Haber61 Spor Servisi
Trabzonsporlu Erce Kardeşler, kulübün resmi dergisine röportaj verdi.
İşte o röportaj;
BİZDEN SADECE MÜCADELE ETMEMİZİ İSTİYORLAR
2.5 yıl oldu buraya geleli. Başta farklı bir şehir daha önce hiç doğu tarafında oynamadım. Bursa’da başladım Altınordu’da oynadım. Buraya gelirken insanların “Karadeniz insanı sinirlidir agresiftir” sadece bunları biliyordum. Ancak geldiğimde hem takım hem hocalarım hem şehir tarafından çok iyi karşılandım. Trabzon şehri gayet güzel. İnsanlar gayet sıcak. İnsanların evine gidip kapılarını çalsam en güzel şekilde beni yedirip doyururlar. Bunlar bu devirde insanlığın öldüğü zamanda çok değerli şeyler. Bunun tabi bir karşılığı oluyor. Onlar bizden sadece mücadele etmemizi istiyorlar. Mücadele edip kazanmamız, kupalar getirmemiz.
YENİLDİĞİMİZDE İNSANLARIN YÜZÜNE BAKMAYA UTANIYORUM
Trabzonspor dört büyük kulüpten birisi, ben de Altınordu’dan geldim. Orası çok mütevazı bir yer. Buraya geldiğimde bu kadar sistemli düzenli gelişmiş büyük takım denilen şey buradan geliyor. Biz sadece sahaya çıkıyor gerisi önümüze seriliyor. Biz sadece sahaya çıkıp mücadele etmemiz gerekiyor. Baskısı var büyük takımda olmanın. Şehrin de baskısı var. Yenildiğimizde dışarı çıkıp insanların yüzüne bakmaya utanıyorum. İnsanların size bakışı çok özel ve çok güzel. Ama aynı zamanda sizden çok büyük beklentiler var. Burada olmak çok özel ama zorlukları da var. O zorlukların sonu da güzelliğe çıkıyor.
NEŞELİ BİR İNSANIM
Mutluyum. Ben hiç anne ile babamın kavga ettiğini görmedim. Biz hep gülen, eğlenen birbirine şakalar yapan insanlarıyız. Genel olarak gülen neşeli bir insanım. Bardağın dolu tarafından bakmaya çalışırım. Benim de üzüldüğüm kırdığım anlar oluyor ama insanlara yansıtmayı sevmiyorum. Sürekli enerjimi yüksek tutmaya çalışıyorum. Çocukluğumdan beri futbol oynuyorum. Sevdiğim işi yapıyorum. Burada da çok neşeli bir ortam var. Çok iyi dostluğumuz var. Burada vakit geçirmeyi çok seviyorum. Eşim duymasın ama buradan eve gitmek istemiyorum. Çok güzel vakit geçiriyoruz.
ARKADAŞ ÇOK GOL YİYİNCE KALEYE GEÇTİM, DAHA ÇIKAMADIM
İlkokul aktivesi olarak basketbol oynuyordum. Babamla küçükken kamplara gidiyordum. Bana kaleci olmam konusunda hiç bir şey söylemedi. Ben hep onun peşinden giderdim. Kamplar, idmanlar. Bilecikspor’dayken tesislerde kalıp onun takım arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirmek çok hoşuma gidiyordu. Ben de futbol oynamak istiyorum dedim. Bursaspor’da futbol okuluna yazdırdı. İlk gün hoca nerede oynamak istediğimizi sordu. Ben fark etmez deyince sağbek oynattı. Oynarken bir arkadaşı kaleye geçirdiler çok gol yiyiyordu, ben de hırsımdan kaleye ben geçeceğim dedim. Bir daha da çıkamadım.
UĞURCAN EN İYİSİ
Bu zamana kadar çalıştığım en yetenekli kaleci Uğurcan. İyi de bir çocuk. İlk geldiğimden beri üzerine çok şey kattı. Onun sayesinde ben de kendimi geliştirdim. Uğurcan şuan oynadığın 3-4 katını oynayabilir. Ben onu çıplak gözle her gün görüyorum. Bu buz dağının görünen kısmı. Avrupa’da çok rahat ülkemizi temsil edebilir. Daha iyisini Avrupa’da yapabilir. Her futbolcunun hayalidir. İnşallah bizi en iyi şekilde temsil eder bundan hiç şüphem yok.
KALECİLERİN ROLÜ DEĞİŞTİ
Eskiden kalecilik daha kolaydı. Geriden oyun kurma diye tabir ettiğimiz bir meziyet beklenmezdi. Bu şekilde daha fazla yük oldu. Daha iyi oldu. Eskiden pozisyon olmadığında sadece orada duruyordunuz. Şimdi daha çok maça ısınıyorsunuz. Top sizdeyken bir kişi fazla oluyorsunuz. Bunu ilk olarak çok büyük kulüpler yapıyordu. Sonra yaygınlaştı. Altınordu’da bunu görmüştük. Daha fazla topa değmek daha iyi bizim için.
ABDULLAH HOCA BİZE KONFOR SAĞLADI
Abdullah hoca futbol aklını bu kadar teknik ve taktiğe dayalı halde getiren Başakşehir’de o oldu. Dışardan bakınca mizacı çok ser görünüyor. AMA Yufka yürekli olduğunu bir biliyoruz. Bize konforlu alan sağlıyor. Sürekli tesis içinde tutmuyor. Bizi çok özgür bıraktı hocamız. Çünkü bu takımda disiplinsiz abuk subuk şeyler yapan futbolcu yok. Bütün takımlar maç öncesi kampa girer biz evimizde uyuyoruz. Bunun kadar güzel bir şey yok. Eve gidiyoruz, eşimizle çocuğumuzla zaman geçiriyoruz kafamız boşalıyor ve performansımıza da etki ediyor. Kafamız çok daha rahat oldu.
TECRÜBE EDİNDİK
Şampiyonluğu kaybettiğimiz sene o stresi yönetmeyi nasıl baskı olduğunu tecrübe ettik. Bu sene inandık işi başından sıkı tuttuk. Çok iyi başladık. Kupayı alana kadar aynı olacak. Önümüzdeki sene de aynı olacak. Özgüvenliyiz. Geri düştüğümüzde kafamızda geri çeviririz düşüncesi oluyor. Futbolda bunu sağlamak çok önemli.
KUTLAMA STADA SIĞMAZ
Bir deplasman maçından sonra şampiyon olursak havalimanında taraftarlarımız elleriyle herhâlde uçağı indirir hayallerime bu akdarı sığıyor. Burada alırsak da stadyumda sabaha kadar kutlarız. Bizde çok hayal kurarız. Bir an önce şampiyon olmak istiyoruz. Bu kadar zor dönemde bir umut aşısı olacak. Anadolu’da bir kıvılcım olacak. Çok güzel bir atmosfer olacak. 1 hafta kutlanır. Kutlama stadda olmaz çünkü sığmaz.
Abdullah hoca ile konuşurken ben bırakınca ekibine alır mısın beni diyorum. Antrenörlük için bir hayalim var. Futbolcu olarak bir şey kazanmak önemli ama hoca olarak daha da farklı bir sorumluluk.
Eşimle burada yaşıyoruz. Annem ve babam bekarken geliyordu şimdi senede bir kez geliyorlar.
Mısır ununda yapılan fasulye var çok güzel. Kuymak başlarda çok yiyordum ama çok yiyince sıkıldım biraz. En çok sevdiğim pide. Gerçekten başka bir seviye. Buranın bir de et döneri çok güzel. Et ürünleri çok lezzetli. Sütlacı da çok iyi.