Trabzonspor, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Rapid Wien'e kendi sahasında 1-0 mağlup oldu.
Elbette iki ayaklı maçlarda, hele de deplasman golünün artık geçerli olmadığı bir maçtan sonra en azından tur için kötü kötü senaryolar çizmemek gerek. Fakat maç özelinde, Trabzonspor'un kendi taraftarının önünde ortaya koyduğu oyun keyif ve umut vermedi.
Abdullah Hoca, Rapid Wien'e karşı Lundstram-Mendy gibi savunma yönü ağır basan orta ikiliyle başladı. Önlerinde de Ozan Tufan gibi, tam anlamıyla o bölgenin gereklerini karşılayamayacak bir ismi tercih etti. İlk maç Rapid Wien ile deplasmanda oynansa, bu hamleler anlaşılabilir olurdu. Yine de şüphesiz hocanın bu tercihleri yaparken, kendi içinde geçerli sebepleri vardır.
Rakibin genç olması, geçiş oyununu benimsemesi, Abdullah Hoca'yı böyle bir ilk 11 ile başlamaya itmiş olabilir. Ancak kendi taraftarının önünde oynayan bir Trabzonspor'un, daha agresif ve daha yaratıcı oyuncularla sahada olması gerekirdi diye düşünüyorum. En azından Trezeguet ya da Nwakaeme'den biri ilk 11'de tercih edilebilirdi.
Sezon başı maçları taraftara ve camiaya verilecek mesajlar açısından kıymetlidir. Rapid Wien maçı özelinde, pek de olumlu mesajlar verilemedi.
Trabzonspor belki sezon başında oyun açısından istenen seviyeye çabuk şekilde ulaşamayabilir ancak bunu tolere edecek olan da skorlar olacak. Bu süreci en azından skor olarak minimum hasarla atlatıp, transfer dönemi kapanana kadar başta santrfor ve 10 numara olmak üzere eksikleri kaliteli futbolcularla gidermek bir zorunluluk gibi görünüyor.