Trabzonspor Kulübünün başkanı Ahmet Ağaoğlu, bugün Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na konuk oldu.
Ahmet Ağaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
AHMET AĞAOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Burası ticari bir müessese değil. Spor kulübü futbol kulübü. Bunun en önemli kısmı ise konsantrasyondur. Trabzonspor’un borcu yıllık gelirinin 7 katı. Bunun içinde her şey var. Keşke bu gelirler artmasaydı. Türk insanı olarak yapımızda da var. Aylık kazancımızın birkaç katı kadar borçlanma yapımızda var. İbra edilmeyecek bir bütçe ile mali genel kurula gelmek kara bir lekedir diye bir anlayış olabilirdi. Bugün ki bütçeyi Dernekler yasasına göre yönetmek mümkün değil. Kulüpler yasası çıkmadı. Tem muz ayında biz bunu Trabzonspor olarak genel kurula getirmeyi planlıyoruz. Yüzde 30 üzerinde bir borçlanmaya gerek duyulduğunda genel kurul kararı alınması, başkan ve yönetim kurulu inisiyatif alabilir ama bundan Başkan ve yönetim fiilen sorumlu olacak. Belki bizim tüzük değişikliğimizde belki mali disiplin açısından bir örnek olur. 1 Milyar borcun 1-2 sen içinde ödenmesi çok mümkün değil. Futbol bir endüstrisi ise bunun bir üretimi olması lazım. Bir hammaddesinin olması lazım. Nedir? Futbolcu altyapı. Üretmek lazım. Üretmeden olmaz. Babanız çok zengindir. Bir yerden para yağar harcarsınız. Ama ben bir kere üretmek zorundayım. Aldıkların seni karşılamıyor. Her sezon büyüye büyüye 7 kat borçlanmaya gidersin. Bir yerden farklı noktalardan gelmiyorsa sıkıntı yaşarsın.
O şehirde her çocuk futbolcu doğar daha sonra başka kulvarlara yönelir. Sizi başarıya taşıyan o kentteki hammadde ise bunu kullanman lazım. Öze dönüş değil elindekini kullanmak. Yetersiz kaldığı yerde tabi ki gelir gider dengenizi bozmayacak şekilde takviye yaparsın. Trabzonspor takımının bir oyun şekli vardır. Horonu hızlı oynaya, yemeği hızlı yiyen, her şeyi hızlı yapan bir kentin takımı öyle yavaş yavaş oynayamaz. Adam kalkıyor yurt dışından geliyor oynatım giderim diye bakıyor. Bizim yönetim anlayışımız bu değil. Biz sabır istedik ama bu değil. Sağlam bir altyapı, kentle taraftarları ile bütünleşmiş, herkesin o takımın bir parçası olduğunu hissedebileceği bir yapı olması lazım. Bu asla 3-5 sene kepek kapatıyoruz gibi anlaşılmasın. Trabzonspor her zaman yarışın içinde olacaktır. Sportif kavganın dışında mücadelenin dışında kalmak benimde yönetiminde, Trabzon halkının da ve 10 Milyon Trabzonspor taraftarının yapısına da ters.
Beşiktaş’ın yapısını çok bilmiyorum ama bana göre bir ölçüde başarılı oldu. Taraftarı içeri çektiği anda sorumluluk hissediyor. Doğu gündem oluştuğunda düşünce yapısı da değişiyor. Taraftarları doğru olarak yönlendirmek yönetimin elindedir. Biz geldiğimiz gün söyledik. Borç 1 milyar. Bu borcu da kimse ödemez. Nasıl oldu da bu noktaya geldi? Denendi olmadı. Olmadığı yerde radikal karar almanız lazım. Eskiye dönmüyoruz, gerçeğe dönüyoruz. Oturacaksın Altın kömür madeninin üzerine oturacağım bunu kullanmayacağım Güney Afrika’dan kömür getireceğim.
İstanbul farklı bir şehir. Siz bir yabancı oyuncuya yöneldiğinizde İstanbul takımları da yöneldiğinde İstanbul takımları sizin önünüzdedir. Her yönden sizin önünüze geçer. Futbolcu spor basınında gündemde değilse Nişantaşı’nda iki tur atar magazinde gündemde olur. Kendini gündemde tutar. Marka değerini yüksek tutar. Trabzon’da sokakta gezdiğinde gündem olmaz.
İlla gidip 10 Milyon – 5 Milyon Euro vermek olur mu? İyi oyuncular bulmak çok zor mu? Borç içinde olan bir kulüp mü? Yoksa kendi hammaddesini kullanıp başarıya koşan bir kulüp mü? Yanlış yaparsanız kente de yanlış yaparsınız.
Anadolu’daki Trabzonsporluların farklı bakış açıları var. Lider olarak benimseyen insanlar var. Bu kadar özverili taraftarın olduğu bir kulübün şu türbülanstan çıkmaması gibi bir durum yok. Yol haritası buysa bu dinamiği kullanarak bu sıkıntıdan çıkacağız. İlk 6-7 saatte 100 bin TL para oldu. Annesi babasından 230 TL alanlar. Camianın büyüklüğü sizi farklı bir noktaya getiriyor. Sorumluluk hissediyorsunuz. Böyle bir taraftar yapısı olan bir kulübün bu sıkıntıdan çıkmaması gibi br durum olamaz. Benim en büyük gücüm camiam. Biz onlarla her zorluğu aşarız. Birde bunu anlayacak insanlarla çalışmanız lazım.
Oyuncularla ve teknik kadro ile toplantı yaptık. Bizim kadro ve teknik kadro ile ilgili hiçbir düşüncemiz yok. İlk işimiz sizlere olan borçları, sizlerin kulüplerinize olan borçları ödemek. Onlara söz verdim. 15 Mayısa kadar ödeyeceğiz dedik. 30 Nisana kadar ödenmesi için ihtar çekildi. Rodallega’nın Akhisar kulübü ile alakalı ihtar Salı günü geldi.
Önder Bülbüloğlu ilgileniyor. UEFA ve FİFA ile yaşadığımız sıkıntılar belli. Bunlar ekonomi ile alakalı. Bu sıkıntılar dalga dalga gelinde UEFA’da ne oluyor diyor? O kadar kolay değil ama onlar sunacağımız mali disiplin tablosu var. Bunu çok iyi anlatmamız ve ikna etmemiz lazım. İlişkilerin sürdürülebilir olması lazım. Bu süreç çok ciddi bir süreç. Transfer yasağı olan bir kulübüz. Onu da yedik, borcumuzu ödemediğimizden yedik.
Zirveye oynuyorsanız elinizin rahat olması lazım. Manevra yama kabiliyetinden yoksun kalıyorsunuz. Elinizin rahat olması lazım. Bazı futbolcuların maliyeti çok yüksek bazıları çok düşük. Beşiktaş’ın yaptığı gibi yüksek maliyetli oyunculara durumu anlatıp ortak bir yerde buluşmak lazım. Bunun mutlaka yapılması lazım. Takım içinde dengeyi sağlamak lazım.
Bu rakam o seviyede değil. Rakam telaffuz etmedi. Ama bununla alakalı olarak kendisiyle görüşüyoruz. Muharrem Usta’nın o konuda bir teklifi var. Bir şekilde yüksek maliyet, olan futbolcularla ilgili olarak bir niyeti var. Bun da ifade etti. Şuanda hala konuşuyoruz. Neticeye varmadı. Yönetici alacakları 70 Milyon TL. Milan Kulübüne 10 Milyon Euro bonservis borcumuz var. Dosyada UEFA’ya gitmiş. Burak Yılmaz transferinden kaynaklanan Çin’deki kulübe 3 Milyon Euro gibi bir borç var. 30 Milyon Euro Menajerlere var. Olası cezaların önüne geçmemiz. UEFA lisansı almamız. UEFA’dan ziyade TFF’den lisans almamız için ödememiz gereken borçlar var.
Teknik kadroyla ilgili inisiyatif almak çalışma yapmak Asbaşkan hayrettin Hacısalihoğlu ve Özkan Sümer’e bağlı. Onlar görüşmeler yapacak. Benim bir düşüncem olması için elime bazı verilerin gelmesi lazım. Trabzon çalışması çok zor bir şehirdir. Herkes futbolu biliyor. Farklı bakış açılarından baktıkları için eleştirebiliyorlar. Onun için Trabzon zor bir şehirdir. Bu konuda yetki ve sorumluluk Hayrettin Hacısalihoğlu ve Özkan Sümer’de.
Şartlar ne olursa olsun birbirinize düşman olmadığınızda, bu ülkeler içinde komşular içinde geçerli. Aranız iyi olursa bir araya geldiğinizde güçlü olursunuz. En rahatsız eden konu ise Rizespor konusu. Pazar günü gidecektim. Ama olmadı. Bu hafta gideceğim. Tepki olabilir. İnsanlara anlattığınızda Karadeniz insanı kıvrak zekalıdır. Samimiyetinize inandığında bu konular aşılır. Burası bir futbol coğrafyası. Trabzonspor kendi içinde bölünmeler yaşadığında Trabzonspor istifa kaybediyor. Bölge sıkıntı yaşadığı zaman bu kez bölge irtifa kaybediyor. Samsunspor’un küme düşmesi ne kadar acı. Camia omuz verdiği takdirde Trabzonspor bu sıkıntıdan çok rahat çıkar. Bölgedeki takımlar birbirine omuz verdiğinden çok farklı şeyler verir.
Dün TFF’nin vermiş olduğu karar, TFF en üst kurum. Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri için dertleri beni ilgilendirmiyor. Halletsinler. Şiddete gelince yöneticilere çok büyük iş düşüyor. Ağızlarından çıkan sözlere dikkat etmeleri lazım. Benim taraftardan beklentilerim farklı. Popülist yollar izleyip taraftarı bu noktaya getiren bizleriz. Aşırı tepkileri, şiddeti seven insanlar değiller. Bunları bir şeyler tetikliyor. Hastalıklı beyinler var. Şenol Güneş Hastaneye gitmeden onun hastaneye gitmesini anlamıyorum diyen insanlar var. Anlayamazsın çünkü sende beyin yok. Kötü niyetli insanlar taraftarları kullanabilir. Taraftarların sorumluluğu sizin üzerinizdedir. Futbolcularla konuşurken de söyledim. Bu oyunun aktörleri sizlersiniz. Arsenal’in hocası gitti. Hocasını tanıyoruz ama başkanını tanıyan var mı? İşte bu ülkede popüler olmak çok kolay. Bunu yaparken taraftarı kullanırsanız işler bu noktaya geliyor ve taraftarları kullananlar var. Sahaya taş atıldığında gelecek olan ceza taraftarın canını yakması lazım. Kulübe gelecek olan ceza ile canı yanması lazım. Bunu hissederse o taş atılmaz.
Doğrunun peşinden ve toplumun doğrusunun peşinden gidip işinizi yaparsanız sonuç uzun olur ama netice her zaman pozitif olur. Fenerbahçe Beşiktaş arasında yaşanan gerilime baktığınızda medyanın bunda ne kadar büyük payının olduğunu görürdünüz. Maçtan sonra biri siyah, biri beyaz diyor. Ben onu görüyorum. Hangisinin hangi düşünde ile siyah yada beyaz dediğini biliyorum. Benim doğru gördüğüm şeyleri farklı şekilde yazanlar davar, doğru yazanlar da var.
Kulüp sitemizden de, sosyal medyadan da paylaştık. Bu sadece yardım değildir. Sahiplenmektir. Aidiyet duymaktır. Hedefimiz 61 Milyon TL ama 610 Milyon TL de olabilir. Bu parayı taraftardan talep ettiğinizde o yükü omuzlarınıza alıyorsunuz. Bu para girdikten sonra ben aldım şuraya vereyim diye harcayamazsınız. Bunun vebali çok büyüktür. Bu paraya gerektiği gibi harcamak zorundayız. Biz sevdik mi karşılıksız severiz. TS Club’lar açık. Ürün alarak destek olmak isteyen varsa olur. Bizim 10 gün sonra hizmete girecek olan bir Sms kampanyamız var. Trabzonspor taraftarı karşılıksız sever. Ticari projelerimiz var. Asıl Trabzonspor’un kurtuluşu altyapıdan yetiştirip satacağı futbolculardır. Yusuf’la Abdülkadir bir markadır. Teklif edilen ilk etapta söylenen rakam çok ciddi bir rakam. Her şey para değil. Asıl amacınız belli sizin. Zirveye oynayacaksınız. Takımın bir misyonu var. Trabzonspor’un alt yapısındaki oyunculara rol model ve doğru bir mesaj lazım. Forma var. Forma varsa içinde Bordo mavili ruh yoksa çok şey ifade etmez. İşin içine para girince bunu şiar edinmiş futbolcu da çok yok.
İki yönetim ayrı bildiğim kadarıyla onlarında ciddi borçları var. Ben kendi sıkıntılarımı düşündüğümde canımı sıkıyor, psikolojinizde etkiliyor. Ama Trabzonspor için verdiğim mücadeleden de keyif alıyorum. Takımı düzlüğe çıkarıp geldiğimiz gibi gitmesini de biliriz. İnşallah temmuz ayında tüzük değişikliğini hayata geçireceğiz.