mahalle ilkokuludur. Ailelerin gönül rahatlığıyla gönderebileceği mahalle okuludur. Yurttaşlarımızın kurumlara olan güvenini daha fazla zedelemeye kimsenin hakkı yoktur.
Eğitim Sen olarak, çocuklarımızın eğitim hakkı ve velilerimizin bu haklı talebinin sonuna kadar yanında olacak ve takipçisi olacağız.