Haber61 / Spor Servisi
Trabzonspor, Al Sadd ile yapılacak olan hazırlık maçı nedeniyle kafileyle birlikte Katar'da bulunan Başkan Muharrem Usta açıklamalarda bulundu.
Katar'da kalınan otelin toplantı salonunda basın mensupları ve kafileyle Katar'a gelen camianın önemli isimlerine seslenen Usta'nın açıklamaları şu şekilde;
"Körfez bölgesi bizim için önemli bir gelir kaynağı. Bunu daha da fazla geliştirmeliyiz. Gönül ister ki Katar’dan Trabzon’a uçak seferleri başlasın. Bugün burada misafiriz ve çok ciddi bir ilgi ve karşılamayla karşı karşıyayız. Bunun sebebi Trabzonspor. Yoksa işadamı grubu olarak gittiğinizde bile böyle bir karşılama olmaz. Keşke Trabzon ile Doha arasında bir uçak seferi başlasa. Bir dahaki milli arada keşke Katar’dan, Kuveyt’ten bir takımı Trabzon’da ağırlayabilsek. Onları Trabzon’da gezdirebilsek.
Trabzonspor ne kadar başarılı olursa bunların gerçekleşme ihtimali artıyor. O nedenle odak noktası Trabzonspor. Bu kulüp çok yönetim başkan ve futbolcular gördü. Bu marka üzerinden seyahat eden, hayatını şekillendiren ya da Trabzonspor’a şekil vermeye çalışan ya da Trabzonspor’un şekil verdiği… Bunlardan biri de bizleriz. Gelip geçicyiz. Bu marka Trabzon’dan dünyaya söyleyecek çok şeyler olacğını düşünüyorum. Başkanlar hocalar gelip geçicidir. Trabzonspor olmadığında hayatın ne kadar tatsız tuzsuz olacağını ve başarılı olduğunda ne kadar güzel olduğunu düşünelim.
İZLANDA TAKIMI...
Hepimiz hata yapabiliriz. Hatalar ders çıkarma adına bizi geleceğe taşıma adına bakmalıyız. Bugün Trabzonspor’da yönetim hata yapacak. Dün yaptılar, yarın da yapacaklar. Oyuncu müsait durumda golü atamayıp hata yapacak. Hoca da yapacak. Bakın İzlanda ile maç yaptık. Çok iyi bireysel futbolcularımız var. Ama karşımızda makine gibi işleyen bir takım var. İzlanda’da 6 yaşında sportif eğitim ve hayat başlıyor. Toplam nüfusları 300 bin olan ülkenin bize verdiği müthiş bir ders…
STADIN YANINDAKİ BÖLGENİN TAPUSU ÇIKMADI
Bizim statımızın çevresinde o kadar yapılacak iş var ki… İzlanda’da çocukken sistem başlıyor. Biz de ise altyapıdan oyuncu çıktı mı şeklinde bakıyoruz. Altyapı dediğimiz de çeşitli yaş kategorilerinde oynayan çocuklar. Altyapıdan bu şekilde ancak bu kadar oyuncu çıkar başka çıkmaz. Altyapı çok küçük yaşlarda başlamalı. Bunu çok iyi yapan ülkelere gittiğimizde şunu görüyoruz; Eğitim ve spor çok küçük yaşlarda başlayan büyük bir seferberlik. Trabzon’da Stadın yanında yapılan bölgeleri oranın tapusu çıkmadığı için üzerimize henüz alamasak da kullanıma bir engel yok. Biz altyapılarımızı çok daha geliştererek 7- 8 yaşlarına indirerek stat çevresini altyapıyı geliştrebilmek için dizayn etmek istiyoruz.
Diğer taraftan daha iyi işler çıkarabilmek adına mevcut tesislerimizdeki mevcut idari kadroyu stadın içine taşımak istiyoruz. Oradaki binalar çok eskidi. Onları kaldırıp Trabzonspor'a bir muhteşem tesis kazandırmak istiyoruz. Burada hem oyucnular açısından hem de ticari anlamda Avrupa'nın bir çok ülkesinde olduğu gibi büyük bir tesis yapmak istiyoruz. Halı sahada olduğu gibi bir takım 10-11 de çıkar diğeri hemen 11'de girer. Bu tesisleri hiç boş görmezsiniz.
STADIMIZI YAŞATMAMIZ LAZIM
Mevcut stadımızın sürekli yaşaması lazım. Yoksa orası da çürüyecek. 15 günde bir maç yapıyorsunuz, devre arasında 40 maç yok sezon sonu maç yok, milli ara gelirse yine maç yok. Bu stadın ayakta kalması için başka birşey yapmamız lazım. Stat çevresinde Trabzon'da yaşayan insanların nefes alabileceği sosyal bir tesis yapmamız lazım. Orada daha iyi yaşam şartları oluşturmamız lazım. Bunları yaparsak stadı yaşatabilir hale getirir. Bunlar hemen olmuyor. Belediye başkanımızın , sanayi odamızın herkesin sahip çıkması lazım.
FATİH TERİM'LE KAVGA EDEN KİŞİNİN HEYKELİNİ YAPTILAR
Çok yakın tarihte Türkiye'de bir milli takım örneği yaşadık. Bir buçuk ay önce gündem teknik direktör ayrılsın sonuçlar kötü. Hoca bir yerde bir kavga işine giriyor ve yanlış doğru tartışmıyorum bir üniversitenin öğrencileri Fatih Terim ile kavga eden kişinin heykelini yaparak "Sana minnettarız" dediler. Heykel orada, yeni gelen teknik direktör ve durum ortada. Şimdi sosyal medyada bakıyorsunuz 2022'de oynayacak genç jenerasyonu konuşuyoruz. Çünkü elimizde birşey kalmadı. Söylemek istediğim şu biz 3-4 senede 10 hoca değiştik. Geçen gün bir paylaşım gördüm Cardozo’nun olduğu kadronun listesini. O kadrodan sadece 1 oyuncu kadroda var. O kadrodaki oyuncular şimdi nerede. Hangisini şimdi transfer edersiniz. Hepsi kayboldu. Bunların her biri hocaların kendine göre getirdikleri kadrolar. Ve içinde bulunduğumuz durum bu. Söylemek istediğimiz şey şu istikrar her zaman iyidir. Sürekli değiştirerek olması gereken yere uzun zamandır ulaşamadık. Bu sezon 7 maçı geride bıraktık. Kendi adıma konuşmak gerekirse en acı kaybımız Alanya maçı. İstanbul'daki maçları da kazanabilirdik. Ancak kaybımız Alanya maçı. Bu takım çok iyi işlere imza atacak. Eksiklerimiz tabiki var. Sıkıntılarımızı nasıl aşabilirizi dinlemeye devam ediyoruz. Sizden rica ediyorum bu takım sizin takımınız. Herkese eleştiri yapalım ama sahip çıkalım.
YUSUF VE ABDÜLKADİR...
Yusuf ve Abdulkadir için iki şey söylemek istiyorum. Bir teknik adam gibi tabi ki bakış açımız geniş olmayabilir. Geçen yıl Yusuf ve Abdulkadir elimizde vardı. Sanırım Ersun hoca söylemişti ya da Özkan Hoca da olabilir "Oyuncu A takımda oynamaya hazır ama takım onu oynatmaya hazır mı" diye bir cümle duymuştum. Ben de bunu sordum cevap olarak şunu aldım " Ne zamanki takımdaki abiler hocaya dokunupta şu Yusuf ve Abdulkadir de oynasaya derse takım da hazır demektir."
MEHMET EKİCİ'Yİ RAFA KALDIRDIK, YUSUF'U KEŞFETTİK
Şimdi Yusuf'un Yusuf olduğu Bursa maçını hatırlayalım. Yani Mehmet Ekici ile yaşadığımız kriz sonrası. Ben hocayı arayıp "artık Mehmet'i rafa kaldıralım. bu iş takıma zarar veriyor" dedikten sonra kim oynasın sorusu çıktıktan sonraonlar "artık o mevki Yusuf'undur " dediler. Ve o serüven başladı. Aynı şey Abdulkadir için de oldu. Ben şahit oldum o A takımla müthiş antrenmanlara katıldı. Özel antrenmanlara tabi tutuldu. Allah vergisi bir yeteneği var. Asıl parlaması Göztepe maçında oldu. Yenildik ama onu kazandık. Soyunma odasında abileri şunu söyledi "17 yaşındaki bu çocuk kadar olamadık. Yazıklar olsun bize". İşte o anda eşiği atladı. En zor maçı da Beşiktaş maçı oldu. Baştan mı oymanalı yoksa sonradan mı girmeli. Psikolojik olarak çok önemli. Baştan başladı, ve iyi gitmedi. İşte o an Abdulkadir büyük bir kayba girecekti. Doktor olmam sıfatıyla "O maçta iyi iş çıkaramazsa tamamdır, ama çıkaramazsa onu ezdik mahvettik " bunun tartışmaları günlerce yaptık. Abdulkadir Beşiktaş maçında en iyisini ortaya koydu. Önemli, bir psikolojik destek verilmesi kaydıyla bunlar oldu. Takımdaki abilerinin de desteğiyle oldu. Abdulkadir de büyümüşte küçülmüş gibi davrandı.