Haber61 Spor Servisi
Trabzonspor 45. Olağan Divan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Toplantıda Başkan Ahmet Ağaoğlu açıklamalarda bulundu. Ağaoğlu kulübün ekonomisine dair detaylar verirken dönemlerinde yaklaşık 400 Milyon TL borç ödendiğini ve borcun 840 Milyon TL'ye kadar gerilediğini açıkladı.
İşte Ağaoğlu'nun açıklamaları;
KISA SÜREDE TOPARLANDIK
Geldiğimiz zaman dediğimiz gibi ekonomik şartlar ne olursa olsun Trabzonspor hiçbir zaman zirve yarışından kopmaz. UEFA ön elemelerinde çıktığımız maçlıarn zorluk dereceleri , sakatlıklar ve bir takım olumsuzluklardan etkilenmemie rağmen kısa sürede toparlanarak mücadeleye devam etmekteyiz. Burada bizim için bu dönemin en önemli gelişmelerden biri uzun süre sonra UEFA’ya katılmamız oldu. Sadece zorlu 4 öneleme maçı değil onun öncesinde masa üzerinde çok mücadele verdik.
2016-17-18 ile ilgili UEFA ile yapılan sözleşme 10’a 100 oranında ihlal edildiği için UEFA Disiplin Kurulu’na sevk edilmiş ve ceza almamız istenmişti. Özellikle 2018 senesinde maksimum 5 Milyon Euro zarar edilmesi gerekirken 55 Milyon Euro açık verince direk sevkedildik. Ama 2018’in başından itibaren ortaya koyduğumuz programı ile 31 Ocak’ta UEFA Finansal Fair Play Komitesi'ne, süreç içinde maliyeti aşağıya çektiğimizi altyapıya önem verdiğimizi vs bütün detaylarıyla anlattık. Oradan şöyle bir tavsiye kararı çıktı; Her ne kadar 55 Milyon Euro açıkla gelselerde bu programla devam etmeleri şartıyla izleme altında olarak Avrupa’ya katılmalarına mani yoktur. Ancak UEFA’dan gelen gelirlerin yüzde 50’sine el koyulmak şartıyla…
CAS'A DAVA AÇILDI
31 Haziran'da biz Bankalar Birliği ile yeniden yapılandırmaya imza attık. Bu olay da UEFA’nın tavsiye notunun içinde yer alıyor. Dolayısıyla haziran itibariyle önümüz açıldı ama yüzde 50’lik kesinti çok büyük. Şuan Avrupa’da kazanmamız halinde 550 Bin Euro, Beraberlikte 230 Bin Euro ikisi de TFF’nin verdiği paralarla eşdeğer. Yaptmış olduğumuz seyahatler konaklamalar masraflar ve bir de puansız döndüğünüz zaman bunun hiçbir anlamı kalmıyor. Bu konuyla alakalı CAS’a bir dava açtı. Önümüzdeki ay bir duruşma gerçekleşecek. Burada en büyük argümanımız şu: Siz zaten geliriniz giderinizden az diye bize bu cezayı verirken kulübün başarıdan dolayı kazandığı gelirin yarısına el koyuyorsunuz bunun bir mantığı yok. Tahmin ediyorumki en azından yüzde 25’i kaldırılır ve kulübümüze bir miktar gelir sağlamış olacağız. Bu turnuvalar takımlar gelir elde etmek için katılırlar. Benim 11’e 11 maç yapmak için Getafe’ye gitmeme gerek yok.
UEFA’nın CAS’a müracatımızdan hiç memnun olmadığı tarafımıza iletildi. Yani “bİz size avrupa’ya katılma hakkı verdik .Siz bizi dava ettiniz” ama ikisi de bir birinden ayrı olay. Hele hele UEFA’nın bir Türk takımına haketmediğini bir şeyi vereceği, bir asker selamını bahane edip de soruşturma açtığı yerde benim haketmediğim bir şeyi bana vereceğine inanmıyorum. Biz oraya gittiysek bizim yaptığımız programlar uygulamalar, pozitife dönen bütçeyle gittik.
FRENE BASIN DENİLDİ
Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmanın süreci şöyle başladı. 2018’in aralık ayında yapılan toplantıda Bankalar Birliği ve Federasyonun söylediği bir şey vardı “Süper Lig olarak 14 Milyar TL borcunuz var. Fiilen batmış durumdasınız. Gidişiniz gidiş değil frene basın. Biz bilançolarını bize sunduğuınunz takdirde TFF ile birlikte futbol ailesine bir kredi yapılandırma yapacağız ve 2 sene sadece faiz ve yine gelir gider dengenizde size her ay gelirinizden gelen paranın bir bölümünü serbest bırakacağız”.
Biz zaten bunun altyapısını geldiğimizde yapmıştık. Kadro maliyetini 13 Milyon Euro’lara kadar getirdik. Oyuncu satışından yaptığımız gelirle borçlarımızı ödedik. Bu "frene basın" lafını alıp bu parayı hesap edip ocak ayında 10 milyon Euro’lara transfer eden kulüpler oldu. Transfer yasağımız olmasına rağmen, Onazi ve Sosa sakatken sırf maliyet nedeniyle Kucka’yı sattık. Ben böyle bir tasarrufa gitmeme rağmen dediğim gibi ocak ayında borçlarına bakmadan transferler yapanlar oldu. Dolayısıyla mart nisan ayında yürürlüğe girecek olan Bankalar Birliği anlaşması sarkmış oldu.
Biz yaklaşık 6 aylık bir süreç yaşadık orada. Kulübün gelir gider ve bütçesini net şekilde ibraz ettik. Gelirimiz 160 Milyon TL borç 1 Milyar’ın üzerinde olduğu için en alt baremden girebildik. Yani gelirin yüzde 70’i ödemeye gider yüzde 30’u kulübün ihtiyaçlarına gider. Biz bu şekilde başladık ve bu programlar nedeniyle sözleşmeyi ilk imzalayan ve ciddiyetle uygulayan biz olduk. Bu sadece benim değil Bankalar Birliği Başkanının da ifadesidir.
BANKA 10 LİRA'NIN 7'SİNİ ALIP 3'ÜNÜ VERİYOR
Yeniden yapılanmanın en önemli maddesi büyük bir disiplinle size ayrılan limitlerin içinde kalmanız. Sözleşme imzalandıktan sonra kulübün elde ettiği gelirin bankaya gideceğine dair sözleşme imzaladık. Geleirleri bankaya temlik ettik. Banka 10 liranın 7 lirasını alıp borçlara sayıyor 3 lirasını sizin kullanımıza veriyor. Limitler ihlal edildiği takdirde yapılandırma ortadan kalkar geriye dönük olarak bütün borçlar kulüp başkanına verilir. Benim bunu imzalamamda bir sakınca yok. Burasdaki püf nokta şu; UEFA Mali kurallarının aynısı. Bu TFF ve Bankalar Birliği’nin oluşturduğu kurul tarafından denetlenecek. Bu borçların altına ben imza attım. Anlaşma bozulduğunda benim yaşayacağım sıkıntı değil kulübü batağın içine sokuyorsunuz. Öyle bir sözleşmeye imza atmayan kulüp başkanından ben şüphe ederim.
Bunu biz geldiğimizde verdiğimmiz taahhütnamelerde bütçe fazlası harcamalardan başkan sorumludur gibi maddelerle kulübümüzde uygulamaya koyduk. Biz bu türbülanstan çıkarız, nasıl ki 1967 sonrasında ülkede bir devrimi gerçekleştirdi Trabzonspor, aynı şekilde bu türbülanstan çıkarız.
Bazı kulüplerin Trabzonspor’a eleştirisi oldu “Ayrıcalık tanındı ilk imzalandı” diye. Ama alakası yok. Biz frene basın dendiğinde 6 ay önceden o frene basmıştık. Siz fren yerine gaza basarsanız kuyruğun sonuna gidersiniz.
KIYAMET KOPAR!
Gelir lisans talimatı konusunda biz çok ısrarcı olduk. 31 Haziran’a kadar imzalanıp bildirilmesi konusunda. O zamana kadar imzalandı ancak 1 Ocak 2020 tarihiyle yürürlüğe gireceği UEFA’ya bildirildi. Burada hassas nokta şu; Mali kriterlere uyulmadığı takdirde, transfer yasağı, puan silme ve küme düşmeye kadar cezalar söz konusu. Trabzonspor buna hazır biz haziranda isterdik. UEFA da bunu istiyor.
Bu lisans talimatına uyabilen 6-7 tane kulüp var. Eğer Ocak 2020 tarihi gelir de bir şekilde ya henüz tam olarak hazır değiliz denirse kıyamet kopar. Bu başlı başına haksız rekabetin onayı ve adaletsizliğin ödüllendirilmesi anlamına gelir. Ben transferlerde limitlere uyacağım, disipline uyacağım. Harfiyen uymayıp o limitlerin çok çok üzerinde transfer yapan kulüplerle beni mücadele ettireceksiniz. Nasıl olacak bu. Bu talimat ocak ayında yürürlüğe girmek zorunda. Oradaki yaptırımlar neyse TFF uygulamak zorunda.
Dolayısıyla harfiyen herşeye uyan bir kulübüz. Bu bir ekibin çalışmasının sonucudur, ekibime teşekkür ediyorum. Tek başına kaldırabileceğiniz bir yük asla değil. Başarısızlığın tek sorumlusu vardır o da kulüp başkanıdır. Çünkü günün sonunda her kararın altında başkanın imzası vardır.
Bütün bunları yaparken bir beraberlik ve bir mağlubiyetle oyuncularımızın ve hocamızın üzerinde yaratılan psikolojik baskı şık olmadı. Eğer hesap sorulacak bir şey varsa muhattabı bendim. Hocamınız yönetim kurulumuzun rahat çalışabilmesi için bu konuya hassasiyet gösterelim.
BORÇ AZALDI
Sayın Özkan Sümer’le oluşturduğumuz yönetimden sonra ilk kez Trabzonspor borç azalttı. 70 Milyon Dolar’la o zaman almıştık 45 Milyon Dolar’a düşürmüştük. Bıraktığımızda da 7 Milyon Dolar’a düşürmüştük. 2 sene içinde 33 Milyon Dolar borç ödemiştik. Şimdi Haziran’da karşınıza gelirken 1 Milyar 292 Milyon borçla gelmiştik şuan itibariyle 940 Milyon Lira . Ama bunun içinde 85 Milyon Liralık benzin isyasyonudan kaynaklı TMSF durumu var onun satışı da bir hafta içinde gerçekleşecek. Şuan itibariyle Trabzonspor’un borcu 840 Milyon Lira’ya inmiş durumda.
Sermaye artışından 77 Milyonluk bir gelir oldu. Yeni sponsorluklarla Türkcelle 30 Milyon TL + kdv, Huwaei ile 22.5 Milyon TL + kdv, Vestel ile 9 milyon Euro + kdv, QNB ile 6 Milyon TL + KDV bunlar 3 yıllık. Yaklaşık olarak 120 Milyon TL sponsorluk geliri elde ettik Trabzonspro 3 ay içinde. Kombine satışında bu sene 34 bin oldu. Mağazalarda 4 ayda 35 Milyon TL, geçen yıl 12 ayda 34 Milyon TL idi. Geçen sene 105 BİN adet forma satılmıştı toplamda. Şuan 4 ayda 130 bin hedefimiz 200 bin.
Hedefimiz yönetim sürecinde mağazacılıkta 100 Milyon TL’ye ulaşmakta. Şuanki forma satışı İstanbul kulüperinin ortalamasının üzerinde. Medya ekibimize bu konuda teşekkür ederim. Forma lansmanı için hazırlanan video dünya çapında 1.5 Milyar insan seyretti. Bu tamamen içten ortaya çıkan bir yapıt bir eser. Bazılarının 300-500 bin TL2ye yapamadığını bir benzin parasına yaptık. Forma satışında onların da çok büyük payı var.