Trabzonspor, Galatasaray maçındaki ağır yenilgi sonrası Rize deplasmanında da hem oyun hem de tatsız bir maçı daha geride bıraktı.
Elbette eksikler var, Afrika Kupası'na giden futbolcular ve sakatlar Abdullah Hoca'yı zorluyor. Bu dönemin zor geçeceğini birkaç yazı öncesinde de ifade etmiştim. Ancak skordan bağımsız bu kadar kötü oyunları eksiklerle açıklamak mümkün değil.
Bir takım, ne kadar eksiği olursa olsun hücumu ya da savunmayı, birini biraz daha iyi yapabilir. Trabzonspor son 2-3 maçtır ne hücumu ne de savunmayı, "idare eder" denilecek kadar bile yapmıyor.
Trabzonspor'un bu süreçteki en büyük şansı, Beşiktaş'ın kendisinden daha kötü bir dönemden geçmesi. 3. olmak adına hala elde imkanlar var ancak şu mevcut görüntünün kısa sürede tersine dönmesi gerek.
Afrika Kupası'na giden oyuncular ve sakatları göz önüne alınca, "Trabzonspor bu süreci minimum hasarla atlatırsa..." diye senaryolardan bahsediyorduk. Daha şimdiden maksimum hasar alındı. Skorlardan bağımsız, oyun olarak çok keyifsiz ve taraftarı tribünden uzaklaştıran bir takım görüntüsü var.
Hep demiştik ki, Trabzonspor sezonu tamamladığında elinde yeni sezona dair devredebileceği şeyler olmalı. Yeni sezonda hedefe oynanacaksa, eldeki 3-4 oyuncu dışında doğrudan kadroya yazılacak oyuncu yok gibi. Derseniz ki, Trabzonspor'un bir sezonda bütün kadroyu tepeden aşağı yenileme şansı var mı? Ekonomik olarak bu da pek mümkün değil. Kış transfer döneminde 3-4 ortalama oyuncu almak yerine, doğrudan ilk 11'de oynayacak kaliteli 1-2 oyuncu almak çok daha makul ve mantıklı bir hamle olacaktır.