Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Meclis Üyesi Özgür Kolamuç, Türkiye’de tıbbi malzemelerin yüzde 85’inin ithal edildiğini belirterek “Tıbbi malzeme sektöründe de İHA ve SİHA üretimindeki gibi odaklanıp, sektörü değerli hale getirip dünyada rekabetçi bir noktaya taşımalıyız. Devletimizin bu işe daha çok sahip çıkmasını bekliyoruz” dedi.
TTSO’nun medikal sektörü temsilcilerinin bulunduğu 18. Meslek Komitesinden meclis üyesi Özgür Kolamuç, Türkiye’de tıbbi malzemelerin yüzde 85’inin ithal edildiğine dikkat çekti. Kolamuç “Yüzde 15’lik ihracatımızın da önemli kısmının ithal edilen yarı mamul ve hammaddelerden gerçekleştiği ortadadır. Sektörümüzün yüzde 85’i ithal ürünlerden oluştuğu için devletimizin savunma sanayinden sonra para harcadığı en büyük ikinci kalem tıbbi malzeme sektörüdür. Sektördeki işleyişi yaklaşık bin 200 üretici 2 bin 200 ithalatçı toplamda 3 bin 300 üretici ve ithalatçı gerçekleştirmektedir. 50 binin üzerindeki ana bayi tarafından da bu ürünler piyasaya, sağlık tesislerine satılmaktadır. Sektörün hedeflediği nokta yüzde 85 ithal edilen ürünlerin ülkemizde üretilmesini sağlamaktır. Bu anlamda Trabzon’da da Endüstri Bölgesi projesinde veya organize sanayi bölgelerinde üretim tesisleri kurulmasını hedeflemekteyiz. Samsun’daki tıbbi cerrahi aletler noktasındaki kümelenme ve sonrasındaki gelişmişliği şehrimize de taşımak istiyoruz. Bu bölgede yapacağımız imalatın önce katma değere sonra da yüksek teknoloji ürünlerine dönüşeceğine inanıyoruz. Tıbbi malzemelerde milyonlarca olan ürün adedine bir örnek vermek istiyorum; beyin şantı ya da kalp pili dediğimiz ürünler şu anda yüzbinlerce dolar. Hep söylenen milli ekonomi modelinde yükte hafif pahada ağır olarak belirtilen üretimlere örnek olarak tıbbi malzeme sektörünü verebiliriz” dedi.
TTSO Meclis Üyesi Özgür Kolamuç, medikal tıbbi malzeme sektörünün ileri teknoloji ürünlerin üretildiği başta ABD, Japonya, Almanya gibi ülkelerde gelişmiş olduğunu vurgulayarak, “Tıbbi malzeme sektörünün 4,2 trilyon dolarlık pazar büyüklüğü var. Türkiye 17’nci sırada. Bu sıralama sevindirici gibi gözüküyor ama maalesef pazar payımız binde 4 gibi çok düşük bir rakam. Üretiyoruz, satıyoruz, pastadan pay alıyoruz. Ama tıbbi malzeme sektörünün gerçek anlamda büyümesini istiyorsak; nasıl İHA ve SİHA’da odaklanıp, inovasyona önem verip, sektörü değerli hale getirip dünyada rekabetçi bir noktaya taşıdıysak tıbbi malzeme sektöründe de benzeri atılımları yapmamız gerekmektedir. Devletimizin bu işe daha çok sahip çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Kolamuç, Sağlık Uygulama Tebliğinde dönemsel olarak ürünlerin fiyatlarının belirlendiğini vurgulayarak, “Bu fiyatlar belirlenirken şu andaki enflasyonist ortam ya da döviz artışları çok ciddiye alınmıyor. Üretici ya da ithalatçılar fiyat artışlarıyla beraber başta kendileri fiyat arttırdığı için 50 bin tane alt bayi ve burada çalışan 300 binin üzerindeki çalışanın bu fiyat artışlarından olumlu anlamda etkilenmediğini görüyoruz. Ayrıca sektörümüzü geliştirmek için sertifikasyon, bilgilendirme ve eğitimlerin artırılmasını ve bunun devlet tarafından doğru yönetilmesini gerekli görüyoruz” ifadelerini kullandı.