Eski Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu, Trabzonspor'daki tüzük çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Mustafa Hacıkerimoğlu'nun açıklamaları şu şekilde;
"Trabzonspor camiasında kimin kimle gönül kırıklığı varsa, gönlü kırılan herkesten camianın bir ferdi olarak diğer ferdi olarak özür diliyorum. Trabzonspor camiası gerek eleştirinin kalitesini yönetemediğimizden gerek kongrelerde benim arkadaşım anlayışıyla hareket ederek Trabzonspor duygusundan uzaklaşarak Trabzonspor camiası parçalanmıştır. Bugün Trabzonspor’un geçmiş başkanları, Asbaşkanları ve yöneticileri. Hepsine sesleniyorum. Açık ve net şekilde söylüyorum ki eğer Trabzonspor’un başkanları ev yöneticileri bir masanın etrafında toplanamıyorsa bunu konuşması gereken kişiler bizleriz. Trabzonspor camiasıdır. Bir an evvel Trabzonspor başkanlarının, Asbaşkanlarının, yöneticilerinin Trabzonspor’u konuşmak, tartışmak, Trabzonspor’un içinde bulunduğu zamanı değerlendirmek, önündeki vizyonunu tartışmak üzere barışı tesis etmek zorundadır. Azınlık çoğunluğu yönetemez. Dünyada gelişmiş toplumlarda uygulanan ve tartışmaya kapalı bir şey vardır ki demokraside çoğunluk. Trabzonspor camiası da yapacağı bu yeni anayasa ile bundan sonra sportif, ekonomik, hukuk politikasını, halkla ilişkiler ile olan politikasını çoğunluğun kararıyla yeni anayasayla zamana taşınma dediğimiz bir formatta yeniden tartışmalıdır.
Bu konuda üzerinde çalıştığımız İstanbul’da bir grup hukukçu arkadaşımızın da yazımına başladığı bir çalışma yürütüyoruz. 6 yıldır Trabzonspor camiasının büyüklerini ziyaret ediyorum. Eğer ziyaret etmediğim biri varsa bana cevap versin. Kapı kapı gezip Trabzonspor’un içinde bulunduğu durumu görüştük. Ziyaret ettiğim insanlardan olumsuz bir cevap almadık ama ziyaret ettiğim insanların kırgınlıkları, küskünlükleriyle karşılaştık. Yeni anayasada daha barışçıl, hepimizi kucaklayan, yasakların kalktığı, bizi ir ve beraber yaşatacak yeni bir tüzüğe ihtiyacımız var. Bu tüzüğü Trabzonspor’un ilgili kurulları değil, Trabzonspor camiası ve delegasyonu yapmak zorundadır. Delegeye sesleniyorum. Trabzonspor’un yeni anayasasını gelin yapın.
"Trabzonsporlular Vakfı’nın kurulmasını istiyoruz"
Bizim rakibimiz olan büyük kulüplerin hepsinin vakfı var, bizim yok. Trabzonsporlular Vakfı’nın camiayı kucaklayan bir mütevelli heyeti oluşturulmasını ve Trabzonspor’un politikalarına yön veren gerek ekonomi gerek camia sorunlarını koordine eden, Trabzon’un her rengini kucaklayan ve temsili olan bir Trabzonsporlular Vakfı kurmak istiyoruz.
Yüksek İstişare Kurulu daha önce Trabzonspor’un tüzük kongresinde kurulmuştur. Yüksek İstişare Kurulu, Trabzonspor’un geçmiş başkanları, Asbaşkanları ve Kurul Başkanlarından oluşmaktadır. Dün akşam Divan Başkanımızla istişare yaptım. Divan Başkanımızın Yüksek İstişare Kuruluyla ve tüzük ile alakalı gerek mevcut tüzük gerek kulübün hazırladığı yeni tüzük taslağıyla alakalı kendi itirazlarını bildirdiğini söyledi.
Trabzonspor’un tüzüğünde çok yasak var. Bir kere yasakların tamamının kalkmasını istiyoruz. Delege olarak Trabzonspor’a delege olmuş, bir sebeple aidatını yatıramamış delegelerin bir kereye mahsus olmak üzere bir af getirilmesini istiyoruz. Ailesine, yuvasına dönmek isteyenlere bir kereye mahsus dönme hakkı verilmesini istiyoruz. Aynı zamanda 2 yıl aidatını ödeyemeyen üyelikten ayrılıyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Sonuçta aidatını ödeyemeyen delege oy kullanamıyor. Bu kural dursun. Ama bir sebeple 2-3-5 sene aidatını ödemeyeni aileden atmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. 10 yıl gibi bir süre konulmasını ev 10 yıl içerisinde aidatını ödeyip yuvasına dönmek isteyenlerin bu haktan yararlanmasını istiyoruz. Nasıl olsa aidatını ödemeyen oy kullanamıyor. Eğer 5 yıl sonra adamın şartları değişmiş, artık Trabzonspor’da aktif pozisyon almak istiyorsa bu borçları ödeyerek devam ettirilmesini istiyoruz.
Seçime ve seçilme haklarıyla ilgili, divan seçimleriyle alakalı, Divan Başkanlığı seçiminde başkanlığa aday olanlarla ilgili bir takım kısıtlamalar var mevcut tüzükte. Bunların tümünün kalkmasını istiyoruz. Aynı şekilde Trabzonspor’un yönetimiyle ilgili bir takım sınırlamalar var. Bunların tümüyle kalkmasını istiyoruz. Trabzonspor camiasının daha özgür, daha kucaklayıcı, yasakların olmadığı yeni bir anayasa yapmasını istiyoruz.
"Trabzonspor camiasının en önemli sorunlarından biri halkla ilişkilerdir"
Yüksek İstişare Kurulu bünyesinde Halkla İlişkiler Kurulu kurulmasını istiyoruz. Biz Trabzonspor camiasının birbirimize sosyal medyadan nasıl hitap edeceğimizi mutlaka konuşmalıyız. Sosyal medyayı biz birbirimizi ve Trabzonspor’umuzu korumak adına nasıl kullanırızı konuşmalıyız. Sosyal medya bizim birbirimize küfür-hakaret edeceğimiz bir alan olmaktan mutlaka çıkmalıdır. Bu bizi bölmüş ve parçalamıştır.
Trabzonsporlular birbirlerini sosyal medyadan övebilirler ama birbirlerini sosyal medyadan küfredemezler. Trabzonsporlular seçilmiş yöneticilerine, başkanlarına sosyal medyada küfredemezler. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz ve bunu camianın konuşmasını istiyoruz.
Hukuk Kurulu kurulmasını istiyoruz. Trabzonspor’un yeni anayasasında Trabzonsporluların akraba olduğu mutlaka yazılmalıdır. Trabzonsporluların yoğun olduğu şehirlerde Trabzonsporlular Vakfıyla taraftarlara erişmelidir.
Sportif Kurul kurulmalıdır. En önemli konumuz altyapıdır. Trabzonspor altyapısı yönetimden yönetime atanmış yöneticilerden diğer yöneticilere kadar sürekli değişen ve bir politikası olmayan, bir şey üretemeyen bir zaman diliminin içerisine girmiştir.
"Trabzonspor’un ekonomik olarak geldiği durum bizim tahminlerimizin dışındadır"
Trabzonspor’u içinde bulunduğu durumdan Trabzonspor’un yönetimi çıkaramaz. Yönetimden böyle bir şey beklemek kesinlikle yanlıştır. Trabzonspor camiası ancak bir araya gelirse içinde bulunduğu durumdan çıkarabilir. O yüzden Trabzonspor camiasının yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır.
Trabzonspor ekonomik olarak geri dönülmez bir yola girmiştir. 1 yıllık geliri, 1 yıllık faiz giderinin yüzdelik olarak kimine göre yüzde 20, kimine göre yüzde 30’unu karşılamaktadır.
Trabzonspor’un sanayisi dünyadaki Trabzonsporlulardır. Onların buraya dahil olması lazım. Camianın tamamını bu işe dahil etmek zorundasın. Türkiye’de top oynayan Trabzonspor şampiyon olmak için 50 milyon harcayıp 1 buçuk milyon Euro kazanma politikasıyla hareket edemez.
Trabzonspor’un önceliği bu markanın yaşaması olmalı. Ben Trabzonspor’un yönetiminden şampiyonluk beklemiyorum. 5 yıllık bir finans politikası bekliyorum. Camia bir araya geldiğinde, barışı tesis ettiğinde şampiyonluk gelir.
"Herkesi zor günler bekliyor"
Türk devletinin ekonomisi bellidir. Bizim olmayacak hayaller peşinde koşmamız sadece zaman kaybıdır. Türk devleti vatandaşının depremle ilgili güvenliğini tesis etme sorunu verecektir. Ekonomik olarak iş adamından çalışana, Trabzonspor’undan futbol dünyasına kadar herkesi zor günler bekliyor. Dolayısıyla Trabzonspor camiası kendi zorluğunu toplanıp konuşmak zorundadır.
"Önce barışalım"
Tüzük çalışmamızı henüz yönetime sunmadım. Bununla ilgili dün akşam da toplantı yaptık ama henüz sunmadım. Ben yeni anayasayı Trabzonspor camiasının yapmasını istiyorum. Bu yönetimle bir kavga değil. Önce barışalım diyorum. Ben bu akrabanın bir ferdi olarak fikrimi söylüyorum. Diğer akrabaları da fikrini söylesin istiyorum. Akrabaların birbirine sosyal medyadan küfretmesinin engellenmesidir benim istediğim şey. Trabzonspor’u 1-2-5 kişiyle kurtaramazsın. Trabzonspor’u Trabzon dışında yaşayan herkesin bildiği o nüfusla kurtarabilirsin.
Trabzonspor camiasının her bir ferdine sesleniyorum. Trabzonspor’un neye ihtiyacı var gelin konuşalım, tüm kararları yeniden gözden geçirelim ve bunları yazalım.
Trabzonspor’un mevcut yönetimi çok yakın zamanda seçildi. Bun bu çalışmaya 6 yıl önce başladım. Ben TFF yöneticiliğini Trabzonspor’un önerisiyle yapmadım. İstanbul kanadında kendi programım ve uyguladığım politikayla girdim. Yönetici olduktan sonra geldim Trabzon’da herkesle bu duygularımı konuştum ben. Amacım zaten bunu sizle konuşmaktı. Benim Trabzonspor ile alakalı önümüzdeki yıllarda özel bir programım yok. Başka bir alanda yaşıyorum. Trabzonspor Başkanlığı yapamam yani. Ben sadece var olan sorunları sizinle konuşmak için bir araya geldim.
Başkan bir önceki yönetimlerde görevi olan arkadaş. Başkan Asbaşkan iken bu konuları anlatmışım. Mevcut başkan o zaman Başkan Yardımcısıydı zaten. Bu yönetimdeki arkadaşların birkaç tanesi bir önceki yönetimde de vardı. Onların bilmediği bir şey anlatmıyorum. Tekrar anlatmamı istiyorlarsa tekrar anlatırım.
Devletin spor yasasından kastı kulüplerin sürekli iflas etmesi. Camiaların mutsuzluğunu gidermek için yasa çıkardı devlet. Seçilmiş kulüp başkanları yanlış kararlar verip kulüplerin iflasına sebebiyet veriyordu. Bu da camiaları rahatsız ediyordu. Devlet ekonomik olarak bu konuda bir şey yapamadığı için bir yasayla bu kulüpleri yönetenlerin sınırlarını çizdi. Bunların batması sadece camiaların mutsuzluğu değil birilerinin de mağduriyetini doğuruyor.
Spor yasası meselesi bizim yeni anayasamıza ters ya da uyum sorunu yaşayacak bir şey değil. Biz diyoruz ki 3-5 kişiyle Trabzonspor’u kurtaramayız. 10 bin kişiyle kurtarabiliriz.