Trabzonspor'un Kongresi yaklaşırken Başkan adayları bir bir sahaya iniyor.
Başkan Adaylığını açıklayan Celil Hekimoğlu'nun listesine gireceği yönünde iddialar ortaya atılan eski Başkan adayı Hakan Kulaçoğlu, Zorlu Grand Otel'de basın toplantısı düzenledi.
Kulaçoğlu, yaptığı açıklamada hiç bir başkan adayının listesine girmeyeceğini söyledi.
Kulaçoğlunun açıklaması şöyle:
"Trabzonspor’umuzun büyük olasılıkla 6 Aralık pazar günü yapılacak seçimli genel kurulu hakkındaki görüş ve değerlendirmelerimizi paylaşmak için sizlerle bugün burada birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Bu toplantıda bana, 2013 Mayıs kongresinde birlikte aday olduğum arkadaşlarım eşlik edecekler. Avukat Hakan Orhan’ı şike davasından, adalet mücadelesinden çok iyi tanıyorsunuz zaten. Aydın Aktaş arkadaşımız da yıllardır Trabzon amatör futboluna hizmet etmiş, altyapım konusuna özel ilgisi ve bu konuda geniş bilgisi olan, spor yöneticiliği diplomasi da sahibi arkadaşımız. İkisi de Trabzon’da yaşıyorlar.
İki buçuk yıl önceki kongrede ekip arkadaşlarımla birlikte ciddi projeler ve hazırlıklarla aday olmuştuk. bu projeler arasında "yerli ve yabancı sponsorluklar", "logolu ürün ve TS Club düzenlemeleri", "ABD kaynaklı bir firma ile ürün pazarlama projesi", "altyapının alman ekolü ve ilk 3 yıl yabancı hocalarla fiziksel ve daha önemlisi zihinsel rehabilitasyon ve yeni sistematik yerleştirilmesi", "Avrupa’dan önemli bir antrenman bilimleri firması ile antrenman ekipman ve sakatlık önleyici sistemin kurulması", "İstanbul kökenli iki firmadan altyapıda aileler dahil olmak üzere, üstyapıya ve profesyonel kadroya kadar psikolojik rehberlik ve danışmanlık uygulamasının tamgün ve yerleşik şekilde hayat geçirilmesi", "personel düzenlemesi", "adım adım profesyonel yönetime ilerleme" vardı.
O gün şampiyonluk vaat etmeyen tek adaydık. Trabzonspor ’un o günkü maddi manevi tablosu ile şampiyonluğun iki üç yıl için mümkün olamayacağını, kontrollü bir küçülme ile iki yıl 4. ile 6. arasında bir derece hedeflememizin makul ve kabul edilebilir olduğunu, Trabzonspor ’un 50. kuruluş yıldönümü olan 2017'den itibaren de sürdürülebilir başarı düzeyini mutlaka yakalamayı hedefleyeceğimizi söylemiştik. Bizim 50. yıl sloganımız şimdi başkaları tarafından kullanılıyor ama aradan 2.5 yıl zaman geçmiş ve borç iki katına çıkmış durumda.
Ne yazık ki o dönem parasız başkan adayı, küçük düşünen altyapıca gibi eleştirilere maruz kalmıştık.
Ancak geçen zaman içinde Trabzonspor ’un maddi ve manevi tablosu 3 kat daha bozulup imajı yerle bir olurken ligde de bir 4.lük bir de 5.lik elde edilebildi. Profesyonel yönetimde hüsranlar yaşandı.
Altyapıya bütçe ayrılmadı. Altyapıdan oyuncu gelmedi. TS Club'lar hep eleştirildi. Çok büyük para harcanan kadroda sakatlıkların ardı arkası kesilmedi. 7 teknik direktör değiştirildi.
Biz o gün doğruları söyleyerek aday olduk. Diğer adayların hepsi şampiyonluk vaat etti. O nedenle hiçbiri ile birleşmedik. O vaatlerle seçilen herkes bugün ayni sonuca varacak, Trabzonspor yine bugünküne benzer bir durumda olacaktı. O nedenle, bize karşı yöneltilen “seçime girmeseydiniz o seçilirdi, bu seçilirdi” gibi garip suçlamaların hiç bir mantığı yoktur. Neredeyse isim isim sayabileceğimiz, bize oy veren kongre üyelerinin de bizle aynı mentalitede olduğunu, Trabzonspor’un o günkü durumunu çok iyi analiz edebildiklerini biliyoruz.
O gün, Trabzonspor 200 milyon TL borçlu iken şampiyonluk vaat etmek ne kadar yanlış ise bugün 500.000.000 TL borçluyken şampiyonluk vaat etmek çok daha büyük bir yanlıştır.
İnanın ki o gün başka bir arkadaşımız da seçilmiş olsaydı mali ve sportif tablo çok farklı olmayacaktı. Zira taraftarın duymak istediklerini söylemek hiçbir zaman çözüm değildir.
Bugün adaylar cephesinde hala yoğun bir hayalperestlik ve gerçeklerle bağdaşmayan hayaller üzerinden oy derleme hevesi olduğunu görüyoruz. Gerçeklerle barışık, Trabzonspor ’un temel felsefesine bağlı bir yaklaşıma tanıklık ettiğimizi söylemek kolay değil.
Tüm bu nedenlerle, bugün iki buçuk yıl sonra burada sizlerin karşısında bulunurken hiç mutlu değiliz ama çok haklıyız. Şimdi yeniden söz söyleme hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
2013 Mayıs kongresindeki konuşmamda bir de şunu söylemiştim. Seçilecek yönetimin görev süresini 6 aydan 2.5 yıla çıkartan bu tüzük değişikliği mahkemelik olacak ve Trabzonspor ’u yasal bir kaosa sürükleyecektir. Bu nedenle biz seçilirsek Trabzonspor ’u 6 ay sonra Aralık 2013’te seçimli genel kurula götürüp bu sorunu çözeceğimize söz veriyoruz. Bakınız yine haklı çıktık. Şimdi yönetimin aldığı bu kongre kararı ile seçime gidilirse benzer bir sorun yine bizleri bekleyecek; Denetleme Kurulu ile bazı değerli hukukçularımız ve duyarlı üyelerimiz dışında bu durumdan kaygı duyan yok gibi. Bu noktaya da sizlerin ve adayların dikkatini çekmekte yarar olduğunu düşünüyoruz.
Bildiğiniz üzere, 3 ay önce Trabzon’a gelerek çatı adayı veya adayların birleşmesi için çok içten bir şekilde temaslara başladım. Çatı adayı olabilecek isimlerin tamamı olmayacaklarını açıkça beyan ettiler.
Hayat hepimiz için zorluklarla dolu. Her bir dostumuzun zorluklarını anlamaya çalışıyorum. Bunun yanında da camiayı anlamak için elimden gelen çabayı gösteriyorum. Zira camianın bizi anlayabilmesi için öncelikle bizim onları çok iyi anlamamız gerektiğini her şeyin ötesinde bir seçim yenilgisi ile deneyimledik. Seçim sonuçları kimsenin aklından ya da gönlünden geçtiği gibi tezahür etmiyor. Bu nedenle yeni hatalara bağışık olabilmek için doğru tespit yapmak zorundayız.
Şunu söyledim: Trabzonspor bugüne kadar kurduğumuz en anlamlı cümle.
Bu cümleye özne seçerken çok dikkatli ve gerçekçi olmalıyız. Sağlıksız yöntemlerin peşinden gitmemeliyiz. Bugüne kadar herhangi bir adayın listesinde yer almama gerekçemiz de işte tam olarak bu anlayıştır. Bu gerçekçiliktir.
Aday arkadaşlarımla sık sık görüşüyorum. Seçimde aday olacak kişi sayısına göre mutlaka akıl yürütmemiz ve Trabzonspor 'un çıkarları doğrultusunda yeniden beyin fırtınası yapmamız gerektiğini söylüyorum. Aday arkadaşlarımız doğal olarak aceleci davranıyorlar, hamle yapmak istiyorlar, önemli isimleri listelerine katarak güç kazanmaya, rakiplerinin şevkini kırmaya çalışıyorlar.
Ancak şunu da hatırlatmak isteriz ki ben bu kez başkan adayı değilim ve kimseye göre pozisyon almak, kimseye kesin destek olmak, ya da bir diğerinin şevkini kırmak gibi bir düşüncemiz ve görevimiz yok. Trabzonspor 'un iyiliği için, gerçekçi ve uzun soluklu bir çözüm bulmak yolunda kafa yoruyoruz. Hepimize her gün sayısız mesaj ve telefon geliyor ve hepsi farklı önerilerde bulunuyorlar. A adayı ile ol. B adayı ile ol. A adayı ile sakin olma. B adayı ile sakin olma. Makul nedenler dışında duygusal ve tepkisel sebepler de var bu önerilerin altında.
Biz bir ekibin, bir listenin değil bir çözümün, Trabzonspor 'un iyiliğinin parçası olmak istiyoruz.
2.5 yıl önce başkan adayı olarak girdiğimiz seçimde de camianın, taraftarın saygısını görmüş, sevgisini hissetmiştik. Hepsine tekrar teşekkür ederiz. Bu kez çok daha büyük bir ilgi, destek ve güven var. Özellikle bu güveni boşa çıkarmamak, onları hayal kırıklığına uğratmamak adına sabırla, özveriyle muhakeme yapıyoruz. Herkesin görüşünü almaya özen gösteriyoruz. Önemli sayıda üye bizim kararımızı bekliyor, önemsiyor; bunun bilincindeyiz. Trabzonspor ’un şu an ülke kamuoyundaki en büyük sıkıntılarından olan temsil, algı, imaj için de bizim gibi Trabzonspor felsefine hakim onunla özdeşleşmiş ve samimiyeti tam ekibe ihtiyaç duyulduğunun farkındayız ve bu konuda çok kısa sürede çok önemli gelişmeler sağlanabileceğine inanıyoruz. Sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun farkındayız. İsteriz ki adaylık düşünen arkadaşlarımız da bu sorumluluğu sonuna kadar bizim kadar hissetsinler.
Hep birlikte güçlü bir yönetim oluşturmak için karşımızda kişisel egolarımızdan başka rakip yok. Biz Trabzonspor 'un çok daha iyi günlere ulaştırılabilmesi için her görevi kabul ediyorsak diğer arkadaşlar da bu anlayışta olsunlar. Bu konudaki umudumuzu muhafaza etmek istiyoruz.
Ortada iki gerçek var. Biri yükün çok ağır olduğu diğeri ise hiçbir aday arkadaşımızın tam ve genel kabul görmediği. Bunu 2013 Mayıs seçimlerinde de yaşadık ve bedeli ağır oldu. Her seçim döneminde camiamızın ve şehrin önemli isimleri hep şöyle demiştir. "Bu dönem çok netameli. Hiç bulaşmamak lazım". Benim bunu duyduğum belki beşinci seçimdir. O netame her ise artarak devam ediyor işte. Tepemizde asılı kalıyor. Ben inanıyorum ki hiçbir sorun, hiçbir zorluk camiamızın potansiyelinden daha büyük değil. Bu potansiyeli etkin kullanırsak bu işin altında kalkmakla kalmayız çok büyük bir hamle ile Türk futboluna yeniden yön verebilir, çok güzel renkler katabiliriz.
Dediğimiz gibi, o büyük potansiyelimizin mümkün olduğunca yekpare şekilde kullanılmasından yanayız ve hala oradayız. Bu nedenle güçlerin bu olağanüstü dönemde birleşmesi için sabrımızı muhafaza edecek, çaba göstermeyi sürdüreceğiz.
Son olarak bir noktaya daha değinmek istiyorum. Şike davası ve sportif yargılama sürecinde, Trabzonspor ’un hakki olan 201-2011 şampiyonluk kupasının tesliminin engellenmesi sırasında siyasi irade ile ilgili açıklamalarım doğruların ve gerçeklerin cesurca ifadesidir. Birçok arkadaşımız bu mücadele için ciddi bedeller ödedi. Ben de emekli olmak durumunda kaldım. Şimdi bu sözlerim nedeniyle Trabzonspor yönetiminde yer almamam gerektiği, zira bu durumda hükümetin Trabzonspor ’a yardımcı olmayacağı ve kurumun büyük borcunun ödenemez hale geleceği şeklinde yürütülen bir kampanya var. Bu noktada camiada bir tereddüt varsa elbette bunu da anlayışla karşılarım.
Burada, değer verdiğim iki aday arkadaşımın birleşmesini sağlayamadığımız gerçeğine bir de bu son sözünü ettiğim tereddüt eklendiğinde bugünkü koşullar altında seçimlerde hiçbir listede bulunmayacağımı sizlerin önünde beyan ediyorum.
Mevcut başkan aday olsun ya da olmasın, Trabzonspor ’un, genel bir kabul gören tek bir listeyle, birliktelik anlayışıyla genel kurul yapması gerektiğine inanıyoruz.
Ancak bu arada şunu da vurgulamak isteriz ki, birleşme için, bütünlüklü bir liste yapabilmek için hala yeterli zaman olmasına karşın planlama yapmak için zaman çok daraldı. Projeler, planlar, yol haritaları çok belirsiz ve bu konular hiç dile getirilmiyor, tartışılmıyor. Bu çok önemli bir eksiklik olarak zihnimizi meşgul etmektedir.
Birlikteliğin gerçekleşmesi için sabırla bekleyeceğiz, sonuna kadar çözüm aramayı sürdüreceğiz.
Çok sevdiğim Trabzonspor için resmi görev alarak çok iyi şeyler yapmak isterim ama şunu da anlıyorum ki, bazen ortamda hiç bulunmamak insanın sevdiği için yapabileceği en büyük iyilik olabilir."