Trabzonspor Alt Yapı Koordinatörü Sadi Tekelioğlu Trabzonspor’un son durumunu Haber61.net’e değerlendirdi.
İşte deneyimli teknik adamın gündeme damga vuracak ropörtajı;
Trabzonspor’da kısa bir dönem teknik adamlık yaptınız. “Trabzonspor küme düşer mi” soruları konuşulmaya başladı. Kadroyu tanıyan biri olarak sizce neden Trabzonspor’da bir istikrar ortamı sağlanamadı?
Güncel bir örnekle olaya başlayalım. İngiltere Primier Lig’inde Liecester City lider. Hafta sonu da Manchester City sahasında 3-1 galip geldi. Liecester kısa süre içerisinde dipten başladı şimdi Premier Lig’de mücadele ediyor. Tesadüf de olsa geçtiğimiz hafta liderliğe oturdu. Premier Lige baktığınız zaman, ligin belki de en az para harcayan takımı iyi araştırılmış veya alt yapısına önem verilmiş veya oyuncu tercihleri ile önemli işler başarılmış bir takım görünümünde. Öyle olunca devlerin olduğu bir ligde çok başarılı bir performans sergiliyor.
Buradan yola çıkarak bugün Trabzonspor’un geldiği nokta için sadece bugünü dünü ve sezon başını suçlarsak yanlış yapmış oluruz. Bu takım 1 yıl önce şampiyon mu oldu, 7 yıl evvel şampiyon mu oldu? Yok. 2010-2011 süreci devam ediyor. Bunu çok dikkatli konuşmamız gerekiyor. 30 yıl şampiyon olmamışız. 30 yıldır bu sıkıntılar yaşanıyor. Bugün bu sıkıntılar biraz daha fazla yaşanıyor. Yine bizim olduğumuz dönemde yaşandı benden sonra Hans Peter Briegel geldi. O dönemde de son 2-3 hafta Trabzonspor düşer mi düşmez mi diye konuşuluyordu. Bu süreç çok uzun gelen bir süreç. Her gelen aynı yanlıştan ders alarak değil de aynı yanlışı devam ettirerek devam ediyor. Bir takımda çok iyi oyuncular olabilir geçmişte bunun çok örneklerini yaşadık biz. Büyük takımlara gelmeden önce kendi takımlarında son derece başarılı olabiliyorlar. Ama gittikleri takımda geldikleri süreç içerisinde başarılı olma şansları yok. Küçük takım oyuncusu büyük takım oyuncu diye ayrılır. Bir tarafta baskısız, basının eleştiri yapmadığı, baskının olmadığı, seyircinin olmadığı, oyuncuların sonuç baskısı altında olmadığı yerde futbolcu çok rahat top oynayabiliyor. Az baskı geldi mi veya biraz büyük takıma geldi mi çok sıkıntılar yaşadığı gözleniyor. Bugün Burak’ın bu kadar deneyimli olmasına rağmen Galatasaray’da yaşadığı şeylere de aynı. Bu olayın ana yüzü bu buradan yola çıkmamız lazım.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Biz Trabzonspor’da 70 gün görev yaptık ve şimdide alt yapısında görev yapıyoruz. Biz o süreç içerisinde gelip taktikle inanılmaz çalışmalar yaparak çok kurnazca şöyle yaptılar böyle yaptılar başarılı oldular dedirtmedik. Geldik oradaki oyuncular ile başarılı olduk. Başarılı derken bir parça başarılı olduk. Bunu çokta başarılı olduk diye saymamak lazım puan olarak. En nihayetinde 2-3 mağlubiyetimiz var. Ama Trabzonspor’un özellikle ruhsal yönden sıkıntı yaşayan oyuncuları olması doğaldır. Geçen süreçte oynamayan, para almayan böyle bir travmadan sonra takımın toparlanması en azından ligi dördüncü beşinci bitirecek bir noktaya gelmesi gerekirken arkasından sakatlıklar, bir kısmı tabi ki elde olmayan sakatlıklar . Güray’ın düştüğü pozisyon mesela, bu önlenebilirdi. Bana göre Mehmet Ekici’nin sakatlığı amatörce bu konuya eleştiri yapmadan geçemeyeceğim. Uzun süre sentetik sahada idman yapmamış oyuncuyu gidip sentetik sahada çalıştırırsanız böyle sakatlıklar oraya çıkar. Futbolcuların hastalığına da herhalde bir tedbir alınabilirdi. Bizim olduğumuz dönemde hastalıklar oldu. Şuanda oyucuların hastalığında çok Trabzonspor’un hastalığını tedavi etmek gerekiyor. İnşallah bundan sonraki süreçte daha dikkatli olunur ve Trabzonspor bu travmaları atlatır. Bir Trabzonsporlu olarak beni en çok üzen gittiğimiz sahalarda Trabzon kümeye diye bağırılması beni inanılmaz derecede rahatsız ediyor. Bundan bir an evvel kurtulmamız gerekiyor.
DEVAMI 2. SAYFADA
70 gün Trabzonspor’a teknik adamlık yaptınız ve yerinize Hami Mandıralı getirildi. Mandıralı 3 maçtan yenilgiyle ayrılınca neden Sadi Hoca ile devam etmediniz soruları gündeme geldi bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
O günkü söylemlerde, ayrılan yöneticilerde ayrılan yönetimde olanlarda aynı şeyleri söylüyordu “hedefimiz yok Sadi hocayı takımın başına getirelim” böyle bir şey yok. Trabzonspor’un alt yapısında görev yapıyorsak işsiz kaldığım için değil, dışlandığımız için değil, kulübümüzü sevdiğimiz için görev aldık. Ben 2009 yılında Trabzonspor’a döndüğüm zaman Adana Demirspor’da teknik direktördüm. O günkü şartlarda Adana Demirspor ile 400 bin TL’ye anlaşmıştım. O dönemde bu para çok önemli bir para idi. Şimdi beni 20 yaşında adam tanımaz 30 yaşındaki adamda zor tanır. Yani hedefsiz kaldı gelsin zaten bu Trabzonspor’dan bir şey olmaz gelsin Sadi Hoca baksın bu ifadeleri ne içeride bir insan olarak ne dışarıda bir insan olarak kabul ederim nede yönetimin teklifini kabul ederim. Ben dışarıda olsaydım Trabzonspor’un hocası değil de Trabzon’da yaşayan biri olarak beni arasalardı mümkün değil bu teklifi kabul etmezdim. Gelip 3-5 maç kulübün altına girmezdim. Ben kulübün içerisindeyim mukaveleli antrenörüm Mayıs ayının 31’ine kadar mukavelem var. Kulüpte böyle bir olay hâsıl olmuştur ve gelmişimdir. Bunun süresini sormam pazarlık etmedim konuşmadım. Trabzonspor’da hayatımda görev yaptığım alt yapıda 2. 3. Dönem A takımda yardımcı antrenörlük yaptığım dönemde hiçbir tanesinde para konuşmamışımdır neredeysem bırakmış gelmişimdir.
Giderken de sözleşmemi fesih ederken de kimseyi beklememişimdir. Ben sözleşmemi fesih ediyorum benim alacaklarım var bu tür konulara hiç girmemişimdir. Ben kötünün iyisi olarak kendimi hiçbir zaman kabul etmedim her zamanda söylüyorum hodri meydan Türkiye’de şuanda çalışan antrenörler içerisinde faal olarak çalışan antrenörler içerisinde en uzun süre çalışan antrenörüm.1979 yılında göreve başlamışım ve ara ara boşluklar var. Bıraktığım takımlar var başarısız olup ayrıldığım takımlar hariç ara ara her yıl çalışmış bir antrenörüm. Ben medyatik olmadığım için o dönem sosyal medya olmadığı için çok toplum önüne çıkmadığım için veya sıra takım çalıştırmadım hep takım seçerek çalıştırdım. Sakaryaspor’u, Kocaelispor’u, Erzurumspor’u, Gençlerbirliği’ni, Koyaspor’u, Rizespor’u bu takımları sen al sende burada çalış demezler. Bunlar hep kitle takımlarıdır. Dolayısıyla ben o süreci de ben kulüpte olduğu için içime attım. Bazı eski yöneticilerin söylediğini de unutmadım. Ya işte geçiş süreci burada Sadi hoca çalışsın iş öyle değil. Ben hiçbir zaman o duruma düşürmem kendimi kaldı ki öylede bir insan değilim. Ben Trabzonspor’u sevdiğim için 2008-2009 yılında güzel bir yapılanma başlamıştı Hayrettin Hacısalihoğlu’nun ısrarı üzerine özellik Sayın Süleyman Atal o dönem yönetimde yoktu ama biz antrenörlüğe başladığımız dönemde yönetici kardeşlerimiz abilerimizdi.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Onlar kulübü çok sevdikleri için Mahmut Aksu Faruk Özak Bey onlar bana çok ısrar edince biz görevi kabul ettik. Göreve geldik maalesef insanlar alt yapıya baktıkları gibi bize baktılar. Ben öyle bir teknik adam hiçbir zaman olmadım olmayacağımda öyle olsa ben görevime devam ederdim biraz daha konuşup sezon sonuna kadar devam ederdim ama bizim antrenörlük yapma anlayışımıza göre bize uymayan olaylar oldu mu bırakırız isterse Süper Lig olsun.
DEVAMI 3. SAYFADA
Sadi Tekelioğlu A Takımı çalıştırmak istemedi o yüzden bıraktı cümleleri sizin için kullanıldı. Bu süreç nasıl gelişti. Başkanla bir araya geldiniz mi neler konuşuldu süreç nasıl gelişti.
Bu süreçten kendi adıma ben son derece mutluyum. Trabzon’da benim haricimde hangi teknik adam böyle bir uygulama yapmış olsa kamuoyu şunu derdi kendi isteğiyle gitmedi kulüp gönderdi. Benim bu konularda sağ olsun herkes şunu söyledi alt yapıyı sevdiği için gençleri sevdiği için geri döndü. Bizim yükseklerde gözümüz olmadığı için çalışırken ben burada mutlu isem mutluyumdur. Barcelona, Fenerbahçe, Trabzonspor hiç önemli değil. Ben alt yapıda mutlu oluyorsam benim için alt yapı Real Madrid’dir. Ben Trabzonspor A Takımında devam etmek istemiyorum da ki söyleyişim sadece alt yapıya dönmek değildi. Ben A takımda başarılı olabileceğim şartların oluştuğuna inansaydım devam ederdim. Hiç kimse Trabzonspor’a hayır demez. Trabzonspor çok büyük bir kulüp. Şampiyonlukları var ve inanılmaz bir mazisi var. Dünyanın her yerinde sevilen, sayılan, saygı duyulan, desteklenen ve sahip çıkılan bir kulüp. Biz bugün yapılan, söylenen mazeretlerin bir kısmını gördük. Hami hocanın söylediklerinin tamamına katılmıyorum. Bir kulüp teknik direktörüne eğreti olarak baktı mı, geçici olarak baktı mı nasıl olsa Sadi hoca gidecek nasıl olsa Hami hoca gidecek başkası gelecek diye baktı mı bunun oyuncular üzerinde güven sağlanması mümkün değil. Demin sözün başında da ben aynı şeyi söyledim. Biz burada gelip eğer bir parça bu takımı toparlamışsak ki iyi top oynadığımızı hep söyledim iyi puanlar alamadık ama iyi top oynadık yani fener maçının bir bölümü hariç biz Bursa maçında da iyi oynadığımızı düşünüyorum.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Daha dirençli bir takım olabilirdik orda Rize maçın da herkesin kabul ettiği gibi iyi oynadığımızı düşünüyorum. Kupayı zaten söylemeye gerek yok ama biz orda daha ziyade kulübü yapısını bildiğimiz için oyuncuların yapısı bildiğimiz için manevi yönde oyuncuları düzenlemeye bozulan motivasyonu düzenlemeye çalıştık. Kadro dışı bırakılan oyuncular var onlar affedildi geçmişte tanıdığımız oyuncular bir parça düzlüğe çıkma gayretimiz bunun altında yatıyor yoksa çünkü istediğin kadar işleri iyi yapın istediğin kadar başarılı olun ve ya iyi antrenör olun eğer geçici olarak görülmüşseniz ve ya toplum o şekilde bakıp o şekilde lanse ettiği zaman oyuncunun da önünde başarılı olma şansınız yoktur. Dolayısıyla bizim sağ olsun yönetim kurulu bize destek verdi devam etmemizi de isteyenler oldu muhakkak bu herkesin görüşü aynı olmaya bilir futbol gibi böyle değişkenlik gösteren somut bir olay olmayan onu herkesin görüşü ayrı biri beni ister biri başkasını ister biri bir oyuncu neden oynamadı der bizim bunlara açık olmamız gerekir ki öyledir de biri Mehmet Ekici’nin oynamasını ister öbürü Özer’in oynamasını ister.
DEVAMI 4. SAYFADA
Sadi Tekelioğlu Trabzonspor’un yükünü kaldıramaz mı sürekli bir hoca arayışı oldu bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Şimdi hep anlatıyoruz ben kendimden çok bahsetmeyi istemiyorum başkalarını kötüleyerek de kendimizi öne çıkarmayı istemiyoruz. Bugün bakıldığında 20 yıl 30 yıl antrenörlük yapanlar var hayatında daha şampiyonluk yaşamamış insanlar var bu kadar süreç kolundan tutup yetiştirip belli bir yere ve ya genç yaşta oynatıp bir tane oyuncuyu ortaya çıkarmamış antrenörler var bugün belli guruplar sayesinde bunu siyasi veya basın ne derseniz deyin belediye başkanları deyin milletvekilleri deyin ne derseniz deyin veya futboldaki futbolcuyken kurduğu ilişkilerle antrenörlüğünü devam ettiren eski futbolcular var adam daha 15 yıllık yapmış bir tane şampiyonluk almamış.
Allah’a şükürler olsun biz çok geçmiş de bir tek şüphe bırakmayıp şu anda yaşamadığım tek şey var süper lig şampiyonluğu Türkiye’de oynanan resmi liglerin hepsinde küçük guruplarda dâhil altyapı ne varsa ne varsa 2.liği 3.liğ hepsinde şampiyonluk yaşamışım bir tek Süper Lig şampiyonu yaşamamışım bitirmediğimiz kurs kalmamış. Türkiye’nin 4 bir tarafında çalışmışız. Benim kimseden eksiğim yok tam tersi fazlam var. Yani birikmiş yıllarım var çalışmışlığım var, deneyimim var, tecrübem var eski antrenör olabilir ama eski kafalı değilim yani bugünün her türlü teknolojisini takip ederim dünyada nasıl olduğunu nasıl öyle olmasa zaten bu çocuklarla bizim genç çocuklarla çalışma şansımız olmaz eğer eski kafalıysan yeni kafalı çocuklarla nasıl çalışacaksın yani sen güvenmişsin burayı teslim etmişsin.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Allah’a şükür çok da iyi gidiyoruz 3-4 senedir milli takımdaki oyuncularımızın sayısı artmış başka ülkelere milli oyuncular göndermişiz ihraç etmişiz başarıysa alt guruplarda son derece başarılıyız. Bugün baktığımızda daha önceki dönemlere rastlanmayacak kadar yöre takımlarında transit takımlarında o takımında hepsinde 10 tane 6 tane bir yerinde 4 tane Arsin takımının tamamına yakın bizim değişikliklerimizle alt yapıdan giden oyuncularımızdan 3.Ligdir belli olmaz yaşı gençtir. 1 sene sonra 2.liğe gider bir bakarsın 21 yaşında tekrar buraya döner bunlar gayet doğal hiç kabul etmediğim eleştirilerden biridir. Yani bizim bugün artık konumumuzda da yaptığımız işte de hem yanımızda ki ekip arkadaşlarımız hem biz hiçbir zaman hiç kimseyle mukayese edilmeyecek durumdayız biz çalışa bileceğimiz takımlar varken bize altyapı varken onun için bu eleştiriler boştur bunlar boş şeylerdir biz çok rahat profesyonel takımların üstesinden gelecek duruma sahibiz biz mütevazi olduğumuz için biraz bu tür şeyler eleştiriler fazla geliyor.
DEVAMI 5. SAYFADA
Trabzonspor’un içinde sıkıntı aşikar bu durum nasıl düzelir. Hami Mandıralı’nın maç sonu açıklamalarını nasıl değerlendireceksiniz?
Şimdi tabi Hami’de beklemediği bit tablo ile karşılaştı o 3 maç art arda kaybetmek özellikle kupayı devam ettirebileceğimiz bir müsabakada kaybetmek onu da haklı olarak psikolojisini bozdu. Bende olsam benimde psikolojim bozulurdu. Ama ben deneyimim ve ya geçmiş de yaşadığım hatalara düşmeme adına böyle bir ifade kullanmam. Yanlış çok yanlış ifadeler oldu. Çünkü geçmişe bakarak kimse bu duruma nasıl düştüğümüzü değil nasıl çıkacağımızın hesabını yapmalı hiç kimse bende geldik bizde çalıştık geçmişle ilgili çok sıkıntılar çekmemize rağmen söylemedik oyuncu yapısı da olsun belli müsabakalarda bireysel hatalarla hatta biraz da boş vermişlikle kaybettiğimiz maçlar oldu. Yani öyle çok da randımanlı olması gereken çok da motive eden oynaması gereken oyuncular motivasyondan yoksun ama en nihayetinde bu oyuncular bizim oyuncularımız yani bunlar la devam edeceğiz mazeret olacak ama mazereti kamuoyuyla paylaşmayacağız.
Kendi içimizde bu işimizi çözmemiz gerekirdi ama genç olması böyle sıkıntılı bir süreçte görev alması takımda da baya eksik oyuncuların olması bir yanda işte bizim dönemimize denk geldi. İki tane can alıcı eksiği var Mustafa’yla Aykut son dönemlerin en iyi ikilisiydi yani yediğimiz gollerde olsa son dönemlerin ikisi de yok kadro sıkıntılı şunu söylesek çok sıkıntılı bir süreçten geçtik hasta oyuncularımız vardı ki hastalıktan Hamiyi sorumlu tutacak halimiz yok cezalı durumlarda Hamiyi sorumlu tutacak halimiz yok o zaman cezalı durumlar bizim olduğumuz dönemde cezalı duruma düştü. Bursa maçında oyun sıkıntısını biz de yaşadık bunları somut örneklerle geçiştirebilirdi yani böyle tartışılacak konulara girmemesi lazımdı. Çünkü bu oyuncularla oynayacağımız 15 maç herhalde ve ya 16 maç daha var ama inşallah bu sıkıntıları aşacak çözüm bulunur çocukların dünyalarına girilebilir onlara daha iyi tabi burada inşallah hem yönetimin hem genel basının biraz daha dikkatli olması yani tamam eleştiri bu tür yapalım ama takımımızın düze çıkmasına katkı sağlamamız lazım. Benim gibi herkesi yaralamıştır.
Akhisar gibi bir ilçe takımının Trabzon’u kümeye bağlaması zaman gösterecek hepimiz yaşayacağız Trabzonspor yine dimdik ayakta olacak ama o Akhisar piyasada olmayacak bunu herkes görecek bakacak piyasada derken Bank Asya’da olabilir belki 2 B de olabilir ama Trabzonspor’a öyle bağıranların biz çok gördük onların nerde olduklarını da 2 sene önce Elazığ’da bağırmıştı Şenol Güneş’in ayrıldığı maçta Trabzon kümeye ama bugün Elazığ’ın nerde olduğu belli gerçi Kocaeli’de bağırılmıştı bugün amatör kümede oynuyor ama Samsun nerde oldukları belli nereye gidecekleri de belli değil ama Trabzonspor dimdik ayakta onun için beni yaraladılar. Beni yaraladığı gibi duyarlı basını da yaralamıştır. El birliği ile yardımcı olmak lazım. Hami’nin söylediği sözlerin çoğuna ben katılmıyorum yani duygusal bir patlamadır o ama katılmıyorum derken de şimdi bunu bu kadar üstüne gidip yerden yere toplumun önünde vurmanın da şuanda Trabzon da teknik direktörün kimseye bir faydası olmaz olabilir söylememesi lazımdı özellikle Şota’dan kendi arkadaşı bir kısım beni de aradılar ya işte sizle ilgilide söyledi hani takım çalışmamış derken sezon başı çalışmamış dedi Şota’ya da söylese bana da söylese fark etmez yani olmadı yani olmadı Hami hiç olmadı üstelik o Şota onu aradı tebrik etti başarılar diledi söylememesi gereken bir söyledi bir kazancı oldumu sana olmadı.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Böyle bir sözü söylemenin bir maksadı yok çalışmış ve ya çalışmamış teknik adamların geldikleri bulundukları ortamda takımı düzeltmek geçmişe dönüp yapılan ben olsun başkası olsun yanlışlarla bir yere varılmayacağını yanlışları dile getirerek bir yere varılmayacağını bilmemiz lazım. Bundan sonra Kayseri maçı Galatasaray maçı yeniden bir toparlanma sürecini ele alıp oraya yoğunlaşmalı yoksa öbür o stoper oynadı o abi onu orda oynattı onlara müdahale edecek şeyimiz yok Aytacı oynatmadı Aytaç’ı ben geldiğimde de oynatmıyordu ben oynattım bundan üst düzey futbolcu oynadı belki bir şey görmüşlerdir yani ben iyi gördüm oynattım oynatmaya bilir niye oynatmadın da diyecek halimiz yok ben diyemem en azından dolayısıyla takım tercihlerinde hocayı ben bir şey söyleyemem ama beyanatları ile ilgili hem bir büyüğü olarak hem eski bir hocası olarak buda hem uyarı niteliğinde hem de doğru yolu gösterme adına bunu konuştuk ama öbür tarafa bende saygı duymak zorundayım herkes gibi.
DEVAMI 6. SAYFADA
Teknik Direktör Hami Mandıralı yaşanan süreçte sizden bilgi aldı mı?
Yardım olmaz yani yardım derken bizle alakası yok ben şimdi bana gelse Fethi hoca Arsin’i çalıştırıyor Erdoğan hoca Of’u çalıştırıyor gelse bana dese ki hocam bizim maçı gel seyret işte biz yeni sezonda takıma katkı yapmak istiyoruz bir iki tane oyuncuya ihtiyacımız var hani bir eksik belki ve ya şu oyuncumuz var bir bak iyi bir oyuncu bunu belki gönderim 3-5 kuruş kazanır bunu böyle ben har zaman Trabzon’dan 3. Lige profesyonel çıkan bütün takımların çıktığı bütün müsabakalarda varım hangi takım Arsin Malatya’da çıktı Arsin de de varım Yalıspor Samsun’da ve İstanbul’da çıktı varım Sürmenespor orduda çıktı varım hepsinde varım.
Ben bu işler seve seve giderim destek olmak demek gidip maçı seyretmek demek sadece maçı seyretmekle olmaz destek olmak demek onlara her konuda önlerini açabilecek takım bulma konusunda veya işte bir gündeme geldiğinde onların ilerlemesi konusunda katkı sağlamak gerekir ben bunu çok fazlasıyla yaptığıma inanıyorum çok antrenörün de başka takımlara gitmesinde katkım olmuştur. Ancak Hami 47 yaşında çocuk değil 68 doğumlu milli takımda da görev yapmış benim aklıma ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum yani benim aklımla bun u idare edecekse ben bunu idare ederdim o gelmezdi ama tabi ki benden bir şeyler aldı oyuncu yapısıyla ilgili teknik yapısıyla ilgili değil çünkü çalışacak atla deve değil.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Çünkü çıkıyorsunuz 3-5 idmandan sonra alıyorsunuz takımı ama benden gençlerle ilgili çocuklarla ilgili bilgi aldı bide çocuk futbolcuların genel yapısıyla ilgili bilgi öyle sohbet şeklinde ama çok detaylı bir şekilde onunda buna ihtiyacı yok benimde bunu söylememin bir anlamı yok çünkü öyle olsa derki takımı nasıl yapalım ne yapalım o olmaz yani e nihayetinde kendi ayakları üstünde durması lazım bir kere hamini teknik adamlığına Trabzon’un teknik direktörlüğüne saygı duymak zorundayım bende kamuoyunda basında yönetim bunu getirmiş.
DEVAMI 7. SAYFADA
Hami Mandıralı bugün eleştiriliyor Trabzonspor’un yükünü kaldıramaz ne kadar deneyimi var şeklinde. Bu tür antrenörlük düzenine nasıl bakıyorsunuz?
Şimdi konu başka bir mecraya geçti çok güzel burada ben yine bir basın toplantısında bunu işte geldiğimiz zaman bize 1. Maçmış 2. Maçmış bunu tartışmaya. Açıldı kaldırabilir kaldıramayabilir ben halterci değilim Naim Süleymanoğlu değilim. Trabzonspor’da futbol başka kurallar başka Akhisar’da başka, Ofspor, Gümüşhanespor’da, Bayburtspor’da başkamı oynanıyor. Bugün ben iddia ediyorum gidin 3. Lig takımlarında bulunan antrenörlerde çok deneyimli yetişmiş kendini geliştirmiş insanlar. İnsanları küçük görmemek lazım. Bir yanlış var futbolu bırakan ben bu işi bilirim bilmesin kardeşim. Sen futbol oynadığın yeri bilirsin. Sen tek başınasın kendinden sorumlusun attığın 1 golden sonra takım 2-1’de yenilse golü sen atmışsan mutlusun. Kaleci isen 2 gol kurtarmışsan takımın yenilmişse dahi senin hatan yoksa mutlusun. Çok rahat gezebiliyorsun. Yenilen her oyuncudan önümüzdeki maça bakacağız ifadesini duyarsın ama biz öyle demiyoruz işte. Bize maç sorulduğu zaman biz diyemiyoruz yapılacak bir şey yok önümüzdeki maça bakacağız.
Önümüzdeki maça bakmayacağız geçmişteki maça bakacağız. Oradan ders çıkaracağız. Neden yenildik ne oldu ne bitti neden yanlış yaptık bunu düşüneceğiz ama sen futbolcuysan ben 2 tane attım 5 tane yemeseydin kardeşim gibi mazeretler üretmiyorsun çünkü kendinden sorumlusun. Futbol olayı antrenörlük olayına gitti mi iş değişti. Eğer bugün yetenekli futbolcuların, kaliteli futbolcuların, kapasitesi yüksek çok üst düzey oynayan futbolcuların antrenörlükte silme gitmesi lazım ama bakıyoruz bugün dünyanın en iyi futbolcusu idi Maradona nerede şimdi denedi olmadı denedi olmadı Arap ligine kadar düştü baktı ki olmuyor bıraktı. Geçmişte bunların örnekleri var Johan Cruyff var Pele var bunlara çok örnekler var. Beckhenbauer var Avrupa’nın en iyi oyuncusuydu teknik direktörlüğü yapamadı yönetim tarafını seçti. Bir kere futbolcu iken inanılmaz egoları olan yardımlaşma paylaşma duygusundan uzak hep ben merkezli olduğun zaman teknik adamlıkta bu tip insanların hiç başarılı olma şansları yok. Hele hele Türkiye’de antrenörlük her konuda özverili olması gereken antrenördür. Suçlanacak olan sensin Edibali’nin Osmangazi’ye yazdığı bir şey vardır bundan sonra güç sende suçlamak bize katlanmak sana sessiz olacaksın eleştiriler sana söylemek bize katlanmak sana susmak sana gibi devam eden çok güzel cümleler kurmuştur. Antrenör içinde çok geçerli bir cümledir bu. Bunlara katlanacaksın hemen yok biraz eleştiri aldın mı o öyle dedi bu böyle dedi. Futbolcu iken her işini başkası halledecek, her işini başkası görecek, faturanı başkası yatıracak, arabanı başkası yıkmaya götürecek, ehliyetini başkası gidip çıkaracak herkes koşacak sen talimat vereceksin iyi futbolcuysan inanılmaz bir destek var sana ama futbolu bıraktığında bütün bunlar bitiyor.
Eleştiri sana gelecek oyuncunun hastalığından, yatmasından, sokakta gezmesinden, sakatlanmasından kart görmesine ve ödenmeyen parasına kadar hepsi sana yansıyor. Bütün bunları çözmek o kadar kolay değil. Ben yaptım olmadı öyle olmaz. Bunun belli bir deneyimi var. Eldiveni bırakan 2 gün sonra teknik direktör kramponu bırakan 3 gün sonra teknik direktör onun için Türk futbolu bugün bu hallerde. Kısmi bir başarı yakalamışız Kore’de bana göre fikstür avantajı ama küçümsenmez Avrupa takımlarıyla oynamadan Afrika takımlarıyla oynadık içlerinde tek Avrupa takımı vardı o da büyük bir başarı birde Hagi’lerin olduğu dönem Fatih Terim demiyorum Hagi’lerin olduğu dönem başarılı bir UEFA şampiyonluğu var Galatasaray’ın. O dönem Galatasaray iyi bir jenerasyon yakalamıştı.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Akılda kalan başarılar bunlar Türk futbolunun başarı anlamında bu yapı devam ettiği sürece daha ileriye gitmesi mümkün değil. Hele şimdi futbolu yeni bırakanların kursa gitme şansı yeniden doğdu. Adam 15 yıl antrenörlük yapıyor amatörde kursa gidiyor profesyonel oynayan bir oyuncu futbolu bırakıyor 15 yıllık emeğin önüne geçebiliyor. Öyle olunca hal ortada. Bugün kaç tane sayabiliyoruz eski çok şöhretli tanınmış futbol hayatı çok iyi olan kaç tane başarılı antrenör var. Antrenörlüğü pratikten gelenlerin yapması gerekiyor. Pratikten gelen antrenörün yapması gerekirken onunda bir süreci olması gerekiyor. Alt yapıda 3. Lig de 2. Ligde yardımcı antrenörlüktür bu tür bir deneyimden geçmesi lazım o deneyimin sonunda bir yere gelmesi gerekiyor. Hiç deneyimi olmadan antrenörlüğü 15 yıl yapan arkadaş kenarda duracak futbolu yeni bırakan arkadaş 15 yılın 1 yıl sonra önüne geçecek böyle bir şey olmaz böyle bir şey olduğunda hüsrandır. Antrenör içinde her şey para değildir. Futbolcular belki para kazanırlar ama antrenör için her şey para değildir. Antrenör için hüsran oluyor onu alan takım içinde hüsran oluyor toparlanamıyor.
DEVAMI 8. SAYFADA
Alt yapıdan üst kategoriyi zorlayacak oyuncular var mı?
Bizim oynattığımız zaman zaman şans verdiğimiz oyuncular var ama onlardan daha fazlası geride var. Ben hep söylüyorum bu topraklarda hiçbir zaman futbolcu bitmez. Kafalar bitiyor futbolcu bitmez. Bu kafaların değişmesi lazım. Bunu bu yörenin teknik adamları içinde söylüyorum. Bunun geçmişte çok örnekleri olmasına rağmen son dönemlerde saha sonuçları, baskı birazda teknik adamların bu işe sıcak bakmaması sonucu bu çok ihmal edildi ama bu topluma mağlolmuştur.16 -17 tane milli takıma giden oyuncunuz var. Her yıl en az iki kategoriniz Türkiye genelinde Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, İstanbul Belediye, Kasımpaşa, Altınordu, Buca, Gençlerbirliği, Eskişehirspor gibi takımların arasından sıyrılıp Türkiye şampiyonu olan ve lig oynayan oyuncularınız var.
Özellikle milli takıma giden oyuncularınızdan ki artık milli takım sadece kıyıda köşede kalan belli bir grup değil çok teferruatlı seçiliyor. Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın,Beşiktaş’ın, Bursaspor’un alt yapılarının güçlendiği bir ortamda seçiliyor. Eskiden olsa derdik ki bazıları alt yapıya değer vermiyor. Üç kulüp değer veriyor onun için bunlar bu gruba fazla sayıda oyuncu veriyor. Özellikle Altınorduspor, Bucaspor, Bursaspor ona rağmen biz sayısal olarak en önde olan takımlardan biriyiz. Oyuncularımız artık Avrupa’da da tanınıyor ve UEFA listelerine giriyor. Bu oyuncuları UEFA listelerine biz yazmadık. UEFA’nın sitesinde sizin takımınızda olan ve geleceğin yıldızları olarak gösterilen oyuncular var. İki tane milli takımın takım kaptanları bizde. Biz bu oyuncuları burada oynatıyoruz ama milli takıma biz bakmıyoruz bu çocukları milli takımda biz oynatmıyoruz. UEFA sitesini de ben yönetmiyorum, Azerbaycan Milli takımını ben yönetmiyorum, Türk Milli Takımını da ben yönetmiyorum onlara kaptanlığı bende vermiyorum orada milli takım hocaları var yabancı hocalar var.
AÇIKLAMALARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
UEFA’nın bu futbolcuları izleyen gözlemcileri var. UEFA sitelerinde yer almak o kadar kolay bir şey değil. Böyle uygulamalara katılmış oyuncuları yetersiz görmek veya onlara şans vermemek o çocukların hatası değil bizim yanlışımız. Ama bu yanlıştan dönülecektir. Ben inanıyorum Trabzonspor’a puan olarak çok şey katmadık. Bulunduğumuz süreç içerisinde en azından bana verilen destek aldığımız puan ile orantılı değil ama kamuoyu o desteği sadece bu gençlerle ilgili alt yapıyla ilgili verdi. Özellikle Adana’da oynadığımız ve 4-0 kazandığımız Türkiye Kupası maçında oynayan 11’in 8-9 tanesinin Trabzonlu olması 6-7 tanesinin Trabzonspor’un alt yapısından olması ve o gün inanılmaz bir futbolda vardı ve son dakikaya kadar 4-0 olmuş bir maçta bile rakip sahada koşan pres yapan basan bir takım vardı. Kamu oyu bunlardan bahsetmesi güzel. Puan olarak baktığımızda çok büyük bir puan ortalamamamız kupada oldu ama ligde olmadı. Gerçek Trabzonspor taraftarını kimse kandıramaz, biz olsak da olmasak da kimse yanlış yönlendiremez artık bu bizden çıkıp topluma mal olmuştur e bu toplum hesabını sorar, soracağı da şuradan belli gerçekten bu konuda çok inanılmaz destekler aldık. Uyuyan devi uyandırdık ibaresi bizim için kullanılamaz biz zaten uyumuyorduk. Görünmeyen devin gösterilmesi konusunda bir adım attık. İnşallah sizin gibi diğer basın mensupları da bu işe destek verir.
HABER: TUNCAY LAKOT
KAMERA : TOLGA ŞAHİN