Ağaoğlu, gelirlerin çok düştüğünü ve yeni başlatılacak akademi programına bütün kulüplerin sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Ağaoğlu şunları söyledi;
“SEZONA İYİ BAŞLAYAMADIK”
Transferde benzer sıkıntıları bizde yaşadık. Tek fark bizim devam eden bir yönetimimiz vardı. Transfer döneminde yaşadığımız sıkıntıların farklı nedenleri vardı. En önemlisi ekonomik nedenlerdi. Talip olduğumuz oyuncuların tamamına yakınının talep ettiği paralar Trabzonspor kulübünün karşılayabileceği rakamlar değildi. Dolayısıyla bir süre kaybı oldu. Transfer döneminin sonuna doğru bizim ödeyebileceğimiz seviyelere geldikleri zaman anlaşmamız mümkün olabilmişti. Önemli faktörlerden biri Avrupa Milletler kupası. Ne kadar gerekli ne kadar gereksiz tartışılır. 11 oyuncumuzu Avrupa Milletler Kupası’na gönderdik. Hazırlık kampının ilk döneminde bu 11 oyuncumuz yoktu. Transfer ettiğimiz 4 oyuncu da hazırlık kampının ilk dönemi ve neredeyse ikinci kampın yarısını kaçırdılar. Orada bir sıkıntı yaşadık. Geçen sene çok iyi başlamamızın en önemli faktörü oyuncularımızın tamamına yakınının hazırlık kampının ilk gününden itibaren takımla çalışmasıydı. Kabul ediyorum; iyi başlayamadık. Arzu ettiğimiz sonuçları alamadık.
ŞAMPİYONLAR LİGİNE GİDEMEYİNCE OYUUNCULARDA PSİKOLOJİK SIKINTI OLDU
İlk defa bizim başımıza geliyor. Şampiyon olarak gidiyorsunuz ama ön eleme oynuyorsunuz, Rusya’nın aradan çıkmasıyla Plaf-off oynadık, onu da kaybetmemizle şampiyonlar Ligi’ne katılamadık. Orası farklı bir vitrin. Maddiyatın ötesinde psikolojik olarak bir sıkıntı yaşadı oyuncularımız. Taraftar her zaman haklıdır. Trabzon’da kutlamalarda stada 50-60 bin kişi geliyor. 20 saatte 80-90 bin kişi olimpiyat stadına geliyor. Dünyada eşi benzeri olduğunu düşünmüyorum. 1,5 Milyar kişinin izlediği herkesin gıpta ile baktığı kutlamaları yapan bir seyirci her zaman taleplerinde haklıdır. Bir noktaya geldiniz ve orada durdunuz. Bir nokta ötesini istiyor. Bir adım geriye gittiğinizde çekmiş olduğunuz acının anlam ifade etmediğini görürsünüz. Taraftarda bu boyutla her zaman haklıdır. Beklentileri karşılayamadık. Hepimiz hemfikiriz. Geldiğimiz noktayı realist olarak değerlendirirsek çok sıkıntılı bir noktada değiliz.
LİG YENİDEN BAŞİLAYACAK
3 yıl içinde hiç tecrübe etmediğimiz bir pandemi süreci yaşadık. Bu sene kasım ayında 45 gün sürecek olan bir ara ile karşı karşıyayız. Normalde devre arası verildiğinde transfer penceresi de bu arada açılıyordu. Takıma yeni katılacak oyuncular hazırlık kampında takıma katılıp uyum sürecini, atlatıyorlardı. Şimdi devre arası kasım – aralık, transfer penceresi Ocak ayında açılacak. Dolayısıyla ikinci yarı için transfer ettiğiniz oyuncularla hazırlık yapma şansınız da yok. Enteresan bir tecrübe ve süreç olacak. Milli takıma giden oyuncular nasıl dönecekler. 25 Aralık’tan sonra bana göre lig yeniden başlayacak. Kartlar yeniden dağıtılacak. Trabzonspor olarak baktığımızda önümüzde 4 kupa var. Lig, Türkiye Kupası, Süper kupa ve Konferans kupası. 4 kulvarda da Trabzonspor mücadelesine devam ediyor. Eksikliklerimiz var. Yanlışlarımızın farkındayız. Düzletmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
HOCA TARTIŞILMAZ
Hocamıza gelince; hoca tartışılmaz. Takımı uzun bir süre sonra şampiyon yapmış bir hocanın tartışılmasını doğru bulmuyorum. Değişiklikler benim tasvip ettiğim şeyler değildir. Devamlılık esastır. Her değişiklik bir yeniden yapılanmayı getirir. Eksiklikleri düzelterek yolunuza devam edersiniz. Her yapılanmanın yeni gereklilikleri vardı. Hocanın oyun sistemi medya yada taraftar tarafından eleştirilebilir. Zor geçen puan kaybı oluşan maçlardan sonra bununla karşılaşıyoruz. Hoca asla ve asla tartışılamaz.
45 GÜNLÜK ARAYI ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM
Finansal kayıp bu süreçle alakalı değil. Pandemi döneminde büyük sıkıntı yaşadık. Futbol ailesi olarak hem finansal anlamda hem de sportif anlamda çok büyük sıkıntı yaşadık. Haftanın neredeyse her günü, bütün faaliyetlerin kapalı olduğu, insanların psikolojilerinin bozulmaya yüz tuttuğu bir dönemde bu ülkenin tek eğlencesi futboldu. Seyirci gelirlerinden mahrum kaldık, yayıncı gelirlerinde ciddi bir düşüş oldu. Ürün satışlarının dibe vurduğu bir süreç yaşadık. Bu finansal sıkıntı katlanarak devam etti. onu geriye doğru revize etmek mümkün değildi. Bu 45 günlük arada futbolseverler ister istemez Dünya Kupasına odaklanacaklar. Onlar bir şekilde kendilerini oyalayacaklar ama biz kulüpler olarak düşündüğümüzde bu süreci çok iyi değerlendirmemiz lazım. Lige en iyi şekilde başlamak için plan program yapmak için Trabzonspor açısından verimli bir süreç olacağına inanıyorum. Finansal kayıplar zaten 2,5 yılda zaten buraya kadar geldi.
KULÜPLERİN EKONOMİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Geçen seneye 20 Milyon Euro ile başladık ama 25-26 Milyon Euro ile tamamladık. Bu sene bu çıtayı biraz aştık. 33-34’lere kadar çıktık. Bu mevcut gelirlerle karşılanacak bir rakam değil. Sponsorlar, ürün satışları ama özellikle Trabzonspor gibi bir kulüp için oyuncu satışı. Her sene ya oyuncu geliştirip yada yetiştirip satacağız. 1 yada 2 oyuncu. Şampiyonlar Ligine gitseydik. 24 milyon Euro alacaktır. Avrupa liginden galibiyetlerden elde edilecek. gelir. Toplamda 14 milyon Euro’luk bir gelir elde ettik. Kaybımız 10 milyon Euro. Onu Ahmetcan’ın satışı ile karşıladık. Oyuncu yetiştirmek ve geliştirmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. 3 puan karşılığı 800 Bin Euro’ydu. Bugün 125 Bin Euro’ya kadar gerileme söz konusu. Naklen yayın gelirinde yüzde 80 azalma söz konusu. Kulüplerin Bankalar Birliği ile yapmış olduğu yeniden yapılandırma anlaşması neticesinde 250 Milyon TL faiz giderinin söz konusu olduğunu bir yerde gelirlerinde azaldığını düşündüğümüzde kulüplerin ekonomisi sürdürülebilir değil. UEFA’ya üye ülkeler içinde 6. Büyük ligiz. Futbolumuzla değiliz. Her sena kaç oyuncu ihraç ediyoruz, kaç oyuncu ithal ediyoruz. Çok büyük açığımız var. UEFA’nın son raporunda bütçesi eksi veren üç ülke Polonya, İsrail, Türkiye. Bilançomuzdaki açıkla UEFA’da 6. Sıradayız. Gelir kaybında 6. Sıradayız. Biz transfer yapmayalım sizde 254 gündür sağ stoğer alamadılar diye eleştirmeyin. Finansal duruma bakacak olursak bir süre böyle gitmemiz lazım aslında.
3 AY SONRASI GÖREMİYORUZ
“Gelirler düştü. UEFA’da da aynı şekilde. Gelirlerin bu kadar azaldığı yerde bizim bir şekilde önlem almamız lazım. Bugünden yarına olacak bir şey değil. Akademi programı başlatılıyor. Bu programa hepimizin sahip çıkması lazım. Ben en büyük geliri Trabzonspor kulübü oyuncu satışlarından elde etti. Yetiştirdiğimiz ve geliştirdiğimiz oyuncular. Yusuf yazıcı, Sörloth, Ahmetcan, Cornelius, bunlara baktığınız zaman Trabzonspor aradaki açığı minimuma indirecek finansal faaliyetlerin en önemli bölümünü oyuncu satışı oluşturtuyor. 3 ay sonrası göremiyoruz. Bizim özelimizde değil. Bütün kulüplerin söylediği ocak – şubatı zor görürüz. Kulüp başkanları ve yönetimleri olarak manevra alanınızın sınırsız olduğu ve istediğiniz oyuncuyu istediğiniz fiyata alabileceğiniz gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor.”