Prof Dr Burhan Kuzu twitter hesabından Galatasaray ile ilgili ‘FETÖcu futbolcular oradan çıktı” yazdı. Kıyamet koptu. Hakan Şükür’ün ona verdiği cevapta ise daha bir çarpıcı ifadeler vardı. Ta iş Trabzonspor’a ve Trabzon’un o dönemdeki AK Parti bakan ve siyasetçilerine kadar uzandı.
Önce Kuzu’nun paylaşımını aktaralım;
“FETÖ'cü futbolcuların çoğu Galatasaraylı.Zamanında Hakan Şükür'ü koruyan GS Divan Kurulu Üyeleri bugün İmamoğlu'na övgüler diziyor.Galatasaray'ın liseli ve elit tayfası Türkiye'nin siyasi geleceğine karar veremez..Galatasaray'ın stadını Erdoğan yaptırdı.Önce teşekkür etmek lazım.”
Ardından Hakan Şükür şunları yazdı;
“Kral Hakan diyerek peşimden koşturan, dibimden ayrılmayan,
Abdullah Gül’ün veto ettiği şike yasası çıkarırken Bülent Turan ve Mahir Ünal ile sen toplumun güvendiği birsin ve bunu kürsüden sen konuşursan toplum kabul eder diyen sistemin sahte hukuk profesörüne bak hele.”
“Meclis’te ilk günlerimde, Şike yasası geldi ve ben Şamil Tayyar ile beraber bu meclisin işi değil dedim. Zorla kürsüden konuşmam istendi ve cevabım; Kariyerimi tırnaklarımla kazıyarak kazandım. Sizin keyfinize göre bunu hiç edemem dediğim dönem bunlar beni çoktan tukaka etmişti.”
“Bu konuşmayı da Mahir Ünal’ın İstanbul’a kadar gelip evimde elinde hazırlanmış metin ile istedi ve benden hayır cevabı aldı.O süreçte Trabzonlu Vekil ve bakanlar da, (ki onları daha çok ilgilendiriyordu.) tepki koyabilselerdi herkesin takip edeceği bi yargı süreci başlardı.”
“Sistemin sahte hukuk profesörü dedim.O sadece genelde yapılana beni ilgilendiren bi konu Konu sadece o değil, önünüze geleni benim üzerimden, suçlamayı bırakın. Beni siz kullandınız şimdi de koca Galatasaray’ı alet ediyorsunuz. Adam fikrini açıklamış, herkes sizden mi olmalı?”
“Sunu da ilave edeyim; Futboldan kazandığım Herseyimi canim Ülkeme yatırdım, birileri bir şey yaptıysa onu ilgilendirir. ismimin büyüklüğünü çıkarlarına kullananları hiç affetmeyeceğim. Herseyim orada kaldı ve büyük bedeller ödedim maddi manevi. Allah büyük.. Makamlar gecici..”
“Samimi görüp herseyi yanımda yapanlara fikirlerimi yerinde söyledim. R.D,A.K,, G. G, ve digerleri kimin nereyi ele geçirmek istediğini iyi bilir. Beni arayıp gel özür dile herseyini versinler diyen kisiler! Ben şahsim olarak özür dilenecek hiçbir şey yapmadım. Sadece hayır diyemem.”
“Bu kisiler beni kullanırken Staişle anlatırken ki halleri gözümün önüne geliyor ben niye burdayım diyordum. Gezi olaylarında yaşadıklarıma hiç girmek istemiyorum. Ama ben Babama söz verdiğim gibi sadece benim gibi düşünenler ile değil herkes ile dost olmak isteyen bi insanım.”
“Hapiste ki arkadaşlarımı ziyaretimde Aziz Yıldırım’a da uğradığımda ki ifadeleri de bende kalsın,diğer arkadaşlarımın ifadeleri de. Ama şimdi o arkadaşlar istedikleri yalanı kendilerinden istendiği gibi söylüyor. Kimseye ,hele ki ülkeme milletime kötülük yapmadım..”
“Başta Trabzon vekil ve bakanlarının, ele geçmiş medyanın, muhalefetin büyük bir çoğunluğunun muhalefet ediyor gibi gözüküp, siyasi olarak fayda sağlamaya çalıştıkları bir dava için, sen neden konuşmadın diyerek ben günah keçisi seçildim. Ben sadece siyaset yapamıyorum.”
“Birde ben bunları yazarken, sen neden gittin ülkeden diyenlere ; O kadar tehdidi siz ve aileniz alır, baskı görür, kendinizi ifade edeceğiniz ne medya ne Tv kalmazsa , Aileniz ve herkesin huzuru için bunu yaparsınız. Ailemi görüyorsunuz başka söze gerek var mı? Aklı olan görür..”